BENFICA'NIN AVRUPA YOLCULUĞU (VİDEO)
2011-2012 sezonunu ikinci sırada bitiren Fenerbahçe'de hedef Şampiyonlar Ligi'nde ön elemeyi geçerek devler arenasına katılmaktı. Bu doğrultuda kadorusunu Kuyt, Krasiç, Meireles, Mehmet Topal ve Bucaspor'un genç yeteneği Salih Uçan'ı transfer ederek güçlendiren sarı-lacivertliler eleme turunda Romanya'nın Vaslui takımıyla eşleşmişti.
Rumen temsilcisini 1-1 ve 4-1'lik skorlarla eleyen sarı lacivertlilerin play-off'taki rakibi ise Rusya'nın Spartak Moskova takımıydı. Şampiyonlar Ligi'ne katılma yolunda önünde tek engel kalan sarı-lacivertliler Rusya'daki ilk maçta rakibine 2-1 boyun eğmiş, ancak maçtan çok, karşılaşma sonrasında Alex de Souza'nın sosyal medya üzerinden paylaştığı mesaj gündeme damga vurmuştu.
Kamaoyunda "twitter krizi" olarak bilinen olay sonrasında teknik direktör Aykut Kocaman ile Alex de Souza arasındaki ipler gerilmiş maçın önüne geçen gerginliğe başkan Aziz Yıldırım da dahil olmuştu. Yaşanan bu krizin gölgesinde Spartak Moskova ile Kadıköy'de rövanş maçına çıkan Fenerbahçe rakibiyle 1-1 berabere kalarak devler ligine veda etmişti.
Avrupa Ligi'nde yoluna devam eden temsilcimiz, C Grubu'nda Marsilya, Mönchengladbach ve AEL Limassol takımları ile eşleşirken kura çekimi sonrası sarı lacivertlilerde yüzler gülüyordu.
Marsilya maçıyla kupa 2'deki macerasına başlayan Fenerbahçe, ilk yarıda Caner Erkin ve Alex de Souza'nın golleriyle 2-0 öne geçmesine rağmen 90 dakika sonunda rakibiyle ile 2-2 berabere kalmıştı. Bu maçın ardından ligde de üst üste kötü sonuçlar alan Fenerbahçe'de Alex de Souza dönemi sona ermişti. Aykut Kocaman'ın süresiz kadro dışı bıraktığı Brezilyalı oyuncu sözleşmesini karşılık fesh etmişti.
Herkes Alex'siz Fenerbahçe'nin nasıl performas göstereceğini merak ediyordu. Efsane oyuncunun yokluğunda sarı lacivertliler deplasmanda Mönchengladbach'ı 4-2 mağlup ederek gelecek adına olumlu sinyaller vermişti. Ardından Kıbrıs Rum Kesimi takımı AEL Limassol'u 1-0 ve 2-0'lık skorla geçen Fenerbahçe, Fransa'da Marsilya'yı Bekir İrtegün'ün mükemmel rövaşata golüyle mağlup edip grupta liderliğini garantilemişti.
Son maçında Mönchengladbach'a sahasında 3-0 mağlup olarak gruptaki ilk yenilgisini alan Fenerbahçe, UEFA'nın da gündemindeydi. Bu maçta yakılan meşaleler ve sezon içindeki avrupa maçlarında yaşanan saha ve seyirci olayları nedeniyle Fenerbahçe, UEFA Disiplin Kurulu tarafından 1 maç seyircisiz oynama cezasına çarptırılmıştı.
İkinci turda Bate Borisov ile eşleyen sarı-lacivertliler deplasmanda rakibiyle golsüz berabere kalmıştı. Kadıköy'de seyircisiz oynanan maçta Belarus temsilcisini Cristian'ın penaltı golüyle mağlup eden sarı-lacivertli temsilcimiz adını 3. tura yazdırmıştı. Ancak, seyircisiz oynanan Bate maçının ikinci yarısında stat dışındaki taraftarların attığı paraşütlü işaret fişeklerinin sahaya düşmesi ve bu yüzden oyunun bir süre durması sebebiyle Fenerbahçe yeniden Disiplin Kurulu'nun karşısındaydı. 1 maç daha seyircisiz oynama cezası alan Fenerbahçe, 2 yıl içinde bir saha olayı daha yaşanması halinde Avrupa kupalarından men edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
Fenerbahçe 3. turda, Napoli'yi eleyerek son 16 takım arasına kalan Viktoria Plzen ile rakip olmuştu. Depalsmandaki maçı 1-0 kazanan sarı-lacivertliler Kadıköy'de seyircisiz oynanan karşılaşmada Çek ekibiyle 1-1 berabere kalarak adını çeyrek finale yazdırmıştı.
Fenerbahçe çeyrek finalde ise İtalya Serie A ekiplerinden Lazio ile eşleşti. Tarihinde ilk kez yarı-finale yükselmek isteyen Fenerbahçe, taraftarı önünde oynadığı ilk maçta Lazio'yu Webo ve Kuyt'ın golleriyle 2-0 mağlup etti. Skor avantajı ile gittiği İtalya'da rakibiyle 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, Türk futbol tarihinin en önemli başarılarından birine imza attı.
