Kelebek Etkisi ve Deliormanlı

İlham almak ve ilham vermek çok özel kavramlardır...

NTV Spor 07 Oca 2016
Kelebek Etkisi ve Deliormanlı

İlham almak ve ilham vermek çok özel kavramlardır...

Bugün kahramanımız, idolümüz olan insanlar; sporcular, oyuncular, film yıldızları, hatta belki politikacılar; genellikle bir andan, bir olaydan, bir filmden; ya da belki sadece bir cümleden aldıkları ilham kıvılcımları ile ortaya bambaşka ışıldayan hikayeler sunmuşlar; sunmaya devam etmektedirler...

Kabul edelim kelebek etkileri sarmıştır dört bir yanımızı ve bu durumda yansımaların payı çok büyüktür... Mesela Martin Luther King'in "Benim bir hayalim var" diyerek ateşlediği eşitlik rüzgarı bir fırtınaya dönüşürken, Washington'daki fotoğrafını ve o ses tonunu kim unutabilir...

ABD Atletizm Takımı'ndan siyahi atlet Jesse Owens'ın 4 altın madalya aldığı 1936 Almanya Olimpiyatları'nda Naziler'in "Üstün ırk" iddiasını başlamadan bitirişi de bir başka ilham hikayesidir... Kürsüdeki o unutulmaz fotoğraf birçok evde başköşe posteridir... (Bir not: O oyunlar da an be an filme çekilmiş, başka hikayelerin ilhamı, anlatıcısı olmuştur)

Ya da Woodstock'taki unutulmaz müzik festivalinin dünyaya hediye ettiği 'Barış hemen şimdi' mesajını ve unutulmaz tınıların ilhamını düşünmeden geçmek mümkün mü? (Yazının burasında imkan varsa biraz es verip Janis Joplin ya da Joan Baez dinlenmesi tavsiyemdir)

Seneler ilerleyip sinema altın çağına doğru ilerledikçe filmler, tarihle bugünü; gerçekle kurguyu harmanlamış ve "beyaz perde" 'İnsanların ilham aldıkları olgular' sıralamasında ilk sıraya yerleşmiştir...

İmkansızlığa karşı verilen savaşlar... Hayata karşı var oluş mücadeleleri, zorlukları aşıp hedefe ilerleyebilen özdeşleştiğimiz kahramanlar, gerçek aşkın daima kazandığı hikayeler; iyilerin her zaman galip geldiği destansı öyküler...

Şöyle bir gözünüzü kapatmanıza bile gerek olduğunu sanmıyorum, şimdiden kendi favori film şeridiniz hatta repliğiniz canlanmıştır eminim aklınızda... (Tabii fon müziği eşliğinde)

Kabul edelim, mücadele ve ilham noktasında izleyiciyi en fazla etkileyen yapımların başında genellikle spor filmleri gelmiştir...

Arka sokalarda hayatla sürekli mücadele içinde olan; yaşamda istediğini hiçbir zaman bulamamış, ancak kendisine gelen tek fırsatı da ruhunu ortaya koyarak ve 'Herkesin her zaman her yerde, her şeye karşı bir şansı vardır' diyerek değerlendiren; yufka yürekli demir bilekli kahraman Rocky Balboa mesela... Siz bakmayın Rocky'ye dövüş filmi deyip geçenlere... Evet 'Dövüşçüler dövüşür' bunu kendi de söylemiştir Balboa ama 77'de en iyi film Oscar'ını alan bu özel hikaye, hayata karşı bir duruş, bir felsefe filmidir... Zira serinin son filmi Creed'de de 'İnsanın en büyük dövüşü kendisine karşıdır' aslında da demiştir film bizlere (Aslında bu gerçeği o kadar çok unutuyoruz ki)... Asıl olan ne için mücadele ettiğinizdir... Rocky yıllardır bizim için o merdivenleri çıkmaktadır... Hepimize ilham vermiştir vermeye devam edecektir...

Saymakla biter mi ilham veren spor filmleri; Mucize, Düşler Tarlası, He Got Game, Zafere Kaçış, Any Given Sunday, We are Marshall, Koç Carter...  (Şimdilik duralım, yaz yaz bitmeyecek. Tek tek anlatırsak satırlar yetmeyecek... Bunu ayrı bir liste yapacağım sonraki yazıda, not olsun)

Durum kendi sınırlarımıza geldiğimizde ise biraz sıkıntılı bir süreç içinde karşılıyor bizi. Spor filmleri pek rağbet görmüyor açıkçası, bu sebeple pek de yapılmıyor... Bu kadar spor izlenen bir ülkede bu çok acı bir durum... Elbette geçmişten bugüne birkaç örneğimiz var. Ancak onlar da genellikle yan unsura futbol ekleyerek dikkat çeken filmler kategorisi olarak taşıyor bayrağı.

Oysa spor filmlerinde sevdiğimiz her şey var: Aşk, mücadele, azim, hırs, geri dönüş hikayeler, dram...

Enseyi karartmamamız gerektiği haberi ise işte tam bunları düşünürken geldi...

'Deliormanlı' isimli boks temalı bir film çekiliyor şu sıralar İstanbul'da...

Sarp Levendoğlu, Gürkan Uygun gibi isimlerin oynadığı ve yönetmenliğini Murat Şeker'in yaptığı filmin danışmanı da artık boksun sesine dönüşen Bilgehan Demir...

Filmde İngilizler'in eski ağırsıklet boks şampiyonu Danny Williams da oynuyor. Bu da yapımı daha gerçekçi bir hale sokuyor...

Geçtiğimiz günlerde filmin Haydarpaşa Garı'ndaki setine gitme fırsatım oldu. Bir sporsever ve bir film aşığı olarak nasıl mutlu oldum anlatamam...

Hollywood tadında keyif verecek bir filmin çekimlerine tanık oldum. Bu bana umut ve heyecan verdi...

Yapım genel olarak güzel spor filmi klişelerini keyifli, ilham verici duygular ve tutkulu bir aşk ile harmanlamış bir yapıt...

Avrupa Şampiyonu boksör Savaş Türkyılmaz'ın inzivaya çekilme ve geri dönüş hikayesini anlatıyor... Elbette 'Ne yaparsan yap aşk ile yap' diyen şairden feyz alarak aşk ile yoğurarak yapıyor bunu...

Umarım bu film, Türk Sineması'nda spor filmleri açısından bir çığır açar...

Bir kişi bile olsa bu filmden ilham alır ve kim bilir belki tüm dünya değişir...

Merakla bekliyorum...

Unutmamak lazım... Hayatın ta kendisidir kelebeğin kanatlarının yansıttığı o etki...

İlham verenlerinizin çok olması dileğiyle...