Başkentte sahne Nobre'nin!

Spor Toto Süper Lig'deki Ankaragücü, Mersin İdmanyurdu karşılaşmasını konuk ekip Mersin İdmanyurdu 2-1 kazanarak sezona 3 puanla başladı.

NTV Spor 10.09.2011 - 22:03
Başkentte sahne Nobre'nin!

Spor Toto Süper Lig'de ilk hafta maçında Ankara'da ligin yeni takımlarından Mersin İdman Yurdu, Ankaragücü'nü yeni golcüsü Nobre'nin iki golüyle 2-1 mağlup etti.

DEVRİM ÇETİN - Erken başladı aslında Ankara hikayem. Gündüz 1 uçağıyla İstanbul'dan havalandım başkente doğru. Biraz sallana sallana da olsa varabildim saat 2 civarı. İstanbul çok sıcaktı ve Ankara'dan biraz olsun beklentim vardı aslında. Ancak Ankara'nın da İstanbul'dan farkı yoktu sıcaklık anlamında. Neyse, uzatmayayım. İnanılmaz acıkmıştım ve tavuk şişle yemeği tamamladım. Son günlerde kendi çapında rejim yapan ben, biraz abartmıştım sanki yiyeceği ve künefeyi de menüde görünce dayanamadım, "ver baba sen bana bir künefe" dedim ve rejimi pas geçmiş oldum. Tabiki Devrim Çetin bu çayı hiçbir zaman pas geçmez ve belki 5 bardak içmeme rağmen bir türlü sürekli söylediğim demlisini denk getiremedim.

Saat 17 civarı stadın önüne geldim. Kapıdaki görevliler çok yardımcı oldu sağolsunlar. Maça daha 3 saat var dediler, erken gelmişim! Maçın başlama saatinden haberim yok sandılar herhalde... Neyse, stadın karşısında bir çay bahçesi. Dedim ki Devrim, bir Türk kahvesi iyi gelir, hemen söyledim. Hemen söyledim söylemesine de kahvenin gelmesi söylediğim gibi hemen olmadı, yaklaşık yarım saat sonra kahve bana ulaşabildi. Sonra başladım yine demli çay beklentisine. Ya ben anlatamıyorum, ya da anlamıyorlar ya da benim demli anlayışım biraz farklı. Olmadı tabi anlayacağınız gibi yine ve saat 18:15'te artık basın tribünündeki yerimi alayım dedim. Basın tribünü girişine geldim ve kapıdan geçtim, bir şey ilginç geldi bana. Basın tribününe giriş asma kilitle kapatılmış. Bekledim 10 dakika civarında ve TSYD'den bir genç arkadaş geldi, kilidi açtı ve "Abi henüz açılmayacak ama girebilirsin, çıkarken kapatacağım tekrar" dedi. Neyse açılışı yapmış oldum ve tribündeki yerimi aldım.

Ankaragücü eldeki kalan oyuncularınn lisansını bir gün önce ancak çıkartabilmişti ve kadrolarında direkt forvet oynayabilecek tek isim Ergin Keleş gözüküyordu. Maçtan önce kağıt kalemi elime alıp iki takımın da onbirini çıkarmıştım. Ankaragücü'nde birebir tuttu yaptığım ilk onbir, Mersin İdman Yurdu'nun düşündüğüm onbirinde ise tek Kamanan'ın oynamasını bekliyordum, onun dışında onu da tutturmuş oldum.

Kadroları incelediğimde Ankaragücü'nün savunmasının çok iyi olduğunu, orta sahasının da kağıt üzerinde iyi olduğunu ancak forvette Ergin Keleş dışında oyuncu olmamasından dolayı ilerleyen dakikalarda sorunlar yaşayabileceğini tahmin ediyordum. Mersin İdman Yurdu'nun ise orta sahasının ve hücum hattının yeterli olduğunu, ancak savunmasının biraz zayıf olduğunu düşünüyordum. Özellikle savunmanın göbeğinde oynayan İbrahim Kaş ve Joseph Boum'un nasıl oynayacağını ve sol bek Mustafa Keçeli'yi çok merak ediyordum. Sağolsun Mustafa Keçeli merakımı hemen giderdi ve 1-2 pozisyonda ilk yarıda bana göre 'ben burayı tek başına götüremem' sinyalini vermiş oldu, hem de çok erken.

Ankaragücü'nün ilk önemli atağı 10. dakikada tek forvet oynayan Ergin Keleş'ten geldi. Sol kanattan savunmanın hatasından yararlanan Ergin, ceza sahasına girdi ve yaptığı vuruş yan direkten geri geliyordu. Maçın da ilk önemli atağıydı bu ve Ankaragücü beklentilerimin de üzerinde belki ilk 15 dakika itibariyle daha atak oynayan takımdı.

Mersin İdman Yurdu, ilerleyen dakikalarda oyunda dengeyi kurmayı başardı ve zaman zaman Ankaragücü kalesinde çok net olmasa da önemli ataklar üretiyordu. En önemlisi ise 32. dakikada sağ kanattan çalımlarla ceza sahasına giren Nduka'nın içeriye çevirdiği topta Moritz'in vuramadığı ya da savunmanın vurdurmadığı pozisyondu. Devamında top yine Nduka'nın önüne gelmiş ama yaptığı ortayı yine Ankaragücü savunması uzaklaştırıyordu.

Bu dakikaya kadar konuk Mersin İdman Yurdu'nda en çok gözüme çarpan oyuncular Ben Yahia ve geçen sezonun da bana göre yıldızlarından Nduka'ydı. Savunmada da Boum tabiri caizse kapı gibiydi. Ev sahibi Ankaragücü'nde ise en azından ilk yarıya kadar olan bölümde Güven ve Hürriyet arı gibi çalıştı.

İlk yarı sonunda şöyle bir baktığımda, ev sahibi Ankaragücü'nde Ergin Keleş'in direkten dönen topu ve Mersin İdman Yurdu'nda ise Nduka'nın getirdiği pozisyon ve yine Nduka'nın ilk yarının sonlarına doğru Nobre'nin kafayla indirdiği topta savunmanın uzaklaştırdığı top dışında önemli bir şey olmamıştı. Devre sonunda iki takım da gol atamadan soyuna odasının yolunu tuttu.

İlk yarının en güzel tarafı Ankaragücü'nün meşhur 'gecekondu' taraftar grubunun sahadaki oyunculara verdiği büyük destekti. Ayrıca Mersin İdman Yurdu taraftarını da es geçmek olmaz. Kalabalık denebilecek sayıda başkentteki yerlerini almışlar ve takımlarını sürekli destekliyorlardı.

İki takım da ikinci yarıya aynı onbirlerle çıkmıştı ve ilk yarının tersine bu kez Mersin İdman Yurdu taraftarı daha çok coşkulu başlamış, Ankaragücü taraftarı ise beklemedeydi.

İlk yarının başarılı ismi Nduka, dakikalar 48'i gösterdiğinde sağdan çok güzel bir orta yaptı ve Nobre bu asisti yine güzel bir vuruşla kaleci Özden'in sağından ağlarla buluşturmuştu. Bu golden 3 dakika sonra maçın ilk sarı kartını gören Theo Weeks, yerini geçen sezon Mersin İdman Yurdu'nda çok iyi işler yapan Tonia Tisdell'e bırakıyordu.

İlk golün sahibi Nobre, bu kez 56. dakikada güzel bir vuruşla takımının ve kendisinin ikinci golünü Ankaragücü ağlarına bırakıyordu. Bu golden sonra basın tribünün yanında bulunan Ankaragücü taraftarları özellikle yönetim aleyhine tepkiler gösterirken, kısa süreli de olsa 'yönetim istifa' sesleri de duyuldu.

İkinci yarıya biraz olsun suskun başlayan Ankaragücü taraftarı yenilen 2 gol sonrası tepkilerini artırırken, Mersin İdman Yurdu taraftarı ise art arda gelen goller sonrası adeta coşuyordu.

Ankaragücü'nde Ziya Doğan ikinci oyuncu değişikliğini yapıyor ve ev sahibinin saha içinde ve kulübesinde dahil tek forvet oyuncusu olan Ergin Keleş çıkıyordu ve yerine genç Umut Sözen giriyordu.

Ankaragücü ikinci yarının en önemli pozisyonunu 65. dakikada oyuna sonradan giren Tonia Tisdell ile yakaladı ve kaleci ile karşı karşıya kalan genç oyuncu, Hakan Arıkan'ı geçemeyince farkı bire indirme hayalleri de suya düşmüş oldu ev sahibinin.

67. dakikada Nurullah Sağlam, 2 golün getirdiği rahatlıkla hücum oyuncularından Moritz'i kenara alıp, orta sahaya savunma yönü güçlü olan tecrübeli Hakan Bayraktar'ı sahaya sürdü.

İki golün ardından ev sahibi Ankaragücü en azından farkı indirmek için büyük çaba gösteriyordu, genç oyuncu Tonia Tisdell, sol kanattan atakları geliştirmeye çalışırken, hücumda sadece Ergin Keleş'in olması yetmiyordu başkent temsilcisine.

76. dakikada Ankaragücü'nde teknik direktör Ziya Doğan, son oyuncu değişikliğini Güven Varol'u kenara alıp, yerine Serdar Özkan'ı sahaya sürerek yaptı.

79. dakikada Mersin İdman Yurdu teknik direktörü Nurullah Sağlam, 2 golün sahibi Nobre'yi kenara aldı ve yerine sahaya Kamanan'ı oyuna dahil etti.

Dakikalar 86'yıi gösteriyordu ve Ankaragücü'nün ceza sahasının hemen önünde kazandığı serbest vuruşta topun başına sonradan oyuna dahil olan Serdar Özkan geçti. Yaptığı mükemmel vuruşla skoru 2-1'e getiren golü Mersin İdman Yurdu ağlarına gönderdi.

Son bölümlerde Ankaragücü beraberlik için çok bastırmasına rağmen kalan dakikalarda başka gol olmayınca maç konuk Mersin İdman Yurdu'nun 2-1'lık galibiyetiyle sona ermiş oldu.

ANKARAGÜCÜ: 1 - MERSİN İDMAN YURDU: 2

Stat: 19 Mayıs Stadı
Hakemler: Koray Gençerler, Adil Sinem, Gökhan Memişoğlu
Ankaragücü: Özden Öngün, Uğur Uçar, Aydın Tosçalı, Jan Rajnoch, Murat Duruer, Hürriyet Güçer, Theo Weeks (Dk. 51 Tonia Tisdell), Güven Varol (Dk. 76 Serdar Özkan), Turgut Doğan Şahin, Kağan Söylemezgiller, Ergin Keleş (Dk. 62 Umut Sözen)
Mersin İdman Yurdu: Hakan Arıkan, Erhan Güven, İbrahim Kaş, Joseph Boum, Mustafa Keçeli, Zurita, Ben Yahia, Nduka, Erman Özgür, Moritz (Dk. 68 Hakan Bayraktar), Nobre (Dk. 79 Kamanan)
Goller: Dk. 86 Serdar Özkan (Ankaragücü), Dk. 48 ve Dk. 56 Nobre (Mersin İdman Yurdu)
Sarı kart: Dk. 50 Theo Weeks (Ankaragücü)

Sayfa Yükleniyor...