Trabzonspor'un efsane ismi Özkan Sümer, Santra Dergi'nin Kasım sayısında Türk futboluna dair çarpıcı tespitlerde bulundu.
Bordo-mavili takımın hem teknik direktörlüğünü hem de başkanlığını yapan Özkan Sümer, son yıllardaki başarısızlığı özgün yapıdan uzaklaşılmasına bağlayarak, "Trabzonspor için belirleyici bir kısım değerler vardır. Mesela özgün yapısı... Artık bu özgünlüğü kaybetmiş bir Trabzonspor var. Bu eksiklik bütünlüğü ve üretimi de etkiliyor. Bunlardan uzaklaşan bir Trabzonspor, yolunu ve yönünü doğal olarak şaşıracaktır. Çünkü bu kulübün asıl gücü ve potansiyeli buradan geliyor" ifadelerini kullandı.
"ÖNCE DÜŞÜNCEYİ İNŞA ETMEK LAZIM"
Trabzonspor'un yeni stada taşınmasının, camiaya yapacağı etkiyi de değerlendiren Sümer, "Fikri yapı oluşmadığı sürece böyle mekanların filan durumu kurtarabileceğini düşünmüyorum. Önce bir düşünceyi inşa etmek ve hayata geçirmek lazım. O düşünce doğrultusunda fiziksel mekanlar üretken olabilir. Tabii ki yine de önemli bir şeydir yeni stadyuma geçmek. Ama ülkemizde son yıllarda, izleme yönünde büyük yatırımlar yapılıyor, üretme yönünde değil. Üretmeye öncelik vermediğin zaman, üretmenin getirdiği katılımdan da mahrum kalıyorsun" şeklinde konuştu.
"3 TEMMUZ POTANSİYELİ DOĞRU KULLANILAMADI"
3 Temmuz sürecinde Trabzonspor'un doğru bir yol izleyemediğini da belirten Özkan Sümer, "Tabii ki o dönem Trabzonspor adına çok yıkıcı oldu. Ama başka şeyler de yaşadı Trabzonspor. 1996'daki kaybedilen şampiyonluk sonrası da ciddi bir yıkım yaşandı. Çünkü o dönemde Trabzonspor'un yeniden toparlanma ve kendi özgün yapısına dönebilme dönemiydi. Sonrasında 2011'de 'şike' olayları oldu. Trabzonspor'un orada başarı hanesindeki kayıpları, başka türlü telafi etmesi mümkündü. Hesaplaşma duygusuyla hareket edip, 'kupayı kaybettik ama diğer kupaları kazanabiliriz, kazanmalıyız...' şeklinde hırslanma ve bütünleşme olsaydı bence Trabzonspor, kaybından kazançlı çıkardı. O dönemde bütün kitle o kayba bağlandı ve sadece onu geri ister hale geldi. Onu yine isteyebilirsin, istemekte de haklısın. Ama ülkemizde hak etmek değil haklı çıkmak meselesi var. Bu yönden baktığımızda kulübün, kitlenin o dönemdeki potansiyelini geleceğe ve üretime dönük kullanamadığı düşüncesindeyim" diye konuştu.
"TÜRK FUTBOLUNDA HESAPLAŞMA İHTİYACI VARDIR"
A Milli Takım ve Fatih Terim ile de önemli ifadeler kullanan Sümer, "Ben prensip olarak teknik adamlarla ilgili yorum yapmam. Çünkü halen ben Türkiye Futbol Antrenörleri Onursal Başkanı'yım. Fatih Terim olarak değil, ülke futbolu adına kimin nereden, niye bulunduğunun hesaplaşmasına ihtiyaç vardır. Her şey çok iyi ama Fatih Terim kötü düşüncesi çok yanlış. Her şey kötü, Fatih Terim iyi düşüncesi de aynı şekilde yanlış bir düşüncedir. Doğru işe yanlış insanı getirdiğin zaman o insan doğru olmuyor, iş yanlış oluyor. Mesele budur, böyle bakmak lazım" dedi.
"ŞENOL GÜNEŞ İLE ÖVÜNÜYORUZ"
Şenol Güneş'in Beşiktaş ile yaşadığı başarılarla övündüklerini söyleyen Özkan Sümer, "Şenol Güneş bunu çok hak etti. Ancak bu sadece bir hocanın doğrularıyla olacak bir şey değil. Beşiktaş da kulüp olarak bir kısım doğrulara yöneldi. Türkiye'de doğruları yaptığın zaman çok kısa zamanda başarılı olman mümkün olabiliyor. Beşiktaş çok uzun süreli bir yatırım filan yapmış değil. Kısa dönemde ülke şartlarında yapılmayan doğruları, tümüyle olmasa da yaparak başarıya ulaştı. Bir daha söylüyorum Şenol hoca hak ettiği yere geldi. Türkiye'de çok da hırpalanmıştı. Çok çok olumsuz eleştirilere maruz kalmıştı. Şimdi o hak ettiği değerlerle buluştu. Ben de çok memnunum. Övünüyoruz tabii ki..." diyerek sözlerini noktaladı.
