Türkiye'de "Spor Spikeri" olmak!

Meslektaşlarını her ortamda kötüleyen ve bunun için her türlü medya platformunu kullanan arkadaşlar var aramızda maalesef... Bu arkadaşlar kendilerini çok iyi biliyorlar!

NTV Spor 29 May 2015
Türkiye'de "Spor Spikeri" olmak!

Genelde bizde spor spikerliği futbol üzerinden algılanıyor... Basketbol, biraz da voleybol...

Atletizm, Formula 1, hentbol vs... Bu dalları hatasız ve mükemmel anlatan arkadaşlarıma hayranım! Olimpiyatlarda ve TRT yıllarımda basketbol dahil bir çok branşta görev yapan ben, dostlarımla gurur duyuyorum!
 
Mesela bisiklet... Bu spor dalı, hiç bu kadar güzel nakledilmemişti. Son yıllarda anlatan spiker arkadaşlarımızın başarısı bu...
 
Ve tenis tabii ki! Uzmanlaşmak bu işin kuralı biliyorsunuz. Mesela tenis anlatımı çok basit görülebilir ama herkes anlatamaz! "Haydi anlat, kolay" derler! Bu sporu bilenler, mesela ben, hemen anlarız, anlatan uzman değil diye... Her spor branşına emek veren o yayında görev yaparsa, spor kamuoyu daha çok bilgi sahibi olur. Bu yüzden tenisi saatlerce anlatan arkadaşlarıma büyük hayranlığım var...
 
Ve gelelim geçirdiğimiz sezonla ilgili benim naçizane görüşlerime...
 
Lig TV'de maç anlatmak, günümüz Türkiye'sinde çok zor!
 
"A" deseler, "Vay sen bunu nasıl konuşursun", "B" deseler, "Olmadı kardeşim" muhabbetleri, beraber dirsek dirseğe yıllardır maç anlattığım kardeşlerimi çok strese soktu. Bunu çok iyi biliyorum. Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamazsın, herkes kendi takımının övülmesini ister.
 
Spor spikerleri duygularını anlık yaşar ve tepkisini hemen verir, ama uçağı düşürmezler, kimseye hakaret etmezler... Bence çok iyi götürdüler bu ortamda. Bu maça şu spiker uğursuz geliyor gibi batıl ve cahil düşüncelere rağmen.
 
Biz La Liga, UEFA organizasyonu içinde görev yaptık, "Sürçi-lisan ettiysek affola" deyip esas beni çok rahatsız eden bir meseleyi sizlerle paylaşmaya geldi sıra...
 
Meslektaşlarını her ortamda kötüleyen ve bunun için her türlü medya platformunu kullanan arkadaşlar var aramızda maalesef... Hem de başkalarını kukla yapıp kamuoyunu kendi menfaatleri doğrultusunda, sinsice doldurarak! Bu arkadaşlar kendilerini çok iyi biliyorlar.

Bu yazıyı kimse üstüne almaz biliyorum ve bana "İsim söyle" diyen meraklı dostlara şöyle cevap vereyim şimdiden: Bu alemde isim yok!
 
Ama dedim ya, küçük hesapları, küçük insanlar yapar ve sonunda ah alırlar.
 
Ben ilahi adalete çok inanırım ve şunu da bilirim, ilk hesap bu dünyada mutlaka verilir. Meslektaşlarını kötüleyenler hiç heveslenmesin, ben sizi biliyorum, ama unutmayın etrafı ateşle çevrili akrepler önce kendilerini sokarlar!
 
Bu yazıyı şunun için yazdım: Bu işi yapan kardeşler, siz giderken biz tur bindiriyorduk! Unutmayın ah aldınız ve bizim IQ'muz da fena değildir...
 
Sevgilerimle...