Daha fazlası

Kuşkusuz bu sezonun hem Spor Toto Basketbol Ligi’nde hem de Euroleague’de en heyecan verici takımlardan biri Anadolu Efes.

NTV Spor 14 Kas 2015
Daha fazlası
Kuşkusuz bu sezonun hem Spor Toto Basketbol Ligi'nde hem de Euroleague'de en heyecan verici takımlardan biri Anadolu Efes. Boyalı alan ve oyun kurucu bölgesine yapmış oldukları transferler ile dikkatleri üzerine çeken Efes, geçen yıla oranla çok daha geniş ve hatrı sayılır bir kadroya sahip. Transferlerden kısaca bahsedecek olursak;
 
Geçtiğimiz sezona başlarken kısa rotasyonunda özellikle de oyun kurucu bölgesinde yetersizliğiyle eleştirilmişti Anadolu Efes. Sezona Draper ve Doğuş ile başlamış, sene ortasında da Heurtel'i takıma dahil etmişlerdi. Bu yıla başlarken ise geçen sene Malaga'da enfes bir sezon geçiren Granger takıma katıldı. Uruguaylı oyuncu bugüne kadar oynadığı maçlarda takıma ve oyuna tempo, hücuma çeşitlilik, savunmaya sertlik kazandırdı. Ayrıca Ivkovic'in takımı yalnızca Heurtel'e emanet etmek zorunda kalmasına engel oldu. En azından kağıt üzerinde..
 
Çember altına yapılan üç hamle de oldukça değerli. Dunston ve Tyus Euroleague'in en önemli savunmacı uzunlarından. Hatta Dunston geçen yıl, Euroleague'in en iyi savunmacı ödülüne layık görülmüştü. İkisi de müthiş atlet, mobil ve sert. Ayrıca parmak hassasiyetleri gayet iyi, yakın atışları yüzdeli bitirebiliyorlar. Boyalı alana yapılan üçüncü transfer ise son üç sezonu Kuban'da önemli istatistikler tutturarak geçiren Derrick Brown. Özel meziyetleri olan bir oyuncu. Çok yumuşak, oldukça atlet, fundemental'ı bir uzun oyuncuya göre çok ileride, iyi bir pasör ve yakın atışı yeterince iyi. Saric ile beraber yüzü dönük iki ciddi silah.
 
Kısa rotasyonuna Granger ile beraber yapılan bir diğer takviye her geçen yıl basketbolunun üzerine koyan Diebler. Gelişime çok açık bir oyuncu. Çok seri ve iyi bir şutör. Fazla yaratıcı olmasa da yeterince iyi bir pasör. Ekstra işlere kalkışmıyor, oyunun kendisine gelmesini bekliyor. Gayet akıllı davranarak, epey katkı veriyor takımına.
 
Gelelim takım olarak değerlendirmeye.. Sezona, Cumhurbaşkanlığı Kupası, ardından ligde ve Euroleague'de alınan Galatasaray Odebank, Limoges ve Milano galibiyetleriyle flaş bir başlangıç yapıyor Efes. Fakat son haftalarda üst üste beklenmedik mağlubiyetler alıyor lacivert beyazlılar. Çoğu basketbol adamına göre maçın sonunu oynamayı bilmiyor Anadolu Efes. Peki sorun yalnızca bununla mı sınırlı?
 
Avrupa'nın tartışmasız en kariyerli koçu Ivkovic, geçen yıldan beri Cedi, Furkan, Okben, Ahmet ve Oğulcan gibi genç oyuncuları oyunun her anında sahaya atarak, kendilerine olan inancını yeterince ispat etmiştir diye düşünüyorum. Üstelik geride bıraktığımız sezonda Janning, bu sezon da Diebler haricinde o bölgeye oyuncu transferi yapmayarak Cedi ve Furkan'ın sürelerinin artmasını sağlamıştır. Koçun artılarının yanında takıma yansıyan eksilerini de saymak gerek..
 
Takımın kontrolünü epeyce Heurtel'e teslim etmiş gibi gözüküyor. Fransız oyun kurucu her ne kadar yaratıcı ve sonuca etki edebilen bir yapıya sahip olsa da oyun içerisinde top elinde gereğinden fazla kalıyor. Bu sebeple de o an sahada olan diğer dört kişi oyundan düşebiliyor, mutsuz olabiliyor. Hücumda neredeyse yalnızca Heurtel ve Granger'ın ikili oyunlarıyla skor bulmaya çalışıyorlar. Hem kısa hem de uzun oyuncu rotasyonunda yetenekli elleri olmasından kaynaklı pas trafiğini iyi yönettikleri zamanlarda akıcı bir basketbol ortaya çıkıyor. Aksi durumlarda ise takım halinde hücum etmekten uzak, bireysel olarak sonuca gitme çabaları tempolarını bulamamalarına sebep oluyor. İki oyun kurucunun yan yana oynadıkları dönemlerde ebat olarak küçük kalıyor ve ters eşleşmelere maruz kalıyorlar. Üstelik kısa kaldıklarından rakibe ikinci atış imkanı daha çok verebiliyorlar. Bir diğer nokta ise uzun rotasyonu ne kadar kuvvetli gibi gözükse de bu sene oynadıkları karşılaşmalarda Bourousis, Miro Bilan, Colton Iverson gibi size olarak daha geniş oyunculara karşı epeyce zorlandılar. Ebat olarak küçük kalıyorlar. Son oynanan Olympiakos maçında Otello Hunter'ı da bu örneklere ekleyebiliriz. Çift oyun kurucu oynamak yerine zaman zaman Brown'u 3 numaralı pozisyonda kullanıp üç uzun oyuncusuyla aynı anda sahada da kalabilirler.  Geçen yıl harikulade bir sezon geçiren Cedi Osman'ın bir an once işin içine dahil olması gerekiyor. Sakatlığı tamamen atlatmış bir Cedi hem takıma fayda sağlayacaktır hem de size olarak Efes'in daha güçlü olmasında etkili olacaktır.
 
Takım içinde çok sayıda kaliteli ve denk oyuncunun olması zaman zaman huzursuzluklara da yol açabilir. Burada süre paylaşımlarını iyi yapması gereken koç Ivkovic'e de bir hayli iş düşüyor.
 
Saha içerisinde top paylaşımını iyi yaptıkları zaman hücum yönünden Avrupa'nın en potansiyelli takımlarından biri Anadolu Efes. Yetenek olarak zenginliklerinden ötürü her maç farklı bir isim ön plana çıkabilir. Ancak önemli olan bireysel perfomansları bir kenara bırakıp takım halinde hareket edebilmek. Bu sayede oldukça uzak oldukları geçen seneki savunma performanslarını da yukarıya çekebilirler. Bunların hepsi için tabiki de zamana ihtiyaç var fakat Ivkovic'in de takımına vereceği reaksiyonlarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Sonuç ne olursa olsun Anadolu Efes bu sezon izleyenlere keyif verecektir ancak herkes Onlar'dan artık daha da fazlasını bekliyor.