"Yüksekte rüzgâr çok sert esiyor"

Bekir İrtegün NTV Spor'a özel açıklamalar yaptı. Spor Merkezi'nde Ercan Taner ve Özgür Buzbaş'ın sorularını yanıtlayan Bekir İrtegün, Fenerbahçe günlerini anlatırken "Yüksekte rüzgâr sert esiyor. Fenerbahçe'de çok güzel günler geçirdim, ancak saha dışı bizi çok yordu" dedi. "Fenerbahçe'ye yapılan saldırı, insanlığa yapılmıştır" diyen Bekir İrtegün; "Ersun Yanal'ı göndermek futbolcuların haddi değildir" ifadelerini kullandı.

NTV Spor 02.07.2015 - 20:20
"Yüksekte rüzgâr çok sert esiyor"


İlk olarak Fenerbahçe günlerini anlatan Bekir İrtegün, "Yüksekte rüzgâr çok sert esiyor. Hayatın her alanında böyle olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe'de çok güzel bir 6 yıl geçirdim, çok anı biriktirdim. Zor günlerim de oldu. İlk yıllarda izlenimim kötü oldu. Gökhan'dan sonra sağ bekte iyi olmadım. Sağ bek oynamamla, Gökhan Gönül'ün sağ bek oynaması çok farklıydı. Bu iyi analiz edilemedi. Benim Fenerbahçe'yle ilk stoper oynadığım maç Lille karşılaşmasıydı. Lille maçında da bayağı iyi bir performans sergiledim. Sonrasında çok güzel günler geçirdim" dedi.

Fenerbahçe ile gönül bağı olduğunu kaydeden Bekir İrtegün, "Profesyonel futbolcu olmama rağmen bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Ama bu bağ çok yordu. İkinci yarı bir şampiyonluk yaşayıp ayrılabilir miyim dedim. Ailemle de arkadaşlarımla da bunu konuştum. Bir şampiyonluk gelse farklı düşünebilirdik. Neticesinde kulübüm de devam etmeme kararı aldı. Güzel bir ayrılık oldu. Çok güzel anı biriktirdik" ifadelerini kullandı. 

"FENERBAHÇE'YE YAPILAN SALDIRI ŞAMPİYONLUĞUN KAÇMASINA EN BÜYÜK ETKENDİR"
Fenerbahçe'ye yapılan saldırının kendilerini çok etkilediğini vurgulayan Bekir İrtegün, "Biz de beklemiyorduk böyle bir saldırıyı. Olaydan herkes etkilendi. Yabancı oyuncular bizden biraz daha fazla etkilendi ama biz de çok etkilendik. Bu, futbol içinde olan bir olay değildir. Bu yaşanan, sadece Fenerbahçe'nin değil; Türkiye'nin sıkıntısıdır. hangi başarı, hangi şampiyonluk oradaki insanların canından daha değerlidir ki? Otobüste olan biri olarak saldırıyı kimin yaptığını hala bilmiyorum. Bu Fenerbahçe'nin sorunu değildir. Bu insanlığa yapılan, uç noktada futbol dışı bir olaydır. Bu olaydan yabancı arkadaşlarımız daha çok etkilendi. Otobüste giderken taş yemeyi normal karşılıyoruz ama bu Fenerabahçe'nin değil Türkiye'nin sorunudur. Ben yine taş atıldığını zannettim. Önden ses gelince durduk, şoförün yaralandığını gördük işte hastaneye kaldırıldı. Geri dönüsü bizi çok etkiledi. Atmosferimizi etkiledi. Fenerbahçe'nin dıştan bakış olarak bir sıkıntısı vardı ama bu kadar mı? O otübüste çoluğu çocuğu olan arkadaşlarımız var. Akabinde yeniden futbola döndük. Şampiyonluğun kaçmasına sebep midir? Zannetmiyorum Ama en büyük etkenlerden biridir" diye konuştu. 

"ŞAMPİYONLUK DERBİLERDEN DEĞİL DİĞER MAÇLARDAN GEÇİYOR"
Derbilerde başarılı olmalarına karşın şampiyonluğa ulaşamadıkları yorumu üzerine Bekir İrtegün, "Şampiyonluk derbilerden geçmiyor, derbiler haricindeki maçlarda kim daha hata yaparsa o takım ipi göğüslüyor. Derbilerde sıkıntılı olsak da lehimize çevirmeyi bildik. Kritik maçlarda hata yaptık. Gençlerbirliği deplasmanı, içerideki Kayseri Erciyes ve Akhisar maçları bizim için  en kritik maçlardı. Fenerbahçe'nin saha dışında da içinde de tecrübeli bir futbolcu topluluğu vardı. Biz zor anlardan çıkıyorduk. Takım içerisinde o stresi yönetmeyi başaran insanlar vardı. Esas sıkıntımız, 'Fenerbahçe, bu maçta puan kaybetmez' denilen maçlarda puan kaybettik ve neticede şampiyonluğu kaybettik" analizini yaptı.

"AYKUT KOCAMAN TÜRKİYE'NİN AZ TANIDIĞI İNSANLARDAN BİRİSİ"
Uzun zamandır futbola sadece futbol olarak bakmayan bir insan olduğunu kaydeden başarılı stoper "Doktora yapıp, bir akademisyen olmayı istiyorum. Futbola bakışımda da teknik direktörlerden alabileceğimi almaya çalıştım, onları çok yönlü analiz etmeye alıştım. Daum'la çok kötü günler yaşadım. Çünkü beni tanımıyordu, farklı bir teknik direktörlük yapısı vardı. Aykut Kocaman'dan çok şey öğrendim. Farklı bir insan bence. Futbola bakış açısı vizyonu çok geniş. Türkiye'nin az tanıdığı insanlardan birisi. Ersun Hocamızın çalışma tutkusu biraz daha fazla. Biraz inattır ama o yönleri çok hoşuma gitmişti" dedi. 

"ERSUN YANAL'I GÖNDERMEK FUTBOLCULARIN HADDİ DEĞİLDİR"
Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'den ayrılma sürecinin de konuşulduğu programda, "Futbolcularla Ersun Yanal problem yaşadı mı?" sorusuna Bekir İrtegün, "Bu konu hakkında çok konuştuk. Bir konu hakkında konuşulursa değeri kalmaz. Son kez şunu söyleyeyim; Ersun hocanın gidişinde futbolcuların payı olduğunu düşünmüyorum. Futboluların haddi de değildir. Oyuncular arasında fikir paylaşımı, ben Gaziantepspor'da oynarken de vardı. Bazen yoğun tempodan şikayet edersin; ama ikili diyaloglarla bunları söyler ve çözüm yolları bulmaya çalışırsın. Bunları başka boyuta taşımak yakışmadı. Takımdaki abim diyebileceğim arkadaşlarıma haksızlıktır. Ersun Hoca'nın Türkiye'nin en çalışkan hocalarından biri olarak düşünüyorum" yanıtını verdi. 

"BİZİ EN ÇOK SAHA DIŞINDAKİ OLAYLAR YORDU"
Fenerbahçe'de oynadığı dönemde kendilerini çok şeyin yıprattığını söyleyen Bekir İrtegün sözlerine şöyle devam etti, "Bizi son 3-4 yıl o kadar çok şey yıprattı ki. Maça giderken açıklanmayan karar maç günü açıklanıyordu. Bayağı zor günler yaşadık. Biz en çok saha dışında yorulduk. Saha dışındaki olaylardan, saha içine çok odaklanamadık. Bu futbolcu grubuna çok yansıdı. Sadece Fenerbahçe üzerine değil, keşke Türk futbolu bu tarz şeyleri yaşamasa. Türk futbolunda gerginliğin bitmesi bayağı bir süre alacak. Yeni yeni kararlar alınıyor; ama kendimizi kandırmayalım. Şu sözü çok severim; 'siz ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin söylediğiniz karşındakinin anladığı kadardır'. Nitelikli futbolcu yetiştirirsek, onları sahada yönlendiren nitelikli yönetici olursa şiddet bitebilir ama bu olay uzun yıllar sürer." 

"ZAAFI OLAN HAKEMİ BÜYÜK TAKIMLAR KULLANIR"
Hakemler konusunda da açıklamalar yapan Bekir İrtegün, "İsim vererek kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum ama beğenmediğim hakem arkadaşlarım, ağabeylerim olmuştur. Saha içerisinde işine odaklanan bir oyuncuyum ama çok gergin bir ortamsa, zaafı olan bir hakemse büyük takımlar bunu kullanır. Futbolcular çok zekidir, bu yapılmalı anlamında değil. Futbolun gerçeğinden bahsediyorum ama bunun da bir sınırı var. Türkiye'de hakemlik çok zor. Bence hakemler çok baskı ve stres altındalar. Eleştirmeye çok yatkın bir meslek ve eleştiren de çok. Bu yüzden, bu ülkede hakem olmak çok zor. Bazen, 'bu hata nasıl yapılır' dediğim hatalar gördüm. Maçın tansiyonunu dengelemeye çalışan hakemler oluyor. Hakemlerin genelde art niyetli olduğunu düşünmüyorum. Futbolcular olarak bizim de tabiri caizse, saçma sapan şeylere bile itiraz ettiğimiz oluyor. Stresinizi yönetmekle alakalı" ifadelerini kullandı.

"EMRE BELÖZOĞLU ÇOK FARKLI VE KALİTELİ BİR İNSAN"
Emre Belözoğlu'nun bundan sonra ki kariyer planı hakkında da açıklamalar yapan Bekir İrtegün, "Emre Belözoğlu benim çok iyi arkadaşım ağabeyimdir. Emre ağabey saha dışında tanıyanınız var mı bilmiyorum ama çok farklı bir insan. Biraz yanlış tanınan bir insan, bunu kendisi de biliyor. Çok farklı ve kaliteli bir insan. Sandığınız gibi bir adam değildir. Ne yapacağına yönelik bir düşüncesini bana söyledi ama paylaşmak bana düşmez" demekle yetindi.

"AYRILMAMLA ALAKALI HAKSIZLIK YAPILDI DİYEMEM"
Kendisiyle birlikte Emre, Selçuk, Webo, Mert, Egemen ve Kuyt'ın da ayrılmasında haksızlık olup olmadığı soruya ise Bekir İrtegün, "Haksızlık kelimesi kişiden kişiye göre değişir. Diğer arkadaşlarım adına bir şey demek bana düşmez ama kesinlikle kimseye bir kırgınlık ve burukluğum yok. 'Bana haksızlık yapıldı' diye bir düşüncem yok. Zaman dolmuştur, alındığımız kızdığımız şeyler tabii ki olmuştur. Ayrılığımda alakalı, 'haksızlık yapıldı' diye bir şey söyleyemem. 6 yıllık sürede bazı şeyler yaşamışımdır. Amab bunlar beni çizgimden çıkarmamıştır. Bun anlamda haksızlık yapıldığını düşünmüyorum. Çok uzun yıllar zaman geçiren arkadaşlarınmız taraftarın istediği gibi birer plaketle uğurlanabilirdi. Ama bu da büyüklerimizin bileceği bir şeydir" yanıtını verdi.

"AZİZ YILDIRIM GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK FENERBAHÇELİ"
"Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'la çalışmak nasıl?" sorusunu ise Bekir İrtegün şöyle yanıtladı, "Başkanımız, gördüğüm en büyük Fenerbahçeli. Ondan daha büyük Fenerbahçeli görmedim. Çok ani şeyleri yoktur, onun bir limiti var. Sabreder, uyarıyor ama basit hata yaptığımızda kızdığı dönemler olmuştur. Fenerbahçe camiasında futbolcusuna olan güvenden dolayı tepki oldu. Bazen aldığımız skorlardan dolayı tepkileri olmuştur. Düşünün ki size çok güvenen bir insan var ve çok büyük bir Fenerbahçeli. Diğer şeyleri söylemem doğru olmaz. 6 yıl içinde o kadar güzel yaklaşımı olmuştur ki; bir deplasmanda taraftarlara, çocuklara yaklaşımı, futbolculara bakışı açısı. Hele bir de neşesi yerindeysi. Ancak sinirlendiği zaman zor günlerimiz olmuştu."

"HUZURLU BİR ORTAMDA FUTBOL OYNAMAK İSTİYORDUM"
Bundan sonraki planlaması hakkında da konuşan Bekir İrtegün, "Başakşehir taraftarının Olimpiyat Stadı'nda "Sesimiz fazla çıkmıyor" diye çok ince mesaj veren kareleri olmuştur. Kendimle Başakşehir tarnaftarına benzetiyorum. Şimdi bana çok önemli bir insanla çalışma fırsatı doğdu. Başakşehirde, bana o güven ve değer gösterildi. Ondan sonra Göksel başkanımız ve diğer yöneticilerimizle görüştüğümde o samimiyeti gördüm. Aliemle, menajerim Ahmet Bulut'la konuştum. İspanay'ya gidip iki gün kaldık,
sonuçta uzun vadeli bir plan yaptık. Sonuçta ben 31 yaşını görmüş bir insanım. Uzun vadeli planları olan, sistemli, belki de Türkiye'nin en iyi yönetilen kulüplerinden birinden teklif gelince karar verdim. Abdullah Hoca'yla milli takımda birlikte çalıştık. Takımda çok arkadaşım var. Huzurlu bir ortamda futbol oynamak istiyordum. Başakşehir'de bunu bulacağımı biliyorum. Başakşehir hedefi olan bir takım. Geleceğe yönelik bir vizyonu olan bir takım. Bir anlamda kendime bir yük aldım. Bu kadar güvenen insanın güvenini boşa çıkarmamak lazım. Yeni bir sayfa açtım ve umutla böyle bir karar aldım. İnşallah çok güzel günler yaşayacağımıza inanıyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

Sayfa Yükleniyor...