Son sözü kim söyleyecek veya final serisini kim şampiyon bitirecek sorularına yanıt aradığımız şu günlerde büyük bir mücadeleye tanıklık ediyoruz. Her oyuncu sahada, koçlar ise kenarda bir kez daha kendilerini ispat etmeye çalışıyorlar. Tek hedef şampiyonluk !!! Kimse doğal olarak seneye hangi oyuncu transfer edilir veya transfer edilemeze bakamıyor. Çünkü şampiyonluk durumuna göre yönetimlerin işlerine olan inancı ve hevesi değişecek.
Bu seride basketbolun ülkemizde ciddi yollar aldığının ilk göstergesi ev sahibi takımların maçlarını tribün desteği ile kazanması oldu. Basketbola olan ilgi seriyi güzelleştirdi. Seri adına yakışır şekilde, ürkütücü ve heyecan verici. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, bugüne kadar tribünlerde veya sahada çirkin bir davranış ile karşılaşmadık. Bu bize basketbol seyircisinin artık ne kadar bilinçlendiğini de gösteriyor. Federasyon ve takımlar ne kadar salon ve bilet organizasyon yatırımı yapar ise, bilinçli seyirciyi o kadar salona getirme şansı bulabiliyorsunuz. Yıllardır yapılan yatırımlar meyvelerini vermeye başladı. Basketbol seyircisi her zaman şık ve temiz ortamda yer almak ister. Ailece orada keyif almayı hedefler. Bu ihtiyaca cevap verebildiğiniz ölçüde tribünler dolar ve temiz tribün taşkınlık olmamasını sağlar. Ayrıca maç saatleri de İstanbul trafiği dikkate alınarak, çok mantıklı bir şekilde organize edilmiş.
Seriyi kim kazanır, onu son toplar belirleyecek ancak seriyi kazananın kulüpler, yayıncılar ve federasyon olduğu açıktır. Yetkililer iyi çalışınca diğer bir kazanan da bizler olduk.
Yazmasam bu seri için eksik kalacak çok önemli bir şey olurdu, o da Ömer Onan. Çok uzun anlatmaya gerek yok, sadece izleyin, takip edin, örnek alın ve alkışlayın yeter.
Bu finalde kazanan çok kaybeden yok.
