Ligde uzun aralar ritmini bulan takımlar için dezavantajdır ama Haziran'da sezonu açıp, çok fazla maç yapıp yorulan takımlar için ise nefeslenme fırsatı olur. Özellikle mental olarak lig arası Beşiktaş'a çok yaramış. Hafta içi kulübe haciz gelmesinin yaratabileceği moral moticasyon bozukluğu sahaya yansımadı. Konsantrasyonları çok yüksekti.
Beşiktaş, kusursuz diyemeyiz ama kusursuza yakın, fazla pozisyon vermeden kazandı. Üç gün üç gece oynansa Beşiktaş yine Kasımpaşa'yı yenerdi. Kasımpaşa sezon bitmişçesine Marmaris'te turnuva oynar gibi oynuyor. Önder Özen'i değil, kimi getirirsen getir, bu hedefsiz oyunuyla Kasımpaşa'ya faydası olmaz. Takım olabilmek için kalpten oynamak lazım.
Kasımpaşa ne top rakipteyken ne de kendisindeyken yardımlaşmıyor. Teknik direktör değişiklikleri birkaç maç takıma yeni bir hava getirir ama Kasımpaşa'da bunu da göremedik. Babel, Scarione, Tunay, Donk gibi kaliteli oyuncularına rağmen Kasımpa takım oyunu oynayamıyor. Lig maçı mı özel maç mı formalite maçı mı belli değil. Kasımpaşa havlu atmış boksör durumunda. Nakavt olmuş. Böyle giderlerse ligin alt sıralarında daha da gerileyerek kabus görebilirler. Kasımpaşa Kulübü'nde bir gevşeklik var. Yönetimin bunu halletmesi lazım.
Beşiktaş'ta görevini yapmayan oyuncu yoktu. Bilic de Atiba'yı biraz geride tutup, 4-1-3-2'ye yakın bir sistemle Beşiktaş'ı oynattı. İkinci yarı ise farklı bir düzene geçtiler. Farkı çok daha açabilecekken, işin içine duygusallık girdi ve bunu yapmadılar. Beşiktaş, top rakipteyken de iyi oynadığı için kaleci Günay Güvenç'i bu maçta tam test edemedik ama sakinliği hoşuma gitti.
Beşiktaş'ın becerisi de Kasımpaşa'nın kötü oyunu kadar bu farklı galibiyetin ortaya çıkmasında etkili oldu. Kasımpaşa'yı konuşup, Beşiktaş'ın hakkını yemeyelim. Sürekli Kasımpaşa'nın olumsuzluklarından bahsederek Beşiktaş'ın oyununa haksızlık etmiş olmak istemem. Beşiktaş galibiyeti fazlasıyla hak etti.
Oğuzhan'ın daha fazla süre almasını bekliyorum. Kaybedilecek bir oyuncu değil. Stada Oğuzhan için giderim ama o da beni oraya getirsin. Her şey kendi elinde. Bilic senden formayı almadı, sen verdin. Olcay ve Veli'nin futbol hayatına bakışları bence Demba Ba'da yok. Oğuzhan'ın potansiyelinin altında kalma durumu Demba Ba için de geçerli. Topsuz koşular ve geriye gelmesi de önemli ama bir santrforun öncelikli görevi gol atmaktır. Bu Demba Ba, Vodafone Arena'da leblebi gibi gol atar. Oradaki coşku, onu da daha coşkulu yapar. İtici bir güce ihtiyacı var.
Tolgay'ı yorgun gördüm. Aslında ona çok uygun bir maçtı. 25-30'uncu dakikalar arası dışında fazla etkili değildi. Daha iyi olabilirdi.
