Yorgan kısa geldi

Bir Amerikan futbolu takımı gibi, savunmacıları ve hücumcuları arasında belirgin bir ayrım olan Anadolu Efes,

NTV Spor 24 Nis 2015
Yorgan kısa geldi

Bir Amerikan futbolu takımı gibi, savunmacıları ve hücumcuları arasında belirgin bir ayrım olan Anadolu Efes, Real Madrid serisinin dördüncü maçına da savunma beşiyle başladı. Dontaye Draper perdelere yenilmiyor, Stephane Lasme arkayı kontrol ediyor, Cedi Osman ve Matt Janning forvetlere baskı yapıyor, Dario Şariç de ribaundları topluyordu. Bu beşin yaratıcılık sorunu, hücumdaki sürekli hareketlilik prensibiyle çözülmüş, maçın başında Efes kusursuza yakın basketbol oynuyordu. Bunda ikinci maçın güveniyle sahaya çıkan Janning'in hücumu doğru yönlendirmesinin etkisi çok büyüktü. Oyun, bizim istediğimiz gibi oynanıyordu. Sonradan oyuna giren Thomas Heurtel de takımın bir dişlisi gibi davranıyor, topu elinden erken çıkarıp, Efes'in o akışkan hücumunun bir parçası oluyordu.

Ancak nasıl oynamak isterseniz isteyin, Real Madrid'in kadrosu çok geniş ve yetenek toplamları çok büyük. Oyunu bir şekilde değiştirebiliyorlar. Real, Efes'in sertliğini önce oyun dışı hareketlerle geçmek istedi. Andres Nocioni, Dario Şariç'e; Rudy Fernandez de Cedi'ye topun olmadığı yerlerde kasten vurdu. Burada Efes oyuncuları önemli karakter sınavından geçtiler. Ne o kavgaya aldandılar, ne de geri adım attılar. Mücadele eden, inat eden, kararlı bir Efes vardı sahada. Fakat karakter, inat ve kararlılık her zaman yeterli olmuyor. Pablo Laso'nun Nocioni'yi dört numaraya çektiği anda, Duşan Ivkoviç cevabını Cedi Osman ile verdi. Biz Cedi'yle dört numara savunmaya çalışırken Laso bir hamle daha yaptı ve Jonas Maçiulis'i kısa forvete alıp, iki numarayı Rudy Fernandez ile geçti. Üstelik Heurtel-Nenad Krstiç ikilisinin sürüklediği ikili oyun temelli hücumlarımızı da en iyi uzun savunmacısı Marcus Slaughter'ı alarak çözdü. Sonuç, Real hem Efes'in hücumdaki ana silahını durdurabildi, hem de daha iri bir takım haline gelip ribaundları tamamen hakimiyeti altına aldı. Çok şükür ki bu noktada Laso, Felipe Reyes'i kenarda tuttu. Yoksa maçın erken kopması işten bile değildi.

Euroleague'de playoff dönemi antrenörlerin birbirlerini en çok test ettiği yerdir. En önemli soru, açıklarınızın ne kadarını kapatacağınızdır. Örneğin Efes, Gustavo Ayon'un ikili oyun savunmasındaki zafiyetini iyi işleyip, Meksikalı pivotu oyun dışına itti. Bu seride 26 dakika ortalamayla oynayan Ayon, dördüncü maçta 14 dakika sahada kalabildi. Ancak Real kadrosu o kadar geniş ki, çözümü rahatlıkla başka yerde bulabiliyorlar. Sezon boyunca 12 dakika ortalamayla oynayan Slaughter, 19 dakika sahada kalıp tüm ikili oyunları bitirince, Heurtel-Krstiç planı işlemedi. Yani Real kendi açığını kapattı.

Diğer potadaysa, Efes'in savunmadaki en büyük eksiğini kapatamadığı, daha da kötüsü kapatmanın da mümkün olamayacağı görüldü. Efes'te Heurtel'in iyi bir savunmacı olmadığı ortada. Ivkoviç ilk olarak Fransız oyun kurucuya, topsuz oyuncu tutma görevi verdi. Topa baskıyı Birkan Batuk yapıyordu. Ancak Heurtel'in rakip forvetleri kovalarken perdelemelere takılması, Ivkoviç'i savunma değişikliğine zorladı. Birkan yerine Draper girdiğinde, Heurtel bu kez toplu oyuncuyu tuttu. Ancak burada da başka problemler ortaya çıktı. Real kısaları çok çembere gitmediği için Heurtel'i pek zorlamadılar, ancak topa baskı olmadığı için, perde oyunlarını kullanan forvetlere çok rahat pas verebildiler. Jaycee Carroll gününde olsa, iş daha erken daha kötüye gidebilirdi. Nedeni de Draper. Evet, Draper toplu oyuncuya baskıyı çok iyi yapıyor, rakibi bunaltıyor ama topsuz oyuncuyu savunurken o kadar başarılı değil. Kısacası yorgan kısa geldi. Ayaklarımızı örtmeye çalışırken başımız açıldı, başımızı örtmek isterken ayaklarımız…

Yine de skor üstünlüğü elimizdeydi. İkinci yarıda Laso, ilk maçta işe yarayan 1-2-2  alan savunmasını kullandı kısa dönemler.  Bu anlarda üzerinde baskı olan Heurtel'in, çözümü tek perde üzerinden tek pasla araması top kayıplarına sebep oldu. Uzun süre sayı atmakta zorlandı Efes. Ribaundlarda da hakimiyeti bırakmayan Real, oyun üstünlüğünün yanına skor üstünlüğünü de ekledi. Bu noktada çözümü Milko Bjelica'da buldu Ivkoviç ve Bjelica'nın hücumda yaptığı şok terapiyle yeniden oyuna tutunduk. Heurtel'in de iki pozisyonda çembere gitmeyi tercih etmesi, Real'in kötü savunmacı kısalarını zorladı ve yeniden oyuna dahil oldu Efes.

Yine de hücumu çeşitlendirmekte bu kadar zorluk çekerken, Efes kenar yönetiminin Şariç'in dribling üzerinden hücumlarını az tercih etmesi bir soru işaretiydi. Açıkçası Şariç gibi çok yönlü bir yeteneğin topu eline aldığında neler yapabileceğini, nasıl eşleşme problemleri yaratabileceğini görmek keyifli olabilirdi.

Hücum ribaundlarındaki üstünlüğünü hiç kaybetmedi Real maç boyunca. Üst üste ikinci hücum fırsatları gelince Sergio Llull ve Rudy ile el üstü çok zor şutlar soktular. Neticede hak ettikleri bir galibiyet aldılar.

Efes mücadelesiyle, koyduğu karakterle ayakta alkışlandı. Tarafsız bütün basketbolseverin takdirini kazanarak, salonu da sonuna kadar hak ederek doldurdular. Efes, organizasyon olarak doğru değerleri ortaya koyan, izlemesi mutlu eden bir takım. Kaybederken de güzel kaybettiler. Ancak bu serideki gibi sürekli güzel kaybetmek, çok da iyi bir şey olmayabilir. Sürekli güzel kaybetmekle kazanan karaktere sahip olmak arasındaki fark, sanılandan büyük. Ivkoviç ve ekibinin takım üzerinde çözmesi gereken çok problem var. Üstelik bu problemlerin kaçı transfersiz çözülür, orası büyük muamma.