Kahramanların Dünyası

Sporcular sadece taraftarları yeşil zeminlerde, kum kortlarda ya da parkelerde coşturan başarılı atletler değildir... Onlar çocukların büyük kahramanları, gençlerin kendilerine örnek aldıkları rol modelleridir aslında... Bu yüzden yaptıkları her hareket, attıkları her adım takip edilir, yaşamları örnek alınır...  Bu sebeplerdendir ki, dünya üzerinde satış oranları en fazla olan, en fazla heyecanla takip edilen biyografi kitapları sporun yıldızlarına aittir... Maalesef ülkemizde sporcularımız biyografi üzerine fazla eğilmese de, özellikle Avrupa ve Birleşik Devletler'de spora ve insanların hayatına damga vuran bu özel insanların hayatlarını kaleme aldıkları kitaplar bir hayli fazla... Bu kitapları yazarken, genellikle bir editör ile çalışsalar da kendi ağızlarından aktardıkları anılar, taraftarların tribünlerden göremedikleri soyunma odalarında kalmış enfes anıları ortaya çıkarmakta...

Kişisel olarak biyografi okumaktan büyük keyif alan bir 'Okur' olarak son dönemlerde okuma şansı bulduğum bazı sporcu biyografilerinden pasajlar paylaşmak istiyorum:

Shaquille O'neal - Basketbol (Kitabın adı: Shaq Uncut)
Kobe, 'En iyi' olmakla kafayı bozmuştu. Ben de en iyilerden olmak istiyordum ancak hayatımda başka şeylerde vardı. Ben Kobe'nin girdiği (Ve aynı zamanda onu çok sinir bozucu yapan) o frekansa hiç giremedim. Kobe'nin anlamadığı ben onun vücudu ya da metabolizması ile doğmadım. İkimizi bir spor salonun bir ay bıraksanız ve bize aynı çalışma programlarını verseniz, 'O' çok şekilli bir vücuda sahip olacaktır. Ben ise asla öyle olamam. Ne kadar ağırlık kaldırırsam kaldırayım ben asle öye gözükemem. Bazı insalar doğuştan 'salata' yiyicilerdir. Vücutları muhteşemdir. Sonuçta hep He-Man gibi gözükürler. Bu genetik bir şey. Bir de ben, Zach Randolph ve Kevin Love gibi isimler var. Biz de o büyülü vücutlar yoktur ancak yine de sihirli şeyler yapabiliriz. Ben McDonalds'a gidip bir Big Mac yemeyi severim. Ama sahada yine de kıçınızı tekmelerim. Benim tarzım bu. Kazandığım şampiyonluklar bunu kanıtlıyor sanırım. Bu arada merak edenler için Dwight Howard ve Blake Griffin de doğuştan salata yiyici olarak doğmuşlar...

Kişisel olarak Shaq'ın fast-food'dan uzak dursa bir iki sene daha yüksek seviyede kalacağını düşünüyorum o ayrı...

Allen Iverson - Basketbol (Kitabın adı: Allen Iverson Efsanesi)
"En sevdiğin basketbolcu kim?" diye sordu Cheeks

"Gary Payton" diye yanıtladı Iverson.

"Neden"

"Çünkü sert bir oyuncu" diye yanıtladı genç Iverson. "Biri onun üzerinden sayı atarsa mutlaka intikamını alır"

Julius Erving ve Moses Malone gibi oyuncuları asistleri ile beslediği özverili bir kariyeri geride bırakmış olan Cheeks gülümsedi, "Biri üzerinden sayı atarsa, sen de mi böyle yapacaksın?"
Iverson, övünen bir tavır içinde, "Evet, intikamımı alırım" dedi.

- Iverson'ı 17 yaşındayken hapse atanlara benzeyen takım elbiseli adamlar, örnek bir spor yıldızı olarak herkesçe kabul edilmesi için neler yapması gerektiği konusunda ona nutuk çekmiştir. Iverson ise bunun tam aksini yapmış, dövme yaptırmayı ve genelde siyah mahkumların kullandığı örgülü saç stilini gençler arasında bir moda haline getirmiştir. Yıllarca insanların kendisi hakkında vardığı yargıları dinlemek zorunda kalan Iverson, vücudunu kendi reklam panosu haline getirmiş ve ahlaki değerlerini kendi derisine kazıyarak insanlara göstermiştir.

Steven Gerrard - Futbol (Kitabın adı: Gerrard - Otobiyografim)
Damarlarımı kesin ve kanım Liverpool kırmızısı akar. Liverpool'u yanıp tutuşan bir tutku ile seviyorum...

Tümer Metin - Futbol (Kitabın adı: Tümer Metin Olmak)
Ülkemizde sporcu biyografisi konusunda örnek veren en önemli isim Tümer Metin oldu. Tümer Metin Olmak kitabında anılarını gizlemeden paylaşan yıldız isim okuyanların takdirini kazandı.

“Kayseri maçından bir gün önce, bir yönetici kampta ziyaret etti. Rıza Hoca'nın işler kötü giderse 75. dakikada beni oyundan alıp, tribünlerin bana tepkide bulunmasını sağlayacağın söyledi. Sahaya çıkmak üzereydik. Hocaya ‘Sakın beni oyundan çıkarma' dedim. Hoca, ‘Bu maçı sen kurtaracaksın!' dedi. Dakika 75... Maç 0-0... Oyuncu değişikliği için tabela kalktı. 11 numara. Bütün stat anında ‘Tümer Milli Takım'a' diye tezahürat yapmaya başladı. Maç bitti, hocanın üzerine yürdüm. ‘Küfürler ettim. Hiç tepki vermedi. Ertesi gün Çalımbay kovuldu.”

8 Eylül Dünya Okuma Yazma gününde bu biyografilerden bazı bölümler paylaşmak, yazma ve okumaya kendi dünyamdan katkı yapmak istedim. Ülke dışında hemen hemen her sporcunun biyografisini bulabilmek insanı hem mutlu ediyor, hem de 'Keşke bizde de olsa' dedirtiyor. (Çoğu şeyde olduğu gibi)... Önceki hafta Metin Tekin hoca ile yaptığım bir sohbette, kendisinin de böyle bir düşüncesi olduğunu öğrendim ve yüzüme bir gülümseme yerleşti. Heyecanla bekliyorum... Umarım sporcularımız biyografilerini arttırır, spor izleyicisi de büyük yıldızların dünyalarını tüm detayları ile inceleyebilir...