Beşiktaş'a Güneş doğdu

18 yaşında mesleğe başladığımda Trabzospor'da kaledeydi...
 
Milli Takım'ın vazgeçilmez kalecisiydi...
 
Gol yediği zaman, o top kalede durmazdı! Hemen topu filelerden çıkarıp oyunun başlamasını isterdi, takımın moralinin bozulmasını hiç istemezdi...
 
Aynı zamanda üniversite tahsilini bitirdi...
 
O bir eğitimciydi. Fakat çok sevdiği futboldan kopmadı...
 
2002 Dünya Kupası'nda Türkiye tarihi başarıya imza attı, FIFA Konfederasyon Kupası'nda final bir penaltıyla kaçtı...

Kore'de çalıştı... Onu hala unutmuyorlar!
 
Bizde, saç stili, giyim tarzı ön plana çıkmıştı! "Efendim öyle giyinilir mi!", "Saçlarının modeli böyle olsun" falan denildi!
 
Ben çok üzülmüştüm... Bir halk insanından Brad Pitt, Tom Cruise yaratmak isteyenler, tarihi başarılarını ikinci plana atmak istediler hep...
 
"Artık bitmiş" denilen Burak... Bu sezon Volkan... Ve daha nicelerini ülke futbolumuza yeniden hediye etti... Bu eğitimcilik farkıdır!
 
Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi önemli bir karar aldılar, Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarıyla birlikte...

Şenol Güneş belki gitar çalmıyor veya rock üstadı olmayabilir ama O Türk futbolundaki "Sessiz Devrimciler"den biri!
 
Mütevazı ama iddalı insanları bazı kesimler benimsemez fakat halk onları her zaman bağrına basar!
 
Başarılar Şenol Güneş!