Sözlerine 18 Mart Çanakkale Zaferi mesajıyla başlayan Şenol Güneş, "Bugün 18 Mart. Çanakkale şehitlerini anma günü. Vatanın bağımsızlığı için kendilerini feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz." dedi.
"Moldova ve Arnavutluk maçlarıyla yeni bir dönemin başladığını kaydeden Güneş, "İlk hedefimiz 2020'ye katılmak olacaktır. Geçmişten günümüze Milli Takım'a emek veren tüm yöneticilere, teknik direktörlere, çalışanlara teşekkür ediyorum. Milli Takım ortak değer ise gelin birlikte düşünelim, çalışalım. Tartışmalarımızı kavga etmeden yapalım ve doğrularda buluşalım. 1954, 1996 ve 2002'de yaptıklarımızın daha iyisini hayal edelim. Herkesin hayali vardı ama birlikte hayal edelim. Birlikte çalışalım. Bu hayallerimizle hayata geçirilmesi muhtemel olanları hayal edelim. Düş kuralım ama bunları satmayalım. yapabileceklerimiz üzerinden olmalı. Daha iyisini yapabilir miyiz onları düşünelim." diye konuştu.
"YENİ BİR HEYECAN, VİZYON VE COŞKUYLA YOLA ÇIKIYORUZ"
"Milli Takım ortak değerimiz ise gelin birlikte düşünelim, fikir üretelim ve çalışalım." diyen tecrübeli teknik adam şöyle devam etti, "Yarını beraber planlayalım. Birlikte öğrenip birlikte yarışalım. Ülkemizde değerli oyuncu ve teknik adamlar var. Derin bir nefes alıp yeniden başlayalım. Hep kavga ediyoruz. Yeni soluklanırsak yeni ve hızlı bir adım matabiliriz. Yerimizi tespit edip yönümüzü çizelim. Çocuklarımıza ne miras bırakacağız? Hepimiz değişmeli ve elişmeliyiz.
Yeni bir heyecan, vizyon ve coşkuyla yola çıkıyoruz. Herkesin seveceği ve gurur duyacağı bir Milli Takım olması için söz veriyoruz. 'Biz' kültürünü oluşturacağım. Ayrımcılığı kesinlikle istemiyorum. Halkın takımı olacağız. Sonuçları kovalayacağız ama sosyal değerleri gözeteceğiz. Bu takım ülkemizi temsil ediyor. Bu futboldan gurur duyuyoruz sözleirini duymak istiyorum. Karakterli yetenekli ve zeki oyunculara sahibiz. En iyisini yapabileceğimize inanıyorum. Geçmişteki görüntülerden dersler çıkarıyoruz. İnsanlar mutlu olmak istiyor. Futbolda üzerimize düşeni yapacağız. En büyük arzum ülkedeki tüm insanların yüzünün gülmesidir. Birlikte bir yolculuğa çıkıyoruz. Sevginin olduğu yerde işin daha kolay olacağını düşünüyorum. Farklı düşünceler zenginliğimiz olacak. Özgürlük, cesaret, başarımızın anahtarı olacak."
"MİLLİ TAKIM'DA HAZIR OLAN TÜM OYUNCULARA ŞANS GELECEKTİR"
Euro 2020 hedefi için konuşan Güneş, "Gruptaki rakipler Fransa, İzlanda, Arnavutluk, Andorra, Moldova. İlk hedefimiz Arnavutluk ve Andora maçlarını kazanmak. Milli takımın başarısını herkes istiyor. Sinmişliği, bezginliği başarıya çevirmeliyiz. Bu sadece benim işim değil, hepimizin işi olacak. Herkesin dualarını bekliyorum. Genç ve tecrübeli ouyuncularımız var. Mutlaka kadro değişecektir. Milli Takım'da hazır olan tüm oyunculara şans gelecektir. Bunu biz değil oyuncuların durumu belirleyecektir. Yeteneklerimizi, isteklerimizi ve karakterimizi net olarak ortaya koyacağız. Oynadığımız oyuna biraz daha sinerji katarsak, bulunduğumuz yerin bir level üstüne çıkabiliriz. Biz başarı istiyoruz. Doğruyu biliyoruz, o zaman neden yapmıyoruz? Bana verilen görevi ülkem adına en iyi şekilde yapacağım. Hepimiz burada ülkenin birer askeri olacağız. Profesyonelce yapılan iş bizi başarıya götürmüyor. Milli takımlar rutin gelinen yerler değildir. Heyecanı, coşkusu farklı olan alandır. Bunu verdiğimizde hem oyuncunun, hem takımın geliştiğini göreceğiz. Geçmişte bunun örneklerini gördük. Örnekleri geçmişte var."
YENİ BİR BAŞLANGIÇ VURGUSU
Milli Takım'daki arkadaşlığı geliştireceğiz diyen Şenol Güneş, "İyi bir takım olacağız. 28 oyuncu çağırdık. Mehmet Topal, tedavi için aramızdan ayrıldı, kampta olmayacak. 'Olursan sevinirim' demiştim. Önemli bir oyuncu. Oynamasa bile aramızda olmasını isterdim. Ama sakatlığı nedeniyle ayrıldı. Emre Belözoğlu, Burak, Mahmut, Hasan Ali, Arda, Caner hepsi Milli Takım için heyecan duymalı. Konya'dan Serkan, Rize'den Gökhan, Kayseri'den Umut. Oynarsa görevini yerine getirmeli. Milli Takım geniş bir havuzdur. Geçmişte Cenk İşler'i bir maça aldık. O maçta ihtiyacımızı gördük. Okan Yılmaz'ı 2 sene gol kralı iken almadık. Konfederasyon Kupası'nda aldık. Daha sonra geri gitti. Yetenekli oyuncular var. Ama Futbol adına sıkıntılılar. Yaşı itibariyle sıkıntı yaşayan oyuncular var. Eleştiri ve bilgileri her zaman dinleyeceğim.
Emre Belözoğlu, A Takıma 21 yaşında başlamıştı. Onu da zorlamak istemiyoruz. Dünya Kupası yaşarsa büyük iş yapar. Bugün yaşı itibariyle verimli oldu. O gön başlayan Emre ile bugün başlayan Ozan arasında fazla fark görmüyorum. Yeni bir döneme başlıyorum. Uluslararası alanda oynayan oyuncularımız var. Tecrübeli ve genç oyuncuları karıştırırken en çok verim alacak şekilde bunu istiyorum. Dünya Kupası'nda 3. olduğumuzda, 2008'de ilk dörde kaldığımızda veya 1996 Avrupa Şampiyonası'ndan çok daha iyi durumdayız. Var olan değerlerimizi iyi kullanmada sıkıntılarımız var. Beklentilere yanıt veremiyoruz. Tesisler çok iyi, hocalar çok iyi. 2000 ve 2002 birer sonuçtu. Bunlar üzerinden oyunculara baskı yapmak doğru değil. Yeni bir başlangıç yapıyoruz. Adım adım gitmek istiyoruz. Geçmişte yaptığımız katılımlar için yola çıkacağız." açıklamalarını yaptı.
"TÜRKİYE İLK 10'DA OLMALI"
FIFA sıralamasında A Milli Takım'ın gerilerde olduğunun hatırlatılması üzerine ise Şenol Güneş, "FIFA sıralamasıyla ilgili şunu söyleyeyim. Geldiğimizde 30'uncuyduk, 7. sıraya kadar geldik. Türkiye'nin ilk 10 içinde olması iyi bir tahmin ve beklenti. Kolay mı? Temenniler koydum ama, ne yapacağımızı ortaya koyalım. Hayal satmayalım. Geçmişte kalmayalım. Geçmiş başarılarla herkes övünebilir, söyleyebilir. Biz yeni bir heyecan, duyguyla savaşa gireceğiz." ifadelerini kullandı.
OĞUZHAN'I NEDEN KADROYA ALDI?
Beşiktaş'ta 11'de yer vermediği Oğuzhan'ın Milli Takım'a çağrılmasının sorulması üzerine ise Şenol Güneş, "Solda Hasan Ali var. Bir de Umut vardı. Caner sakat, olması mümkün değil. Emre de benim talebem. Fiziksel sakatlığı geçerse orada Hasan Ali ve Emre Taşdemir var. Emre Taşdemir, ileride de düşündüğüm bir oyuncu. Oğuzhan benim oynatmadığım bir oyuncu. Benimde çok beğendiğim bir oyuncu. Milli Takım'ın doğal bir parçası. Selçuk da kendi takımında kayıp bir yıl geçirdi. Oğuzhan, Mehmet Topal'ın ve Selçuk'un belli dinamikleri olduğunu düşünüyorum. Emre Belözoğlu'nu da aldım. O da sorumluluk alacaktır. Verirsem görevi yapacaktır. Oğuzhan'ı da biraz da bana haklı eleştiri yapın diye aldım. Bu da espri olsun." yanıtını verdi.
"FUTBOLCULAR VE ANTRENÖRLER VERGİ ÖDEMELİ"
Yabancı oyuncu sayısıyla ilgili ise Güneş "Arnavutluk maçı Perşembe günü ana konu olacaktır. Türk futbolunun gelişimi için alınması kararlar vardır. Böyle bir konu tartışılıyor. Yabancı konusundan daha önemli sorunlarımız var. Kulüplerin, ekonomik ve idari yapısı. Bunlar olmadan alınacak her karar yeniden revize edilecektir. Buna bağlantılı olarak söyleyeceğim. Önümüzdeki gündemde bu birinci maddesi olursa toplantımız boşa gider. Futbolcular ve antrenörler vergi ödemeli. Yabancı ve yerli ayrımcılağı kaldırılmalı. Birine Türk Lirası diğerine döviz vermek huzuru bozar. Antrenörlerin hephsini aradım. Herkes de buna hazır. Yeni bir dünya çizeceğimizi düşünüyorum. Yabancı konusunu tekrar gözden geçirmek lazım. Bugün kulüplerin en büyük sorunu ekonomik sorundur. "Yerliler çok pahalı" deniyor. Onlar da haklı. Bu tartışmanın devam etmesini isterim ama bugünkü gündemde olmamasını isterim." açıklamalarını yaptı.
Geçici bir görevle göreve geldiğini kaydeden Güneş, "Resmi bir görevim yok. Şu anda göreve gelirken tek başıma çıplak geldim. Gelirken sadece çalışmayı yaparken analizi iyi yapan bir arkadaşımız var. Diğer antrenörlerden de bilgi aldım. Herkes bana yardım ediyor. Şu anda yardımcıya ihtiyacım yok. İlk olarak bana yardımcı aldırıyorlar, sonra benimle kavga ettiriyorlar (Gülüyor). Tayfur şimdi yardımcı olacak. Yazın başlayacak süreçte nasıl olacak, kim olacak, onlar da gelecek olursa ben de istersem alırım. Onlarla birlikte iş yapmaya geldim. Önümde 4 sene var. Benim de hayallerim var." dedi.
Tartışmalara vurgu yapan Güneş, "Başarısızlığın istikrarı olur mu? Geçmişte bir takım kadromuz vardı. Şimdi neden şu oyuncu oynuyor, bu oyuncu oynuyor. Takımın her tarafı önemli. Uyumu da önemli. Bloklar kopmasını görebiliyoruz. Genç oyuncularımız var. İyi niyetleri, katkıları var. Gelmeyen başarı sonucu güvensizlikleri var. Milli Takım'ı nasıl tarif edersiniz? Gol atan mı, savunma yapan bir takım mı? Adını koyamıyorsunuz. Onu aşmamız lazım. Biz 3-5-2 oynarken bir süre sonra 3'lüden 2'li defansa geçtim. Sonra Bülent-Alpay ikilisine döndük. O bizi çok rahatlattı. Savunma oturduktan sonra orta saha ve forvette işler kolaylaşıyor. Gol yiyip de gol atmıyorsan mağlup olacaksın. Elimizdeki gruplarda sonuç almadığınız da ne sonuç ne puan geliyor. Benim dönemimde hazırlık maçlarında çok kayıplarım vardı. Ama her hazırlık maçı bana çok kar getirdi. İtalya'yı yenebilecekken oyuncu değiştirdim. Neden bunu yaptınız denildi? Fransa'dan 4 tane gol yedim. Arnavutluk'a yenildim. Ama her oyuncuyu görmek zorundasınız." diye konuştu.
"SANGARE'NİN TÜRK MÜ YABANCI STATÜSÜNDE OLDUĞUNU BÜLENT HOCA'DAN ÖĞRENDİM"
Bazı oyuncuların alınmadığı için kulüplerden tepki gelmesi üzerine ise Güneş, "Kulüplerimizin hassas bir şekilde oyuncularla ve milli takımla ilgilenmesi bizi mutlu ediyor. Sangare'nin Türk mü yabancı statüsünde olduğunu Bülent Hoca'dan (Kormaz) öğrendim. Bu benim eksikliğim. Bülent Hoca, Sangare'nin eksilerini, artılarını anlattı. İleride o da kadroda yer alabilir. Sangare de olabilir mi? Tabi olabilir.
Sezon başında Dorukhan oynamıyordu da şimdi oynuyorsa ne yapayım oynatmayalım mı. Kalecilere gelirsek Rizespor'dan Gökhan'ı beğeniyorum. Gökhan da ümit takımdan çıktı. Orada bir Sırat Köprüsü var. Elimizde oynayan Sinan Bolat diye bir kaleci var. Onu bir defa kenara alamazsınız. Onun yerine oynayacak oyuncalar olabilir. Serkan olabilir mi? Mert'in ödüllenmesi değil sadece, olabilecek bir kaleci. Ayak tekniği, uyumu iyi. Bu kısa dönemi geçmek istiyoruz. İki idmanım var. Serkan da lig maçında gayet iyi oynadı. Mert de öteki de olsa tartışılacak. Bu görüşlere saygı duyuyorum ancak "hocam buna da bir bak" denilirse bakarım. Bunu kavga unsuru yapmayız. Neden dediler? 30 yaşında Mert'i aldık. 2 de genç oyuncular var. İlerdeki planlarımız için var. Uğurcan ve Muhammed var. Uğurcan'ı çok tanımıyorum. Muhammed'le daha önce çalıştım. Bu dört kalecinin biri kaleye girmeyecek. Diyeceksiniz onu da alın. Ancak olmuyor." sözleriyle kadro seçimindeki zorluklara değindi.
"Yeniden yapılandırma sloganını kullanmak yerine hepimizin yeniden ayaga kalktığı bir dönemi istiyorum" diyen A Mili Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş şöyle devam etti, "Bir şeyler yapmalıyız. Radikal bir değişiklik yapılır. Bunu tek başına yapamam. Burada yetkiliyim ama burada medya, yönetici, antrenör ayağı var. 'Hayal' dedim gittim. İş olsun diye söylemiyorum. Bunları istemek hepimizin hakkı. Yeniden yapılanma denilince iki tane stoper var. Kaan ile Çağlar. Yüzde yüz bunlar oynar diyemiyorum. Dersem halledeceğiz. Burak ve Cenk'in dışında forvete 3. kişiyi arayacağız. Orada bir yapılanma olsun. Bizim yapmamız gereken oyuncuları daha fazla üretmek, geliştirmek; ondan sonra takıma sokmak. Elemizde bir kadro var. Onun üzerinden gideceğim. Başakşehir'in orta sahasındaki bir grubu mu oynatmak, başka oyuncuları mı kullanmak? Oyunun da bir dengesi var. Bunları 2 günde çözmem lazım. Kendi grubumun daha fazla olduğunu görüyorsunuz. Anlatacaklarımı işleme bakımından da önemli. Başarılı olmak için neler yapılmasını satır aralarında görürsünüz.
"FUTBOLU ÜRETİN BİR ÜLKE OLMALIYIZ"
Milli Takım'ın başında olmam önemli değil. Futbolu üreten bir ülke olmalıyız. Arda, Emre, Burak veya Gökhan... Yurtdışına giden oyuncu sayısının fazla olması önemli. Para olarak da imaj olarak da bu bizi üst sıralara çıkaracaktır. Oyuncuları biz bozuyoruz. Oyuncu bakıyorsun belli bir zaman sonra yönetici gibi yapıyor. Davranışlarını bozarsanız oyuncu bir süre sonra başka şeyler yapıyor. Peşin hükümle gelmiyorum. Şu anda alınan gruplar bu. Geçmişteki Arda veya Caner'in suç unsuru var mı? Etik olarak yıpranan noktaları var. Düzeltirlerse yaşına da bakmam oynatırım. Arda'yı alayım da, Emre'yi alayım da memnun edeyim diye bir şey olmaz. Bir oyuncu üretmek 10 sene sürüyor. 10 sene sonra neden yapılanma oluyor deniliyor.
Arda üzerinden spükülasyonlar yapıldı. Övgüler yapıldı, şimdi eleştiriler yapılıyor. Herhangi bir olumsuzluğu yoktur, şu anda takımında oynuyordur. Önceden beri beğendiğim oyuncudur. Ancak şu anda çağırmadım. Emre belki şu anda var, 2-3 ay sonra bırakacak. Şu an gerektiği için onu aldım. Avrupa Şampiyonası'na gidecek diye almadım."
MİLLİ TAKIM İSTANBUL'A GELECEK Mİ?
Milli Takım'ın maçlarının İstanbul'da oynanmadığı konusunun hatırlatılması üzerine de eleştiriler yapan Şenol Güneş, "Türkiye'nin her sahası da bizim sahamızdır. O sözü kullanmak bile doğru değil. O sadece bana değil o camialara takımlara hakarettir. Neden Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor'un sahasına gidilmiyor? Nasıl gidemeyeceğiz. Bu tehdittir, suçtur. Her tarafa, Mardin'e Hakkari'ye gidiyoruz. 'Dostluk, barış' diyoruz. İstanbul'un göbeğinde bir stada, semte gidemeyeceksek şu an neden konuşuyoruz? Hiç cevaplayacak bir şey değil. Kulüplerin üzerinde bir Milli Takım var. Herkes önemli. Ama sizin camia veya kişiler üzerine görüşleliriniz olabilir. Buna benzer çizgi çizip x kulübün karşısında olmak doğru değil. Bu bir rekabettir, tartışmadır. Takımlar arasında rekabet hep olacaktır. Ama orada bitmiştir. Burada Milli Takım vardır." açıklamalarını yaptı.
Hakem hataları üzerine tartışmaların olduğu yorumu için de tecrübeli teknak adam, "Tartışmaların olduğu normal. Ama tartışmalar veya olumsuzluklarda bir yere gidemezseniz. Hakemleri, medyayı beğenmiyorum; kızıyorum olabilir. Bu benim kendi tasarrufumdadır. Bununla yaşamam lazım. Bana göre yüzde yüz faul. Kızarım. Hakem hakkımızı yedi, o zaman oynamıyorum! Ne kadar güzel bir iş! Bu tip diyaloglar yerine futbol adına neler geliştirebiliriz? Bunlara odaklanmalıyız. Bunlar bizi bir yere götürmüyor. Benim beklentim o. Yabancı hakem konusu sığ konular. O zaman yabancı yönetici gelsin. Hakem güvensiz şu anda. Yanlış kararlar veriyor. Uzun zamandır hakem konuşmuyoruz. Kullanmak, bizi kurtarmaz. VAR konusunda sezon başında söylediklerim gerçeği VAR'ı tartışmayı durdurmak için getiriyorsanız tartışma artar dedim. VAR zamanla da bunu yerine getirir. Bu vicdanlarla ilgili. Hakemin bunu aşması için kendini güvenli hissetmesi lazım. Bunu şimdi biraz geride bırakalım." ifadelerini kullandı.
