"Corona masadaki kartları, korttaki stratejileri de karıştırdı"

Amerika Açık'ta Medvedev'in Djokovic'e karşı aldığı zaferle sonuçlanan finali Cahit Yavuz yazdı.

Cahit Yavuz 15.09.2021 - 11:38
"Corona masadaki kartları, korttaki stratejileri de karıştırdı"


Amerika Açık Djokovic'in sakinliği Medvedev ve Raducanu'nun çılgın finali ile noktalandı.

Amerika Açık'a pandemiden önce ve pandemiden sonra diye bakmak lazım. Before/alter yaparsak, hem kadınlarda hem de erkeklerin finalinde, bambaşka isimlerle karşılaştık. Final serisinin alışıldık tek ismi erkeklerde idi.

Final günü tribünlerin tek hakimi, doğal olarak Sırplardı. Ancak, kim bilebilir ki, bu durumun Djokovic'i tanınmayacak hale getireceğini. O, kortta çılgınca savaşan Djokovic'in yerine, süt dökmüş kedi görünümlü dublörü vardı sanki... Şampiyonluğu 6/4'lük 3 sette kazanan Medvedev bile buna inanamadı. Maçın 2 kritik olayı vardı. Biri, dediğim gibi tribünlerin Djokovic taraftarlarıyla dolu olması... Kariyeri boyunca rakibinden çok onu alkışlayan seyircilere karşı mücadele eden, hatta zaman zaman onlarla dalaşarak, savaşgan bir ruhla maça motive olan taraftı. Oysa final günü Arthur Ashe Stadyum'unda böylesi bir atmosferden eser yoktu. İkinci konu ise; Medvedev'in oyun taktiği idi. Hem servise, hem de oyun içinde, dünyanın en iyi top karşılayan raketine karşı, oyunun süratini yükseltmeden, hatta Djokovic gibi her topu karşıya atarak mücadele etmesiydi. Çünkü, oyunu hızlandırdığında topların aynı hızda geri geleceğini ve bu durumun, 1.98'lik boyu nedeniyle dip çizgideki dengesini bozacağını biliyordu. Maç boyu 38 winner üreten Medvedev'e karşı, sadece 27 sayı üretebilmesi bu yüzden. Ama daha ilginç olanı winner farkına rağmen 31'e, 38 gibi basit hata oranında da önde olmasıydı...

Corona sadece dünyayı değil masadaki kartları, korttaki stratejileri de karıştırdı. Bazen ters düz iyi gelir. Yenilikler, yeni enerjiler, farklı karakterler görünür hale gelir. Kurgulanmış turnuva düzeninde alışılageldik isimlerin finallere taşıdığı sistem, korona sayesinde ters-düz oldu. Bu durum kadınlarda daha net hissedildi. Elemelerden 150'ci sırada turnuvaya dahil olan Emma Raducanu, 18 yaşında elinde Grand Slam kupasıyla kendini Arthur Ashe Arenada buluverdi. Çinli bir anne ve Rumen babanın kızı olarak, 44 yıldır Grand Slam'lerde şampiyonluk sevinci yaşayamayan İngilizlere, şampiyonluk yaşatan tenisçi olarak tarihe geçti. Maria Sharapova'dan sonra Grand Slam kupasını kaldıran en genç kadın tenisçi oldu...

Sayfa Yükleniyor...