'İyiyim' demeni bekliyoruz

1999'daki kazanın ardından ekran başındaki milyonlarca hayranını "İyiyim" işaretiyle rahatlatan Michael Schumacher, kayak kazasının ardından yaşam mücadelesi veriyor. Dünyada milyonlarca seveni yine "İyiyim" hareketini bekliyor şampiyondan.

NTV Spor 30.12.2013 - 12:15
'İyiyim' demeni bekliyoruz

SELİM ŞENGÜDÜZ YAZDI: LİMİTLERDE BİR YAŞAM

Michael Schumacher yalnızca Formula 1'in değil tüm dünya sporunun gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden biri.. Sadece 7 kez şampiyon olduğu ve tam 91 yarış kazandığı için değil... Schumacher, 5 yaşından 43 yaşına kadar süren motor sporları kariyeri boyunca yeteneği hiç tartışılmamış bir isim. Zaman zaman pistteki, hatta pit alanına kadar taşan agresif hareketleri tartışılsa bile yeteneği, zekası ve çalışkanlığı, birincinin saniyenin binde birlik dilimleriyle belirlendiği Formula 1'de onu yıllarca zaferden zafere taşıdı.

Başka branş tercih etmiş olsa, ya da bambaşka bir kariyere de yelken açsa aynı özellikleri onu eminim o çok farklı alanda da zirveye taşırdı. Basketbolda Michael Jordan neyse, Formula 1'de Schumi odur. Onu futbolun Maradona'sı ile karşılaştırmıyorum. Çünkü, o doğuştan gelen yeteneğine her zaman yeni bilgiler ekledi, kendisini sürekli geliştirdi ve daha da önemlisi sadece yarış haftasonlarını değil, 365 gününü bir sporcu gibi yaşadı. Formula 1 ona çok şey verdi, ama o da Formula 1'e hafızalardan silinmeyen birbirinden güzel yarışlar ve büyük bir izleyici kitlesi armağan etti.

Şüphesiz onun hayatındaki en etken maddelerden biri adrenalin. Formula 1'i bıraktıktan sonra motosikletten, paraşüte pek çok değişik spor branşıyla bu bağımlılığını sürdürdü. Kayak onun en büyük tutkularından biriydi. Ferrari'de yarıştığı zamanlar Madonna di Campiglio'daki kış kampını hatırlayanlar bilir ki o  aynı zamanda usta bir kayakçıdır. İsviçre'de yaşayan, Fransa'daki bir kayak merkezinde bir şalesi olan bir Alman... Başka söze ne gerek? Sanal alemde kimilerinin dediği gibi "Herkes bildiği işi yapsın" diye bir yorum acımasız ve çok da yanlış... Schumacher'in kayak kazası geçirmesi biraz abartılı olacak ama,  otomobil kazası geçirmesine yakın bir durum.

Ben kendi adıma yıllardır motor sporlarının içinde bir insan olarak ilk kez Nisan 1998'de San Marino Grand Prix'sinde kendisini yakından görebilmiştim. Fuat Akdağ ile anlattığımız ilk yarıştı. Ben de sanılanın aksine pek öyle Schumacher sempatizanı bir insan değildim. Ama, yıllarca kendisini basın toplantılarında izledikten sonra zekasına, hazır cevaplığına hayranlık duymayacak bir insan olabileceğini düşünmüyorum. 2002'de Tofaş'ın Bursa'daki pistine "yeni" Palio'nun lansmanı için gelmişti. Ben de yayıncı kuruluşta çalışan şanslı bir insan olarak pistte kendisine eşlik etmiş ve röportaj yapma imkanı bulmuştum. O dönem dünyanın en çok tanınan, en çok kazanan ve en zor ulaşılabilen sporcusuydu. Ama, bir ikinci lig futbolcusundan daha alçakgönüllü bir tavırla, büyük bir içtenlik ve samimiyetle yanıtlamıştı sorularımı...

1999'da Okay Karacan ile Silverstone'da yarış anlatırken pisten çıkıp bacağını kırdığı yarışta adeta şoka girmiştik. Bir an Senna'nın Imola'daki ölümü gelmişti gözümün önüne. Ama, o sedyeyle taşınırken perdenin arkasından tüm dünyayı rahatlatan bir hareketle "Ben iyiyim" demişti. Bacağının kırılmasının ardından insanüstü bir çabayla sezonun sondan bir önceki yarışına yetişmişti.

Yine "İyiyim" diye bir işaret yapmasını, yine insanüstü bir gayretle bu yarışı da kazanmasını yürekten diliyorum. Gıyabında Cuma günkü doğum gününü de kutluyorum. İyi ki doğmuş, iyi ki hayatımıza girmiş...
 
 

Sayfa Yükleniyor...