Canlar sağolsun...

Maçtan önce Ankara’da yaşanan tarifsiz acı, bizler gibi oyuncuları da etkilemiştir tabii ki. Böyle acılı bir günün gecesinde kader niteliğinde bir maç olsa da % 100 motive olmak çok zor. Nasıl oyuncular bir şekilde oynamaya çalıştılarsa, ben de elimden geldiği kadar maçı yazmaya çalışacağım.

NTV Spor 10 Eki 2015
Canlar sağolsun...

Maçtan önce Ankara'da yaşanan tarifsiz acı, bizler gibi oyuncuları da etkilemiştir tabii ki. Böyle acılı bir günün gecesinde kader niteliğinde bir maç olsa da % 100 motive olmak çok zor. Nasıl oyuncular bir şekilde oynamaya çalıştılarsa, ben de elimden geldiği kadar maçı yazmaya çalışacağım.

Orta sahanın merkezinde pas tekniği yüksek 3 isim Selçuk İnan, Ozan ve Oğuzhan'la başladık. Tek santrforumuz Cenk'in çevresi ve en yakın mevkilerine de Hakan Çalhanoğlu ve Arda gibi merkezde pasör olarak da oynama özellikleri olan 2 ofansif orta saha yerleştirmiştik. Bu 5'liyle kâğıt üstünde topa sahip olarak kısa pas oynamak adına 5 mahir oyuncuyla topa hükmetmemiz gerekiyordu. Ancak pratikte bu alanda geride kaldık.

İlk 45'te tek isabetli şutumuz yoktu daha da negatif anlamda çarpıcı olan Cenk gibi bir santrforumuz varken sadece 2 doğru düzgün orta yapabilmiştik. Kısa pas trafiği oluşturup topa istediğimiz kadar sahip olamayınca, driplingle top taşımamız gerekiyordu, onu da ilk yarıda hiç yapamadık.

Maçın ilk isabetli şutu 2. yarının başında Çekler'den geldi. Rakibin bu şutu bizim takımımızı adeta soğuk duşla kendine getirdi. 50 ile 55 arası yine her pasımız isabetli olmasa da en azından topu kaptırdığımız an ve yerde baskı yaptık. Caner kendisini milli takımın banko oyuncusuna dönüştüren erken ortalarından yapmaya başladı. Orta, baskı, korner derken penaltıdan golü bulduk.

1-0'dan sonra Fatih Terim, tek santrforumuz Cenk'in yerine Volkan'ı oyuna alıp Arda'yı sahte 9'a çekerek 4-6-0'a döndü. En yetenekli ve bu jenerasyonun lideri olan en motive oyuncumuz Arda bir şekilde sahada kalmalıydı. Sahte 9'da Arda, top rakibe geçince üstlenmesi gereken defansif yükümlülüklerinden arındığı için Barcelona transfer yasağına sebep ortaya çıkan maç eksiğini hissetmedi, hissettirmedi.

Sahte 9 görevi icabı rakip stoperlerin arasında boğuşmak yerine hücumda serbest gezerek oynayan Arda 70. dakikada ceza alanı uzağından sırtı dönük pozisyonda kafayla indirdi, Volkan'la 2. gole çok yaklaştık. 79'da Arda bir kez daha sola açılıp stoperlerden uzakta demarke vaziyette topla buluştu. Atletico'da oynarken daha da geliştirdiği futbol zekâsıyla kramponunu “Bir rakibi geçtim, Simeone'nin dediği gibi demek ki bir takım arkadaşım boşta” dercesine konuşturdu. Arda, Barcelona'dan takım arkadaşı Iniesta'nın kendisini en çok övdüğü “ölçüp biçip ama hızlı anahtar pas verebilme” özelliğiyle Hakan'a harika bir asist yaptı.

Dün maçtan saatler önce Ankara'daki trajediye oradaymışçasına üzülen Arda, yıllar sonra bir turnuvaya gitmemizi en çok isteyen futbolcumuz da. Buradan sonra gidemesek de başta Arda, herkesin canı sağolsun. Yeter ki artık canlar sağolsun…