Bir ipte iki cambaz

Herkesin hasretle beklediği transfer gerçekleşti. Formula 1 tarihinin en özel pilotlarından 'Buz Adam' Kimi Raikkonen, gelecek sezondan itibaren bir kez daha kırmızı tulumu giyecek ve Ferrari adına yarışmaya başlayacak.

Bu herhangi bir transfer değil... F1'in en büyük takımında, tarihin gördüğü en önemli pilotlardan ikisi 'Fernando Alonso - Kimi Raikkonen' güçlerini İtalyan ekibi için birleştirecek ve Ferrari bir anda dünyanın en fazla takip edilen spor takımlarından birine dönüşecek. 'Tamam da zaten öyle ki..." dediğinizi duyar gibiyim. Ancak şöyle bakın artık sadece motor sporları medyası değil, tüm spor ve magazin medyası kırmızı tulum içindeki bu iki Alfa erkeğini merakla takip edecek... 

İki 'Alfa' bir arada
'Alfa Erkeği' tanımlamasını boşuna kullanmadım. Sözlük açılımına göre 'Alfa', sosyal hayvanlar içerisinde; komünite içerisinde, diğer bireyler tarafından kararlarına uyulan ve lider konumundaki bireyler, anlamına gelir. Yani bizdeki anlamıyla 'Bir ipteki iki cambaz' olacak Maranello'da.

Tek adam Alonso, "Buz Adam" Raikkonen'e karşı
Alonso 2010'dan beri bu takımın tartışmasız lideri konumunda... Bu transferi her ne kadar 'teşekkür' mesajları ile karşılasa da, içten içe çok da memnun olmadığını biliyoruz. Kabul edelim, Alonso bulunduğu yerde tek olmayı ve takımın üzerine kurulmasını ister. 2007'de McLaren'de Lewis Hamilton ile tarihin en büyük F1 çekişmelerinden birini yaşarken, hızlı ve yıldız bir isimle geçinemediğini net şekilde gözlemlemiştik. Bu elbette eleştirilebilecek bir durum ancak bazı sporcular böyledir, kendilerinin etrafında kurulmuş takımlarda yer almak isterler. Dönemin Lakers'ını ve Kobe-Shaq ikilisini hatırlayın... Tıpkı böyle...

Bu Alonso'nun tarzı ve 2 kez dünya şampiyonu olmuş bir pilot olarak bunu istemek sonuna kadar hakkı... Yine de bu Alonso'nun bir eksisi aynı zamanda... Şimdiden yazalım Alonso, muhtemelen Raikkonen'i kaldıramayacak...Kendisi kadar medya ilgisine nail olan, kendisi kadar (belki daha fazla) hayranı olan, kendisi kadar yetenekli ve hızlı ve en önemlisi kendisi kadar yıldız bir pilot ile yarışmak onu ilk günden itibaren her zamankinden hırçın ve hırslı bir hale getirecek... Samuray felsefesi kitapları ile beslenen ve sırtına bir samuray dövmesi dahi yaptıran Alonso, sakinleşmek için kitaplarına her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duyacak.

'Raikkonen'e kimse ağzını açamaz'
Yıllardır onunu arkasını kollayan bir Felipe Massa olmayacak yanında... Takım telsizinden Massa'ya 'Fernando senden hızlı' dendiğinde Brezilya'nın nasıl yol verdiğini ve Alo'nun zaferi için kapıyı açtığını hatırlayın. Aynı mesajı Raikkonen'e verirseniz, 'O kadar hızlıysa gelsin de geçsin bakalım' deyip telsizi kapatır...(Bu sene Lotus'ta, takım telsizinden verilen taktiğe, 'Beni rahat bırakın. Ben ne yaptığımı biliyorum' diyen bir pilot Raikkonen...) Zaten Ferrari teknik ekibinde Massa'ya yapıldığı gibi Raikkonen'e bu tarz mesajlar verecek bir baba yiğit bulamazsınız. Bir kişiyi kurban seçseniz bile, modern deyimle, Kimi'ye o mesajı vermek, 'biraz sıkar'...

'Gidip dondurma yer'
Kimi, Alonso gibi bir karakter değil. Evet o da her zaman yarıştığı takımların 'Alfa erkeği' oldu ancak, daha rahat ve umursamaz kişiliği onu stresten uzak tutar. Büyük ihtimal, gerginliğin zirve yaptığı dönemlerde pist kenarında 'Dondurma + Kola' ritüelini yapacak ve Alonso'yu daha da sinirlendirecek.. Yarış sırasında kaza yapınca garaj yerine Monaco limanına demirlemiş olan yatına giden bir pilottan bahsediyoruz. Daha ne denir ki?!....

Yine de Raikkonen için de içinde ilk defa gerçek anlamda yanan bir ateşe rastlarsak kimse şaşırmasın... Zira 2007'de İtalyan takımı ile dünya şampiyonu olduktan sonra 2009'da Alonso için Ferrari'den 'haksız' bir şekilde gönderilmişti Raikkonen... Kendisine bunu yapanlar şimdi 2013'te tekrar ona sarıldılar. Hatalı olduklarını kanıtlamak isteyeceği birçok isim var Buz Adam'ın...

Ferrari risk aldı
Öte yandan her zaman bir 1. ve bir 2. pilot ile yarışmayı alışkanlık haline getiren Ferrari, Raikkonen'i transfer ederek, geleneklerini bozdu. Senelerdir pistte sanki tek aracı varmış gibi yarışan ekibi, iki otomobil ile yarışabileceğini belki de ilk kez fark etti... Bu onlar için de farklı bir deneyim olacak...

Massa ve sendromları
Tüm bunların yanında her Ferrari fanı Felipe Massa'ya teşekkür etsin ve onu güzel uğurlasın... Evet Brezilya'lı pilot son yıllarda yokları oynuyor ancak bu takım için çok şey verdi alkışlarla veda edilmeyi hak etti... 2008'de sadece 21 saniye için Dünya Şampiyonu mutluluğunu da tattı. Ancak kabul edelim, o sene son bölümde şampiyonuluğu Lewis Hamilton'a kaptırmasının ve ardından 2009 Macaristan yarışında kaskına saplanan bir cisim ile yaşadığı kazanın sendromlarını asla tam olarak atlatamadı. Agresifliğini kaybetti ve son 2 sezonu tamamen eski kredileri ile geçirdi.. Ayrılma zamanı gelmişti. Herkesin sempatisini kazanan bu sevimli Brezilya'lı Ferrari fanlarının kalbinde her zaman yer alacak...

İki büyük boksör
Ancak artık başka bir devir başlıyor, belki de bir devrim. Bir köşede Finlandiya şortu ile Kimi Raikkonen, diğer köşede İspanya renkleri ile Fernando Alonso. Bayanlar baylar bu bir ağır siklet boks maçı... Hem psikolojik olarak hem de ringte birbirlerine ağır dersler vermeye çalışacak iki büyük sporcu, yeni sezon için şimdiden bileniyor... Bu biraz Charles Barkley'i Houston'a getiren Rockets dönemini hatırlatıyor bana, ya da Kevin Garnett ile Ray Allen'ı Boston'a getiren Celtics yönetimini...

Film gibi bir sezon geliyor
Kısaca şunu diyor Ferrari, yaşları ilerlese de yetenekleri aynı seviyede duran yıldızlarıyla: 'Başarı, ya şimdi ya hiç'! Şimdi son 4 sezonu domine eden Vettel'i durdurma zamanı' ... Bakalım bu iki büyük pilot stratejisi Ferrari'ye neler getirecek... Bu iki süper yıldızdan biri zafere ulaşır mı bilinmez ancak Ferrari'de gelecek yıl tarihin en renkli hikayelerinden birine tanıklık edeceğimiz kesin.... Gelecekte 2014 sezonunda Rai - Alo çekişmesi üzerine birçok kitap okuyacak, birçok film izleyeceğiz...

Ne denir ki daha? 'İyi olan kazansın!'