Çoğu zaman kendinizden daha zayıf olan takımlara karşı motive olmak ve onların temposundan etkilenmeden oynayabilmek zordur. Bugün Filenin Sultanları maçın hiçbir anında kontrolü kaybetmeden, rakibnin temposuyla değil oyunda kendi yakladıkları tempo ile oynamayı başardı. Sırbistan yenilgisi ardından uzun bir şampiyona demiş, hatalardan ders almalıyız demiştim; kızlarımız bu yenilgi ardından dersine iyi çalışmış ve moralman toparlanmayı başarmış. Kanada karşısında kendi voleybolumuzla ilgilendik. Yani sahanın kendi bölümümüzde olan biten bizi daha fazla ilgilendirdi. Kendi oyun planlamamız ve hücum renkliliğimizle zaten rakip karşısında üstün oynamayıda başardık.
Kanada kağıt üstünde bizden daha zayıf olabilir ama biz oynadığımız voleybolla göz doldurduk. Takım halinde hücum eden, gerek orta gerekse pasör çaprazı pozisyonundan ekstra sayılar üreten millilerde Neriman ve Gözde'ye Kübra, Bahar ve Seda ile destek gelince hücum yüzdemiz %100 arttı. Defans ve servis karşılamada da aksamamız hem Naz hem de oyundayken Asuman ile izleyenlere zevk veren hücumlar yapmamızı kolaylaştırdı. En önemli silahlarımızdan servislerimizde Kanadalı voleybolcuları harekete zorlayınca, rakibin hücum organizasyonları çözmekte ve blok kurmakta zorlanmadık. Bloktaki disiplini hiç kaybetmedik ve oyundan hiç düşmedik.
Kanada maçında millilerin verdiği iki önemli sinyal vardı. Birincisi tabii ki başlanılan tempo ile 3 set boyunca oynayabilmek ve istikrarı yakalamak, ikincisi de hücumda eşit pas dağılımı ve ortayı devreye soktuğumuzda ne kadar rahat bir voleybol oynayabildiğimizi herkese göstermemizdi.
Kanada karşısında oynadığımız az hatalı ve agresif voleybol ile bu şampiyonada her takımı yenebiliriz. Bu şampiyonada rakip kim olursa olsun, galibiyette belirliyici olan en önemli etken bizim oynadığımız voleybol olacak. Sırada Bulgaristan var!!!
