Sinan Gümüş'ten Terim'e mesaj!

TFF tarafından aylık çıkarılan TamSaha dergisine bu ay Galatasaray'ın sezon başında Stuttgart'tan transfer ettiği genç yetenek Sinan Gümüş açıklamalarda bulundu. Galatasaray A2 maçlarında attığı gollerle dikkatleri üzerinde toplayan, A takımla çıktığı ilk maçta da golünü atarak kaliteseni gösteren genç oyuncu, Almanya'dan Türkiye'ye uzanan serüvenini, Galatasaray'daki günlerini ve milli takım tercihi konusundaki görüşlerini TamSaha'ya anlattı.

NTV Spor 02.03.2015 - 12:45
Sinan Gümüş'ten Terim'e mesaj!

Galatasaraylı Sinan Gümüş, şampiyonluk için iddialı konuştu. Sarı kırmızılı takımdaki tüm oyuncuların 4. yıldız için kenetlendiğini belirten Gümüş, Türkiye Milli Takımı'ndan teklif beklediğini söyledi.

Galatasaray'ın sezon başında Stutguart'tan transfer ettiği Sinan Gümüş, özellikle U-21 Ligi'nde gösterdiği performans ile dikkat çekiyor. 

Ligde lider durumda bulunan Galatasaray'ın şampiyonluk şansını değerlendiren Sinan, tüm oyuncuların 4. yıldız için kenetlediğin söyledi. 21 yaşındaki oyuncu, 'Takım, dördüncü yıldızı takma hedefinde yürürken ne kadar katkı sağlayabilirsem kendimi o kadar başarılı görürüm. Takımda şampiyonluk için inanılmaz bir istek var. Herkes birbirine yardım ederek, destek vererek takım için elinden geleni yapmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.

16 MAÇTA 20 GOL
U-21 takımı ile çıktığı 16 maçta 20 gole ulaşan Sinan Gümüş, gol krallığında zirvede bulunuyor. A takımda 3 maçta şans bulan genç futbolcu, U-21'de çok gol atmasını lige göre çok iyi bir ekip olmalarına bağladı.

TERİM'E MESAJ
Almanya'nın U-20 milli takımında oynadığını ancak tercih hakkının bulunduğunu belirten Sinan Gümüş, "Almanya'da doğup büyümüş olsam da ben bir Türküm. Milli takımdan bir teklif aldığımda tabii ki Türkiye'yi seçerim" diyerek Fatih Terim'e mesaj yolladı.

"BEN NEREDEYİM? DEDİM"
TFF tarafından aylık çıkarılan TamSaha dergisine konuşan Sinan, ‘Galatasaray-Fenerbahçe maçlarının çok farklı bir havası var. Sana bu havayı ve rekabeti anlattılar mı?' sorusuna ise şu şekilde cevap verdi.

“Bu atmosferi statta bizzat yaşadığım için ne kadar inanılmaz olduğunu biliyorum. Kelimelerle anlatmak kolay değil. Almanya'da Stuttgart'la Bayern Münih arasında oynanan maçlar da derbi sayılır. Karlsruhe maçları da öyledir. Ama o maçların atmosferiyle Galatasaray-Fenerbahçe maçının atmosferi kıyas bile kabul etmez. Ben Fenerbahçe maçındaki atmosfere inanamadım. Kendi kendime "Acaba neredeyim?" diye sordum. Hele Sneijder'in attığı iki golle oluşan havayı anlatabilmek mümkün değil.”

İDOLLERİ KİM?
Futbola başladığı dönemde idollerini de dile getiren genç oyuncu, Gerrard ve Robben isimlerini veririken gerekçesini ise şu şekilde açıkladı;

"Liverpool'un kaptanı Stevan Gerrard benim ilk idolümdü. Uzun yıllar bir büyük kulübün formasını giymesi ve performansını koruyabilmesi benim açımdan çok etkileyiciydi. Daha sonra ise kendi oynadığım pozisyona göre Arjen Robben'e hayranlık duymaya başladım. Robben gerçekten de çok büyük bir forvet oyuncusu. Adeta bir fırtına diyebiliriz.

En sevdiğim pozisyon kanatlar. Hızımı kullanmayı ve birebirleri çok seviyorum. Ama değiniz gibi hücum hattının her bölgesinde oynayabiliyorum. Solak olduğum için sağ kanatta oynamak beni gole daha çok yaklaştırıyor. İçeri girip şut da atabiliyorum. Solak olmama rağmen sağ ayağımı da iyi kullanabiliyorum ve bunun da bir forvet için önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Sağ ayağımı geliştirebilmek için çok çalıştım. Stuttgart'taki hocalarım bu konunun üzerinde özellikle durmuş ve sağ ayağımı geliştirmemi sağlamıştı."

NEDEN GALATASARAY?
Neden Bundesliga'da ilerlemek yerine Galatasaray'ın teklifini kabul ettin? Kendine orada bir gelecek mi görmedin, yoksa Galatasaray'dan gelen teklif mi çok cazipti?

"Geçen sezon Stuttgart'la sözleşmem bitiyordu. Bana sözleşme uzatma teklifini yaptılar ancak bu teklif A takım kadrosunda yer alıp idmanlara çıkmak, maçları ise ikinci takımla oynamak şeklindeydi. Bir sezon sonra ise A takımda yer alabileceğimi söylemişlerdi. Bu şartlarda Galatasaray'ın teklifini daha cazip buldum. Çünkü "Burada kendini gösterirsen ilk sezonunda A takımda oynayabilirsin" demişlerdi. Ailemle konuşup bu teklifi değerlendirmeye karar verdim."

"EVİMDE JARDEL VE HAGI'NİN FORMALARI VAR"
Galatasaray tarihindeki hangi oyuncu gibi anılmak isterdin?

"Metin Oktay var, Hakan Şükür var. İkisi gibi de anılmak ve Galatasaray tarihine bu iki büyük golcü gibi geçmek isterim. Bir de benim evimde MarioJardel ve GheorgheHagi'nin formaları var. Hatta ablam geçen gün Hagi formasının fotoğrafını çekip bana göndermiş."

PRANDELLI VE HAMZAOĞLU DÖNEMİ
Galatasaray'a gelirken beklentilerin nelerdi? İlk sezonunda hemen oynamayı umuyor muydun?

"Zor olacağın biliyordum çünkü büyük bir takıma gelmiştim ve kanatlarda da büyük bir rekabet vardı. Ama çok çalışırsam bir gün bana da şans geleceğini ve o güne hazır olmam gerektiğini de biliyordum. Nitekim A2 maçlarında iyi performans göstererek bu şansı yakaladım ve Allah'a şükürler olsun ki bana şans verenleri de utandırmadım.

Prandelli döneminde hiç oynama şansı bulamamışken Hamza Hamzaoğlu'nun göreve gelmesinin ardından A takımla maçlara çıkmaya başladın. Bize iki hocayla ilişkilerinden söz eder misin?

Prandelli aslında benimle ilgileniyordu. Yaptığımız konuşmalarda, "Çalışmalarından memnunum ve sana bir gün şans vereceğim" diyordu. Genç bir oyuncu için bu bile önemli bir motivasyon kaynağıdır. Onun bu sözleri sayesinde her geçen gün artan bir performansla çalışmayı sürdürdüm. Bu sayede de Hamza Hamzaoğlu Hocamız geldiğinde beni hazır buldu ve oynattı."

"DAYANAMADIM, AĞLADIM"
Galatasaray formasıyla ilk çıktığın maçta gol atmayı başardın. Bize o maçta ve öncesinde neler yaşadığını anlatır mısın?

"Balçova Yaşamspor'la oynayacağımız Ziraat Türkiye Kupası maçı öncesinde yaptığımız idmanın ardından asılan kadroda ismimi gördüm ve çok sevindim. Benim için bir hayal gibiydi. Oynayıp oynamayacağımı bilmiyordum ama kadroda yer almak bile beni müthiş heyecanlandırmıştı. Koray'la da konuşmuştuk ve "Eğer oynarsam inşallah gol atıp kendimi gösterebilirim" demiştim. Çünkü A2 maçlarında attığım goller nedeniyle herkes benden bahsediyordu ve benim de A takımla sahaya çıktığımda onlara Sinan'ın nasıl bir oyuncu olduğunu ifade edebilmem gerekiyordu. İkinci yarının başlarında Bruma'nın yerine oyuna girdim ve 10 dakika sonra da golümü attım. Öyle büyük bir sevinç yaşadım ki gözümden yaşlar aktı. O mutlulukla Koray Günter'e koştum ve "Sana gol atacağımı söylemiştim" dedim.

Almanya'daki bütün arkadaşlarımın o maçta beni izlediğini biliyordum. Maçtan önce hepsi de "Seni takip edeceğiz, iyi oyna" diye mesaj atmıştı bana. Keza ailem de maçı izliyordu. Golü atınca aklıma onlar geldi ve sevinç gözyaşlarımı tutamadım."

Sayfa Yükleniyor...