EuroBasket 2015 Günlüğü #2

Bugün itibariyle Avrupa Şampiyonası’nda artık hazırlık aşaması geride kaldı ve maçların oynanacağı gün geldi çattı.

NTV Spor 05 Eyl 2015
EuroBasket 2015 Günlüğü #2


Eurobasket heyecanı başlıyor!

Bugün itibariyle Avrupa Şampiyonası'nda artık hazırlık aşaması geride kaldı ve maçların oynanacağı gün geldi çattı. Önceki gün İsmail ve Rafet abi'nin kente varmasıyla ekip genişlemişti. Dün Murat Kosova, Erkan Arseven ve İhsan Bayülken'in gelmesiyle tam kadro olduk. Uzun süreden sonra birarada olmak gerçekten çok keyifliydi. Dün akşamın büyük bölümünü otel yakınındaki bir restoranda eski turnuvaları yad ederek geçirdik. Sanırım yaşlanıyorum, bu eski günleri anma işi beni iyice duygusallaştırmaya başladı!

Dün sabah yine güneşli güzel bir güne uyandık Berlin'de. Favori mahallemiz Kreuzberg'e inerek güneşin altında kahvaltımızı yaptık. Daha sonra ise İtalya antrenmanını izlemek üzere Mercedes Benz Arena'nın yolunu tuttuk.


Medya odasında ikram şu anda minimal seviyede

Dün artık turnuvanın yaklaştığı, salon civarında iyice hissedilmeye başlanmıştı. Çarşamba günü hayalet şehir gibi olan medya odası ve salon civarı bu kez daha doluydu. Ancak yine de diğer turnuvalara oranla en küçük medya çalışma alanının Berlin'de olduğunu söylemem lazım. Panevezys'deki derme çatma salonda bile şimdikinin iki katı bir alan gazetecilere ayrılmıştı. Ancak belki de organizasyonun bir bildiği var, henüz medya alanı kapasite altı çalışır durumda.

Bu arada bir başka şaşırdığım nokta, disiplinleri ve sertlikleriyle bilinen Almanlar'ın  güvenlik kısmını Litvanya ve Slovenya'ya oranla biraz daha rahat tutuyor olması. Normalde antrenmanların sadece son 15 dakikasından görüntü veriliyor ve oyuncular gazetecilerle bu süreçte röportaj yapıyor. Ancak bu kez kapıda hiçbir görevli görmeyince içeriye girip kapalı olması gereken idmanı uzun uzun izleme fırsatım oldu. Açıkçası Simone Pianigiani de oyuncular da son derece ciddi ve gergin görünüyordu. Daha önce İtalyan oyuncuları Slovenya'daki şampiyonada grup sürecinde Koper'de gözlemleme şansım olmuştu ve rahatlıklarına şaşırmıştım. Bu seferki gerginlikleri neye alamet yakında göreceğiz.

Antrenmanın sonlarına yaklaşılırken, röportaj vermemek için koşar adım soyunma odasına  kaçan Andrea Bargnani'yi yakalayamayınca, soluğu Luigi Datome'nin yanında aldım. Fransa dışında hiçbir takımın hazırlık sürecinde mükemmel bir görüntü sergilemediğini söyleyen İtalyan forvet, tarihin gelmiş geçmiş en iyi İtalya kadrolarından biri oldukları söylemine buz gibi bir yanıt verdi “Şu ana kadarki en iyi İtalya takımı ancak kupa kazanmış bir İtalya takımı olabilir. Biz henüz hiçbir şey kazanmadık. O yüzden önce bu iddianın doğruluğunu kanıtlayalım, sonra konuşuruz.”

Türkiye'nin şu ana kadar resmi maçlarda İtalya karşısında hiç galibiyet alamadığını söylediğimde ise yüzü düştü ve “Bunu söylemenize gerek yoktu! Şimdi uğursuzluk getireceksiniz!” dedi ve gülmeye başladı.

Röportajı bitirdikten sonra İtalya antrenmanından ayrılarak şehir turu atmak için Mitte'ye yöneldim. Meşhur Kaffee Mitte'de otururken masamdan bir türlü ayrılmayan arılar nedeniyle heyecanlı dakikalar yaşadım! Berlin arıların istilası altında dersem sanıyorum abartmış olmam. Güzel havaya rağmen dışarıda oturup yemek yemek bazen imkansız! Neyse, en büyük derdimiz bu olsun.

Nehir kenarındaki kafeleri ve tarihi binalarıyla kentin resim gibi bölgelerinden biri olan Museum Island'ı gezerken aklıma Birkan geldi. Yaşadığı tüm zorluklardan sonra yılmayarak sürekli çalışan, sakatlığı atlatıp parkelere geri dönerek milli takım aday kadrosuna da dahil olan Birkan, önceki gece kadrodan çıkarıldığı haberini aldı. Bugün Instagram'da yaptığı paylaşım ise herkesi çok duygulandırdı ve böylesine ahlaklı ve efendi bir oyuncuya sahip olduğumuz için göğsümüzü kabarttı.

Akşam saatlerinde kısaca mesajlaştığımızda Birkan Türkiye'ye dönmek üzere havaalanındaydı. Çok üzgün olduğu belli olan yetenekli oyuncuya ileriki turnuvalarda daha çok ihtiyacımız olacak.

Birkan'ın ayrılmasıyla 12 kişiye inen milli takımın son kadrosuyla yapacağı antrenmanı izlemek üzere saat 21:00 civarı tekrar salonun yolunu tuttum. Yazarken tahtalara vuruyorum çünkü takımın keyfi gerçekten çok iyi gözüküyor. Antrenmanlar sert evet ama şut çalışmalarında yüzler gülüyor, şakalaşmalar had safhada! Herkes espriler yapıyor, gazetecilerle atışıyor. Hatta mümkün olabileceğini düşündüğünüz gerginliklerden de eser yok.

Malum gündemi bir süredir fazlaca meşgul eden ‘milli takımlar koçu kulüp çalıştırmalı mı çalıştırmamalı mı' tartışmasına Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Harun Erdenay da dahil olmuş ve baş antrenörün iki işi birden yürütmesini doğru bulmadığını belirtmişti. Bu açıklamanın Harun Erdenay ve Ergin Ataman arasında herhangi bir sıkıntıya yol açmadığı, ikilinin kamerama yansıyan keyifli sohbetiyle de kanıtlanmış oldu.

Saat 22:00 sularında biten antrenmanın ardından parkeyi maç aralarında görev yapacak arkadaşlara bırakarak salondan ayrıldık. O sırada nehir kenarından atılmaya başlanan ve sanki bize ‘turnuvaya hoşgeldiniz' diyen havai fişekler eşliğinde otele vardık.

Gece de kahkahalar eşliğinde sohbet muhabbet ve güzel anıların paylaşılmasıyla sona erdi. Bu arada tüm ekipten gruptaki ilk dört takım için tahminlerini alıp not etmeyi ihmal etmedim; ikinci tura geçildiğinde sizinle paylaşacağım! Belki biz keyifliyiz, belki milli takımın keyfi bize de geçti bilmiyorum. Türkiye'den kiminle konuşsam yüzünde ciddi bir ifadeyle grubun zorluğundan bahsediyor. Ama şu kadarını söyleyeyim, bizim ekipteki herkesin listesinde milli takım yer alıyor.