Gelmiş geçmiş en iyi 10 spor filmi

Umarım sizin de sabah 5'te kalkıp 5 yumurtayı çiğ olarak içip her şeyinizle kendinizi ona verecek kadar hayatınızı adadığınız bir hikayeniz ve 'Yo Adrian başardık' diye haykıracak bir film sonunuz olur...

NTV Spor 15 Oca 2016
Gelmiş geçmiş en iyi 10 spor filmi

10. SPACE JAM
Dünya tarihinin en iyi basketbolcusu Michael Jordan ile en sevilen çizgi kahramanı Bugs Bunny'yi bir araya getiren film, kendine ait bir dünya yaratan müthiş bir kült yapım... Filmde Charles Barkley, Larry Bird, Patrick Ewing gibi efsane basketbolcular da yer alıyor... Michael'ın boyutlar üstü bir noktada olduğunu da net biçimde yansıtan keyifli Hollywood filmi, her yaştan izleyici için müthiş zaman geçirme garantisi veriyor... Bugs Bunny ile olan maç içi maç dışı sohbetleri de fark etmesiniz de epikliğin vücut bulmuş halidir... Dünyada kaç kişi Looney Toons evreninde gezinme fırsatı bulabilir ki..  #23 daima...

Alamet-i Farikası: Michael'ın babası ile evlerinin arkasındaki potanın çevresinde olan sohbetleri ve elbette majestelerinin hayatının fon müziği olan ancak daha önemlisi hepimizi uçabileceğimize inandıran 'I believe I can fly' şarkısı... (Hadi açın bir dinleyin)

IMDB puanı: 6.3

9. EFSANE
Aslında filmin adı mucize anlamına gelen Miracle'dır... Filmin anlattığı hikaye de bir nevi mucize öyküsüdür zaten... Film, 1980 Olimpiyatları'nda, o dönem ‘Yenilemez!' denen Sovyetler Birliği Buz Hokeyi Takımı'nı; profesyonel olmayan oyunculardan oluşan kadrosu ile geçen ABD hokey takımının adeta gerçek dışı hikayesini aktarır hem de enfes bir dille... Hikayenin baş kahramanı antrenör Herb Brooks'tur ve hoca gibi hoca dedirtir film boyunca izleyicilere... Film gerçek bir hikaye ve müthiş bir anlatıma sahip...

Alamet-i Farikası: “Büyük anlar, büyük fırsatlar getirir ve siz bunun için buradasınız... 10 kere oynasak 9'uzunu kazanabilirler ama bu maçı değil, bu gece değil!”... Koç Brooks'un maç önü konuşması Fatih Terim'i aratmaz... Bin kere olsa izlenir...

IMDB puanı: 7.5

8. THE EXPRESS
"Hiçbir zaman profesyonel anlamda futbol oynayamasa da bu özel sporcunun eşitlik ve saygı için verdiği savaş, Amerikan sporunu kökten değiştirmiş ve gelecek nesiller ondan güç bulmuştur. Yoksulluk içinde büyüyen ve sporculuk kariyeri siyahi olduğu için engellenen Davis, 1960'larda Amerika'yı ikiye bölen İnsan Hakları Hareketi'nde ırkçılığı aşmanın sembolü olur" böyle aktarılır bu roman kokan biyografi filmi genellikle... Konusu bir yana çok mesaj taşır içinde Express

Hiç bitmeyecek sanırız ama hayat çok kısadır...  Anlar bir bakışlık bile olsa içine tüm hislerimizi sığdırmamız gereken olgulardır... Gelip geçicidir, değeri bilinmelidir her milisaniyenin...

"Ernie herkesten hızlı koşardı, herkesten güçlüydü, topa herkesten sert vururdu ve o topu herkesten uzağa fırlatabilirdi..." İnternet aramalarınızda sık sık bu yorumlarla karşılaşacaksınız. Hiçbiri gereksiz övgü ya da bir kahraman yaratma isteğinden değil. Size söyleyeyim: Hepsi gerçek. Bugün, F1 Dünya Şampiyonu Lewis Hamilton neden 44 numarayı taşıyor merak ediyorsanız cevabı da yine bu filmde gizli...

Film bir duygu yoğunluğu bütünlüğü aslında, kelimeler bile eksik kalabiliyor anlatmaya...

Alamet-i Farikası: Ernies Davis'in filmin sonunda yazdığı mektubu kendi sesinden dinlediğimiz sahne... Davis mektubunda "Futbol sadece bir oyundur, esas olan o oyunu ne için oynadığınızdır" der... Filmi izleyince bu sözleri sizi daha da etkileyecek. Mutlaka seyredin!

IMDB puanı: 7.3

7. WE ARE MARSHALL
Duygusal bir spor filmi arıyorsanız doğru yerdesiniz... Gerçek bir hikayenin yansıması olan We Are Marshall (Zafer Bizimdir diye garip bir çeviri yapılmış filmin ismi için) insanın gözlerini ilk andan itibaren doldurmaya başlayan cinsten... 70'li yıllarda gerçekleşen bir uçak kazasında Marshall Üniversitesi Amerikan Futbol takımı oyuncuları ve teknik ekip hayatını kaybeder... Bu felaketin ardından oyuna değil yaşama dönmeye çalışmak üzerinedir 'We Are Marshall'... Bazen spor gerçekten sadece spor değildir...

Alamet-i Farikası: Takımın geleceğine dair yapılan toplantı sırasında, kasaba gençlerinin okul binası önünde toplanıp tüyleri diken diken ettiği andır filmin alamet-i farikası. Bir 'Mahmut Hoca'yı hastanede görmeye giden öğrenciler' hissiyatının çok daha fazlasını verir diyebilirim, o kalabalığın hissetirdikleri...

IMDB puanı: 7.1

6. KARATE KID
Bir klasik... Belki aklınıza çoğu zaman bir spor filmi olarak bile gelmez ama en iyilerdendir... Uzak Doğu Savunma Sanatları'nın atası Karate'nin nasıl bir felsefe sporu olduğunu, içimizden biri, gençliğimiz Daniel karakteri üzerinden o kadar güzel anlatır ki, tadına doyum olmaz... Tabii esas olan anlatıcıdır. Büyük usta: 'Miyagi San' ... Hepimizin hayatımızda aradığımız bilge mentörün vücut bulmuş halidir... O insan ırkına mensup Yoda'dır... Her yaptığının altında mutlaka bir 'neden' vardır. Size ne kadar anlamsız gelse bile Miyagi Ustayı dinlemelisiniz (Cilala Parlat!)...
 
Alamet-i Farikası: Elbette final sahnesindeki kobra duruşu ve unutulmaz  final maçının unutulmaz son hareketi.. Hadi kabul edin, evinizin salonunda ya da sokakta bu hareketi siz de denediniz... Final gibi final

IMDB puanı: 7.2

5. TİTANLAR
Gerçek bir hikaye, müthiş bir anlatım... Yapılmış en iyi spor filmlerinden biri. Denzel Washington koç Herman Boone rolünde enfes bir performans sergiliyor... Siyahi bir antrenör olarak Titanlar'ın başına geçen Denzel'in, takım ruhunu oluşturması ve başarıya giden hikayesi gerçekten unutulmaz bir eser çıkarıyor ortaya... “Takım” ve “Bir olmak” olgularının, eşitlik ve kardeşlik sosu ile bezenmiş hali... Filmin orjinal adı: "Remember The Titans" yani "Titanları Hatırlayın"... İzlemediyseniz mutlaka izleyin ve sakın unutmayın!

Alamet-i Farikası: Aslında oyuncuların ilk kez takım olmaya başladıklarının mesajını verdikleri antrenman sonrası sahnesi... “Ain't no mountain high enough” enfes şarkıdır bu film hatırlatır... Bir de tabii maç önü oluşturulan ritüel... “Biz Titanlarız!”

IMDB puanı: 7,8

4. DÜŞLER TARLASI
“Eğer inşaa edersen, gelecek...” Bir anda böyle bir ses duyarsanız ne yaparsınız... Kevin Costner sesi dinliyor ve tarlasının ortasına bir beyzbol sahası yapıyor... Daha sonra hayatını kaybetmiş efsane beyzbolcular tek tek o sahada hayata dönmeye başlıyor... Ama bir Yaşayan Ölüler gecesi gibi değil... Sadece son bir turnuva yapmaya karar vermiş eski dostlar gibi... Film bize 'hayat dümdüz bakmak için çok kısa ‘hayatın büyüsüne inanın' diyor'... Bir not: Dyersville'deki büyülü sahayı hala her yıl binlerce beyzbol seven turist ziyaret ediyor...

Alamet-i Farikası: Ayakkabısız Joe Jackson, sahanın ilk kısmı yapıldığında, oyun için alanda beliren ilk beyzbolcu olur... Ray Liotta'nın canlandırdığı karakterin Kevin Costner'ı ilk görüşünde “Burası cennet mi?” sorusuna “Hayır burası Iowa” cevabı vermesi, hala yüzlere ufak bir tebessüm ekler...

IMDB puanı: 7.6

3. ŞAMPİYON
Bakın bu film bu listede olmak zorundaydı...Hatta belki özel bir ödül almalıydı... Spordan daha çok 'dram' diyebilirsiniz ancak, eski bir sporcunun hikayesi olması ile birlikte aslında içinden spor geçen bir hayat filmi 'Şampiyon' yani orijinal adı ile 'Wrestler' (Güreşçi)

"80'lerin en başarılı profesyonel güreşçilerinden biri olan Randy 'Koç' Robinson, artık New Jersey civarındaki okul ve müsamere salonlarında güreşerek geçinmeye çalışmaktadır" şeklinde veriliyor genelde filmin özet yazıları.. Ancak bundan çok daha fazlası var filmde... Üstelik bu, bu tarz filmlerde alışık olduğumuz üzere bir geri dönüş hikayesi de değil... Bu acı veren bir gerçek filmi..

"Fırsatlar gelir fırsatlar gider ama geriye bırakacağınız asıl şey ne? Geriye dönüp baktığınızda neleri hatırlayacaksınız... Siz nereye aitsiniz, size ait olan ne?" İşte esas soru bu Tarihin en etkileyici yapımlarından biri demem yanlış olmayacaktır...

Alamet-i Farikası: Mickey Rourke mükemmel bir performans sergiliyor filmde... Bize Randy 'The Ram' Robinson karakterini hayatımızın bir parçası yapıyor. Kızıyla olan ilişkisinde, geçmişi ile ilgili sorgulamalarında, sevgisi ile ilgili pişmanlıklarında kendi hislerimiz gibi yaşıyoruz... Filmin alamet-i Farikası Rourke'un oyunculuğu; hem de tüm sahnelerde....

IMDB puanı: 7.9

2. ZAFERE KAÇIŞ 
Bir nevi başyapıt da diyebiliriz... Tarih ve futbolun bu kadar güzel şekilde harmanlandığı başka bir film yeryüzüne gelmedi... Öncelikle müthiş bir kadro: Pele, Moore, Ardiles, Michael Cane, Sylvester Stallone ve daha birçok önemli isim... 2. Dünya savaşı sırasında her yerde tek üstün ırkın kendileri olduğunu göstermek isteyen Almanlar, karşılarında olan devletlerin savaş esirlerinden oluşan bir takıma karşı bir maç düzenlerler.... Filmi bu maç ve bir kaçış hikayesi etrafında geçiyor diye özetleyebiliriz ama inanın bana çok daha fazlasını anlatıyor bu özel hikaye...

Alamet-i Farikası: Maçın devre arasındaki kaçma fırsatına rağmen asker-oyuncuların içlerindeki bastırılamaz kazanma içgüdüsüyle ve zafer duygusu ile karşılaşmanın ikinci yarısına çıkması ve ortaya çıkan efsane maç; efsane Final...

IMDB puanı: 6,6

1. ROCKY
Bazı filmler gerçek hayatı anlatması ile etkiler insanı, bazıları ise muhteşem kaleme alınmış senaryosu ile. Bazılarında oyunculuklar iyidir, bazılarında görsel... Rocky ise 1976'dan beri dünyanın dört bir tarafındaki insanlara ilham kaynağı olmuş bambaşka bir olgudur...

Rocky Balboa, kimsenin şans vermediği takımın kazandığı maçtır. Zengin kızın da fakir oğlanı sevmesidir... Hayat ne kadar sert vurursa vursun ayağa kalkıp gülümseyerek yürümeye devam eden insanın yüzündeki o tebessümdür... 'Evet başarabilim' hissidir... Rocky sadece bir boks filmi değildir; Rocky ilhamdır, Rocky yapabilme umududur...

Rocky hayatı anlatır her yönü ile. Bazen dövüş filmi der geçerler ancak hayata karşı bir duruş, bir var oluş filmidir Rocky... Rocky'nin hayali bir karakter olduğunu bilirsiniz ama aslında filmi izlediğiniz andan itibaren hayatınızda yaşamaya başlar sizinle beraber...

Size hep elinizden geleni yapmanızı söyler yaşamınız boyunca... "Boşver kazanama ama son yumruğa kadar ayakta dur" der...  "Kayıpların olacaktır ama sen onları kendinde yaşatacaksın, sen bir şekilde yürümeye devam edeceksin, sen doğru duracaksın, hayat ne kadar sert vurursa vursun gülümsemen o morarmış gözlerinin, şişmiş dudaklarının bir köşesinde yer alacak ve arşınlamayı sürdüreceksin hayat yolunu" diye ekler o efsane müzik arka planda çalarken...

Alamet-i Farikası: Oğlu ile olan unutulmaz konuşmasında anlatır sana hayatı sadece bir paragrafta:

"Sen, ben, hiç kimse hayat kadar güçlü darbe vuramayız. Ama önemli olan, ne kadar güçlü vurabildiğin değildir. Önemli olan o darbeyi yedikten sonra, ileri doğru gitmeye devam edip edemediğindir. Kaç darbe alıp hayatta yoluna devam edebiliyorsun? İşte kazanmak böyle bir şey!" - Rocky Balboa

"Yo Adrian başardık!!! " - Unutmayın, herkesin bir Adrian'ı vardır bu hayatta...
 
IMDB: 8.1

Umarım sizin de sabah 5'te kalkıp 5 yumurtayı çiğ olarak içip her şeyinizle kendinizi ona verecek kadar hayatınızı adadığınız bir hikayeniz ve 'Yo Adrian başardık' diye haykıracak bir film sonunuz olur...

- Son - 

YEDEK KULÜBESİ
The Hoosiers (Basketbol / IMDB puanı: 7,6)
Rush (Formula 1 / IMDB puanı: 8,2)
Seabiscuit (At yarışı / IMDB puanı: 7,3)
Raging Bull (Boks / IMDB puanı: 8.3)
McFarland USA (Atletizm / IMDB puanı: 7.4)

BELGESEL ÖZEL ÖDÜLÜ
Senna Filmi (Formula 1 / IMDB: 8.6)