Uluslararası 51. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu birbiri arında koşulan etaplarla Pazar günü İstanbul'da yapılan final etabı ile sonuçlandı. Bu yarış bir kez daha gösterdi ki bisiklet sporunun cazibesi bir başka yönüyle de ön plana çıkıyor. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi bu harika spor dalı içerdiği çok sayıda dinamikle insanları cezbediyor. Şu an henüz Pro-Tur olmayan ancak o yolda hızla ilerleyen Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, gelecekte Türk halkının ilgisini çok daha fazla çekecektir.
Ben bu yazımda ise bisikletin diğer bir yönü olan tanıtım gücünün önemine değinmek istiyorum. Geçen hafta Pazar günü Alanya'da başlayıp önümüzdeki Pazar İstanbul'da sona erecek olan bu yarış Alanya, Antalya, Kemer, Elmalı, Fethiye, Marmaris, Muğla, Pamukkale, Denizli, Selçuk, İzmir ve İstanbul olmak üzere 12 il veya ilçede gerçekleşiyor. Yarışlar sırasında geçilen çok sayıda ilçe, belde, köy de cabası. Yarışmaları TRT'nin dışında Eurosport gibi çok geniş bir yayın ağı olan bir spor kanalı tüm Avrupa'ya çok sayıda lisanda yayınlıyor. Yarışçıları kameralar otomobiller ve helikopterle takip ederken yarışın güzergahındaki harika doğal ve tarihi manzaralar kameralara yansıyarak yüz milyonlara ulaşıyor ve ülke tanıtımı açısından müthiş bir iş başarılmış oluyor. Böyle bir tanıtımı reklam olarak yapmaya kalksanız ödenecek parayı tahmin etmek bile çok zor olabilir. Bisiklet belki de bu anlamda bir ülkenin tanıtımına katkı sağlayan 1 numaralı spor olarak tanımlanabilir. Ülkemizdeki bu Tur da Pro-Tur kategorisine yükseldiğinde çok daha elit takım ve sporcuların katılımı gerçekleşecektir. Bununla birlikte Avrupa'daki TV seyircisinin ilgisi çok daha fazla olacak ve ülkemizin tanıtımı çok daha geniş kitlelere ulaşacaktır.
İlk kez basın mensubu olarak izlediğim bu organizasyon için yapılanları gördükten sonra TUR'un önümüzdeki yıllarda adından kesinlikle çok daha fazla söz ettireceğini düşünüyorum. Bu bağlamda TUR 2015'de emeği geçen herkesi bu güzel organizasyon için kutluyorum.
