Şenol Güneş "Futbol oynamaya çalıştık. İyi başladık, golü de bulduk. Golden sonra pozisyonlar bulduk. İlk yarının son 10 dakikasında geriye çekilince rakip gelmeye başladı. Golden sonra oyunun kontrolü yine bizdeydi. Ama oyunun kontrolünü bozan bizim dışımızda gelişen olaylarla dengemiz bozuldu. Türkiye'de algı operasyonu, seyirci ve hakem baskısı oluyor. Oyuncularım bunlarla sinirini bozmamalıydı. Pepe ve Talisca'ya hangi akla hizmet kart çıktı anlamadım. Oyuncularıma sinirlerine hakim olmalarını söyledim. İkinci yarıda zaman geçirmelerle oyun, futbolun dışına taştı. Biz de buna ayak uydursaydık iş çığrından çıkardı. Bu böyle devam edecek gibi görünüyor. Bütün bu olanlara rağmen kazanmamız gerekiyordu. Daha dikkatli olup, daha çok pozisyon bulup, kazanmamız gereken maçta 2 puan kaybettik. 1 puan almak isteyen takım başarılı oldu. Onları tebrik ediyorum" dedi.
Basın toplantısında, oyunun kontrolünün kendilerinde olduğunu ifade eden Güneş, şunları kaydetti:
"İlk yarının son 10 dakikasına kadar kontrol bizdeydi. İkinci yarıda gol yiyene kadar hakimiyet bizdeydi. Özellikle ikinci yarı olaylar, futbol dışına çıktı. Pepe'nin sarı kartı da diğer sarı kart da, Talisca'yı da olumsuz etkiledi, diğer oyuncularımızı da etkiledi. Oyun, algı operasyonu içerisinde başka boyuta gitti. Burada bizim hatamız da var. Çünkü hiçbir şeye sinirlenmeden oynayacağız. Enerjimizi, gücümüzü artıracağız ve sinirlerimizi atacağız. Oyunun kontrolü elimizde olmasına rağmen düşündüğümüz oyunu sahaya yansıtamadık. Oyun hakimiyeti bizde ama disiplinli ve görerek oynama düşüncemiz tamamen dağıldı. Hem oyun hem de pozisyon üstünlüğümüze rağmen 3 puan kazanmamız gerekirken 1 puan kazanmak isteyen takımın başarılı olduğu, bizim de 2 puan ve 2 oyuncu kaybettiğimiz maç. Üzgünüz, çok rahat kazanacağımız hatta farklı kazanacağımız maçta beklenmeyen şekilde 2 puan kaybettik."
Maçın hakemi Alper Ulusoy'la ilgili soruya Güneş, "Bizim hatamız. Hakem hata yapabilir. Hakem kötü niyetli olabilir. Onu değiştiremeyeceğimize göre onu kabullenip oynamamız gereken bir maçtı. 2 puan kaybettiğimizi düşünüyorum. Gol vermek, aut vermek, seyirci bağırdığında karar vermek bunlar bizim karar vereceğimiz, bizim işimiz değil, yetkililerin işi. Bunlar bizim dışımızda. Biz 2 puan kaybetmemizi hakeme bağlamak istemiyoruz." yanıtını verdi.
Bir basın mensubunun, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın geçen haftalarda hakem Alper Ulusoy ile ilgili açıklamalarını hatırlatması üzerine Güneş, şunları söyledi:
"Onunla ilgili bir şey söyleyecek halim yok. Hakemle ilgili muhakeme yaparak maçın sonucunu ona bağlamak istemiyorum. Türkiye'de algı operasyonunu ben yapmıyorum. Oluşturmuyorum. Seyirci baskısıyla verilen kararları ben yapmıyorum. Ben sadece bu şartlara rağmen oyuncularımın daha iyi olmasını bekliyorum. Onu da oyuncularıma söyledim. Hakemi konuşarak enerjimizi harcamak yerine işimizi iyi yaparak daha güçlü olacağız. Diğerleri zaten konuşulan şeyler, ben konuşmak istemiyorum. Olumsuz konuşanların ceza almadığı bir düzeni konuşursam, ben kapatıyorum. Ben kendimi saha içinde tutmak istiyorum. Bundan sonra da öyle olacak. Ne olursa olsun, bize her türlü olumsuzluk da olsa, daha önce de oldu ben konuşmak istemiyorum.Cezalarla ilgili, hakemlerle ilgili konuşmamızın bize 2 puanı geri getirmeyeceğini biliyoruz. Biz iyi takım olduğumuzu düşünüyoruz. Oyuncularımızın da iyi olduğunu düşünüyoruz ancak puan kaybediyoruz. Aldığımız puanları da hakemlerle aldığımızı söylüyorlar. Ben diyenlere ne söyleyeyim."
"LÜTFEN SUSAR MISINIZ?"
Bir basın mensubunun "Maçtan sonra Mehmet Özdilek'i hakeme doğru 'Tebrik et' diyerek itmeniz doğru bir davranış mı?" sorusuna ise Güneş, şu cevabı verdi:
"O pozisyonla ilgili oyuncularımı geri alıp, 'Hayır gitmeyin, Konyasporlular tebrik etsin' diye gittim. Ne var bunda? Siz ne anlıyorsunuz bunda. Ben kendi oyuncularımızı aldım. Oyuncularım gidip bir daha mı kart görsün? İşte Türkiye bu. Bunları böyle yönetiyorlar, yönlendiriyorlar bu tipleri. Lütfen susar mısınız? Siz bana bir karar veriyorsunuz, soru sormuyorsunuz. Sizin yaptığınız doğru değil, şık değil, saygısızlık yapıyorsunuz. Siz bana 'Neden gittiniz?' diye sorarsınız. Öyle bir kanaat getirip de bana soru soramazsınız. Saygısızlık olur. Kapatır mısınız?"
