İşte bizim Sultanlar!

Avrupa Şampiyonası'nda Almanya karşısında aldığımız 3-0'lık yenilgi, hem beklemediğimiz hem de moral bozucu bir sonuçtu... Böyle bir yenilginin 1 gün sonrasında Belarus'a karşı sahadaydı Filenin Sultanları. Ve sadece Play-Off'tan çeyrek final vizesi almakla kalmayıp Rusya maçı için de olumlu sinyaller verdiler.

NTV Spor 10 Eyl 2013
İşte bizim Sultanlar!
Avrupa Şampiyonası'nda Almanya karşısında aldığımız 3-0'lık yenilgi, hem beklemediğimiz hem de moral bozucu bir sonuçtu... Böyle bir yenilginin 1 gün sonrasında Belarus'a karşı sahadaydı Filenin Sultanları. Ve sadece Play-Off'tan çeyrek final vizesi almakla kalmayıp Rusya maçı için de olumlu sinyaller verdiler.

1. sayıdan itibaren sonuna kadar oyunun içinde olan, konsantrasyon sorunu yaşamayan, etkili servis atan, iyi servis karşılayarak Naz'ın renkli hücumlar yaptırabilmesine izin veren, kısacası bizim tanıdığımız 'Filenin Sultanları' olarak sahada yer alan bir ekip izledik.

Takım olarak iyi oynadığımız maçta Seda Tokatlıoğlu'nu ayrı bir yere koymak gerek. Hem hücumda hem de bloklarda gerçekten etkileyici bir performans sergiledi. Onunla birlikte Bahar ve Büşra'nın blokları da Belarus'u hayli zor duruma düşürdü.

Şimdi bu maçı bir tarafa bırakıp önümüze bakma zamanı. Rakibimiz Rusya... 17 kez Avrupa Şampiyonu olmuş, 4 kez gümüş, 3 kez bronz madalya kazanmış bir ekip. Ancak 2011 Avrupa Şampiyonası'nda Gamovalı Rusya'ya set vermeden geçip yarı finale yükselmiş, ardından bronz madalyanın sahibi olmuştuk. Ruslar, 2013 Avrupa Şampiyonası'nda Gamova ve Sokolova gibi yıllardır takımın ana unsuru olmuş iki yıldızından yoksun mücadele ediyor. Gamova gibi bir pasör çaprazının takımdan ayrılması, daha fazla takım oyununa dönük bir felsefeyi beraberinde getiriyor. Goncharova ve Kosheleva etkili isimler. Filenin Sultanları bence Rusya'ya oranla daha kaliteli bir kadro ve bu kadro kalitesi sahaya yansıyacaktır. Bizim için çok önemli olan bir unsur da servisler... Belarus karşısında iyi servis attığımız zaman ne kadar farklı bir takım haline geldiğimizi, blokların ne kadar iyi yerleştiğini ve iyi kurulan blokların arkasında ne kadar iyi defans yapabildiğimizi gördük. Bizim oyunumuzu zincir bir kolye olarak düşünürsek, bu zincirin ilk halkası servisler. Rusya'ya karşı da servis performansımız bu düzeyde devam ederse, galibiyet yolunda en büyük adımı atmış oluruz. 2011 Avrupa Şampiyonasında oynadığımız Rusya maçında servis karşılamada da hiç aksamamış, Özge'nin hızlı hücum organizasyonu kurmasına şans tanımıştık. Yarın ki maçtada iyi servis karşılamamız durumunda bugünkü gibi geri hücumlarını Seda, Gözde ve Neslihan'la devreye sokarak Rus bloklarının dengesini bozabiliriz.

Bu takımın 2003'ten beri felsefesi aynı: Vazgeçmemek... Rusya karşısında da vazgeçmeyeceğimize, yarı final biletini alacağımıza inanıyorum.

Haydi Sultanlar... Bir daha...