"Artık yoruldum, gitmek istiyorum"

Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, NTVSPOR.NET'e çarpıcı açıklamalar yaptı.

NTV Spor 13.01.2011 - 18:18
"Artık yoruldum, gitmek istiyorum"

CEM DURAK - SİDE

İstanbul Büyükşehir Belediye gibi Sivasspor da Belek'in kalabalığından kaçıp, Side'ye sığınmış. Çam ormanlarıyla ünlü Sorgun mevkiinde girdikleri devre arası kampına konuk olduk.

Eskişehir'de sansasyonel bir şekilde koltuğu Bülent Uygun'a bırakan Rıza Çalımbay'ı, bu temiz hava da kendine pek getirememiş. Çok sıkkın ve yorgun görünüyordu. Sivasspor'la ilgili olumsuz bir durum mu var acaba diye düşünürken, yorgunluğunun Türk futbolu gibi bir anlamı olduğunu öğrendik. Mütevazi kimliğinden beklenilmeyecek ölçüde iddialı sözler sarf etti. Kaçıp gidesi var Rıza hocanın, uyaralım...

Genel takımların aksine biraz Belek ve Lara'nın dışında Side'de kamptasınız. Nasıl gidiyor çalışmalar? Memnun musunuz?

Çalımbay: Gayet iyi. İstediğimiz ortamı yakaladık burada. Çok iyi çalıştık. Buradan da İstanbul'a geçeceğiz. 1 hafta 10 gün kadar da orada kalacağız. Biliyosunuz ilk hafta maçımız Galatasaray'la. Tek sıkıntımız yeni gelen arkadaşlarla fazla bir çalışma şansı yakalayamadık. Onun dışında gayet iyi bir kamp dönemi geçti.

Devre arasında 10 futbolcu gitti takımdan. Korcan, Sandro, Navratil, Rada ve Grosicki geldi. Başka transfer yapmayı düşünüyor musunuz?

Çalımbay: Evet 1 tane forvet alıp kapatacağız transferi. Mehmet Yıldız, Kamanan ve Pedriel'den istediğimiz verimi alamadık. Sıkıştığımız anlarda oyuna sokabileceğimiz, kafa hakimiyeti olan bir oyuncu istiyoruz. Şu anda geç bile kaldık o transfer için, aslında ilk olarak forvet almayı istiyorduk.

Devre arası olmasına rağmen, bu kadar kısa sürede büyük bir revizyona gidildi aslında?

Çalımbay: Ama yapılması gerekiyordu. İlk yarıya baktığınızda en çok gol yiyen takımların başında geliyoruz. Yaş ortalaması en yüksek takımlardan da biriyiz. İkinci yarıya değişiklik ve yeni bir havayla girmek gerekiyordu. Gönderdiğimiz arkadaşlar da 11'de pek oynayan isimler değildi.

"SİVAS'IN HAVASI KAÇMIŞ"
Sezonun 10. haftasında göreve geldiniz. Siz gelene kadar 7 puan, sizden sonra 8 puan alınmış. Takıma istediğiniz katkıyı veremediniz sanırım? Bunun nedeni? Geldiğinizde nasıl bir Sivasspor buldunuz?

Çalımbay: Ben takımı alır almaz 2 gün sonra lig maçı oynadık. O takıma hemen bir şeyler vermek pek mümkün değil. Belediye maçından sonra takımı yavaş yavaş tanımaya başladık ve 4 maçta da 2 galibiyet 2 beraberlik aldık. Kaybettiğimiz maçların içinde de Beşiktaş, Fenerbahçe var. Ama takımın havası ve oyun olarak söylediğinize katılamayacağım. Çünkü geldiğimizde güvenini kaybetmiş, herkesin potansiyelinin altında oynadığı bir takım vardı. Bizim için önemli olan oynadığımız son 5 maçtaki oyunun üstüne biraz daha koymak.

Takımınızın genç sol beki Ziya ilk yarının göze batan oyuncularından oldu. Siz de geldikten sonra 9 maçta 90 dakika görev verdiniz. Neler söylemek istersiniz. Türk futbolu için oyuncu yetiştirme anlamında sorunlu olan bölgeye yeni bir alternatif olabilir mi?

Çalımbay: Benim en rahat olduğum bölge orası. Hem Ziya hem Hayrettin çok iyi durumdalar. Ziya çok genç ve geleceği bana göre mükemmel. Hem futbolcu hem insan olarak dört dörtlük bir profesyonel. Önünün çok açık olduğunu düşünüyorum, Türk futboluna mutlaka iyi şeyler katacaktır. Ama tabi bu istikrarı sonuna kadar koruması gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde basın sözcünüz Fikret Ünsal'ın 'ikinci yarıda küme düşmemeye değil, üst sıralar için mücadele vereceğiz' şeklinde açıklaması oldu. Teknik patron olarak siz neler söyleyeceksiniz. Katılıyor musunuz?

Çalımbay: Zaten hedef o. Ama bunu hemen dile getirmemek gerekiyor. Maçlar kazandıktan sonra konuşmak gerekiyor. İkinci yarıya Galatasaray'la açıyoruz, üst üste zor maçlar oynayacağız. Bir seri yakalamamız lazım. Bu seneki hedef ligde kalabilmek. Ama önümüzdeki yıl daha yukarıları hedeflememiz lazım. Öncelikle bu seneyi iyi bir şekilde atlatmak lazım. Sivasspor takımı 2 sene şampiyonluğa oynadıktan sonra geçen sezondan itibaren düşüşe geçmiş. Havasını kaybetmiş. Bizim önce bunu toparlamamız gerekir.

Dediğiniz gibi ilk 5 haftada Galatasaray, Bursa, Eskişehir deplasmanları, içeride de Trabzon. Bu periyot sizin için belirleyici olacak gibi görünüyor?

Çalımbay: Evet bizim için hayati derecede önemli maçlar olacak. Ama durumumuz itibariyle rakip seçecek konumda değiliz. İyi bir yerde değiliz ve her maça puan için çıkmamız gerekiyor. Altımızdaki takımlar da önemli transferler yapıp eksiklerini gideriyor. Biz bu noktada olayın bilincindeyiz.

"BU İŞTEN İYİCE SOĞUDUM"
Hocam Eskişehir maceranıza değinmek istiyorum. Eskişehirspor'dan ayrılırken, "Teknik direktörlüğe yeni başlamış gibiyim" açıklamanız oldu. Sizi bu kadar hırslandıran nedir?

Çalımbay: Ben Eskişehir olayına fazla girmek istemiyorum. Çünkü oraya girdiğimde futbol dışı da bir sürü şeyden bahsetmem gerekir. O demeci vermemin sebedi de; aslından ben Eskişehir'den ayrıldıktan sonra çalışmak istemiyordum. İyice soğudum. Esas hedefim yurt dışına gitmek. Ama Sivas benim memleketim, geri çevirmem olmazdı.

Peki Eskişehir'den ayrılırken size haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?

Çalımbay: Zaten o yüzden ayrıldım. Biz Eskişehir'deyken hedeflediğimiz her şeye ulaştık. İlk senede ligde tut dediler, tuttuk. İkince senede ilk 10 dediler, 7. yaptık. Bu seneki hedefimiz de daha yukarılara oynamaktı, ama enteresan şeyler oldu. Baya kırgın ayrıldım, ama çok da güzel günlerim geçti Eskişehir'de.

"TÜRKİYE'DE KÖTÜLER DAHA ÇOK"
2001'de Göztepe'yle başladığınız kariyerinizde 9 takım değiştirmişsiniz. Türk futbolunun yapısal sorunu mu, yoksa Rıza Çalımbay'ın da özeleştiri yapması gerekiyor mu?

Çalımbay: Ayrılma nedenlerimi anlatırsam, Türk futbolundaki çarpıklıklar ortaya çıkar. Bir kere şunu söyleyeyim; Türk futbolunda, yönetim anlayışında anormal derecede çarpıklıklar, yanlışlar var. Bazı şeyler artık çok yoruyor, o yüzden bir an önce yurt dışına gitmek istiyorum. Türk futbolunda 'kötü' daha çok. Halbuki Türk futbolunda her türlü imkan var. Ama önemli olan bunları yönetebilmek. Mesela Göztepe'deyken, maçın devre arasında soyunma odasına haciz geldi. Kulüpler iyi yönetilmiyor. Plan, program, istikrar yok.

Son olarak geçtiğimiz günlerde Beşiktaş'la oynadığınız hazırlık maçına değinmek istiyorum? Beşiktaşlı futbolcuların demeçleri basında sıkça yer aldı. Sertlikten yakındılar. Neler yaşandı o maçta? Ne söylemek istersiniz?

Çalımbay: O konuşan insanlardan veya yazan arkadaşlardan daha iyi Beşiktaşlıyım ben. Şu güne kadar ne kazandıysam hepsini Beşiktaş'a borçluyum. Böyle bir adamın teknik direktörlük yaptığı takım, Beşiktaş'a karşı sertliğe başvurabilir mi? Ben izin vermem bir kere. Biz disiplinli oynadık o maçta. Beşiktaş da mükemmel oynadı, onlar da çok iyi mücadele etti. Sonuçta harika bir maç oldu, ama insanlar başka şeyler yazdılar. Mesela o maçta benim 3 futbolcum sakatlandı. Bende mi 'sertlik' var diye bağırayım. Benim olduğum yerde kimse kimseye kasti sert faul yapmaz. Sonuçta bu da bir hazırlık maçı. Gülüp eğlenmek için değil, kendimizi ciddi şekilde sınamak için oynuyoruz. Beşiktaş'ta da Quaresma, Simao, Guti, Fernandes gibi çok yetenekli oyuncular var, bazen faul kaçınılmaz oluyor. O yüzden bu maçı başka yerlere çekmek doğru değil. Beşiktaş'ta hem oynayıp hem çalıştığım için, karşı taraftan da Anadolu takımlarına nasıl bakıldığını iyi biliyorum. Hep Beşiktaş yazılıyor. Bir tane gazeteci de gelip bize sormadı, sizde sakat futbolcu var mı diye. Boş işlerle uğraşacağımıza, Türk futbolunun gerçek sorunlarını gündeme getirsek daha doğru olur.

O zaman son bir ek soru. Beşiktaş'ı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ses getiren transferler yaptılar?

Çalımbay: Mükemmel bir takım bence. Bir teknik adamın isteyeceği her tipte oyuncu mevcut. Benim dönemimde de iyi oyuncular vardı. Ama böylesi yoktu.

Sayfa Yükleniyor...