İlk Derbi Galatasaray'ın

Spor Toto Türkiye Kupası, ligin başlamasına bir hafta kala Galatasaray Medical Park ve Fenerbahçe Ülker’i karşı karşıya getirdi. Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe gruptan çıkmayı garantilemişti. İki takımın da isteği ve ciddiyeti, hedefsiz gibi görünen maçı adeta bir play-off mücadelesi haline getirdi. Sene başı olması, iki takımın da oyun anlayışlarını tam oturtamaması ve eksiklerinin bulunması anlamına geliyor olsa da, maçın temposu ve heyecanı tüm basketbolseverleri memnun etti.

NTV Spor 05 Eki 2012
İlk Derbi Galatasaray'ın

Spor Toto Türkiye Kupası, ligin başlamasına bir hafta kala Galatasaray Medical Park ve Fenerbahçe Ülker'i karşı karşıya getirdi. Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe gruptan çıkmayı garantilemişti. İki takımın da isteği ve ciddiyeti, hedefsiz gibi görünen maçı adeta bir play-off mücadelesi haline getirdi. Sene başı olması, iki takımın da oyun anlayışlarını tam oturtamaması ve eksiklerinin bulunması anlamına geliyor olsa da, maçın temposu ve heyecanı tüm basketbolseverleri memnun etti.
 
En çok merak edilen eşleşme şüphesiz Hawkins ve Sato arasındaydı. Avrupa'nın en iyi savunmacılarından biri olarak gösterilen Sato, Hawkins karşısında çaresiz kaldı adeta. Ceza şutlarında da başarılı olamadı ayrıca. Galatasaray Medical Park'ın kısa rotasyonundaki iki önemli ismi Gordon ve Domercant'ın yokluğunda Hawkins takımı sırtladı, sürükledi. Gerçek bir lider gibi oynadı. Oyunun her iki tarafında da vardı. Hücumda takımının skor gücünü yüklenirken, savunmada da McCalebb'i tutmaya çalıştı zaman zaman. Ayrıca Cenk'in sokmuş olduğu, belki de maç topu diye tabir edilebilecek üç sayının pası da Hawkins'ten geldi.

Engin Atsür'e ayrı bir parantez açmak gerek. Oyuna o kadar kritik anlarda müdahele etti ki, kaybedilebilecekleri maçı takımının lehine çevirdi. Gayet soğukkanlı bir şekilde sorumluluk alması oldukça önemliydi. Yapmış olduğu seçimler, kendisini Ender'den bir adım daha öne çıkarıyor. Ender'e göre daha kontrollü oynayabiliyor ve kesinlikle belirli bir standardı var. Senelerdir Ender'in en büyük sıkıntısının istikrar olduğunu söyleyebiliriz. Cenk bu sene Ergin Atman ile birlikte tekrar çıkış yakalayabilir. Rotasyonda kendine özellikle Beko Basketbol Ligi'nde yer bulacaktır. Seçimlerini daha doğru ayarlayabilmesi durumunda tabii ki. Galatasaray'ın en çok sıkıntı çekebileceği bölge 4 numaralı pozisyon olacak. Kadroda dış sut özelliği olan Macvan dışında başka bir oyuncu bulunmuyor. Macvan'ın da ne denli istikrarlı olacağı soru işareti. Sırp oyuncu dün, önceki oynadıkları hazırlık maçlarına oranla daha iyi bir görüntü çizse de, sarı kırmızılıların bu pozisyonda zorlanacağı aşikar.

Fenerbahçe Ülker'de dün, McCalebb ve Oğuz dışında göze çarpan oyuncu yoktu. İki uzun oyuncusu Andersen'den oldukça az, Batiste'den ise sakatlığından ötürü hiç faydalanmadı Pianigiani. McCalebb, takıma ve oyuna hükmedebilen üst düzey bir oyun kurucu olduğunu dün bir kez daha gösterdi. Yanındaki tüm oyuncuların performansını yukarı çekebilecek kapasitede. O yüzden de Bo'yu kadrosuna katabilen takımlar, Final Four adayı olarak gösteriliyor.

Fenerbahçe'de bu sezon seçimleri yanlış yapan oyuncu Pianigiani'nin yanında yerini alır. Sarı lacivertliler özellikle maçın ilk 15 dakikasında, sahadaki tüm yanlış eşleşmeleri değerlendirmek üzere hamle yaptı. Saha içerisindeki IQ'lar gerçekten üst düzey. Fenerbahçe'nin bu seneki başarısında ya da başarısızlığında Batiste ve Andersen'in performansları belirleyici olacaktır. Ribaundlarda Galatasaray'ın 42-29 gibi ezici bir üstünlüğü oldu. Ayrıca 4 numaradan da hiç sayı üretemedi sarı lacivertliler. 4 numarada zaman zaman İlkan dışında Emir'i kullanmaya çalıştılar ancak bu sefer de savunmada yumuşak kaldılar. Her şeye rağmen, üç sayılık atışlarda 1/12 gibi oldukça kötü bir yüzdeyle hücum etmese Fenerbahçe, maçın sonucu tam tersi şekilde cereyan edebilirdi.

Maçın sonunda Ergin Ataman'ın dikkat çektiği nokta önemliydi. Ataman, üç gün boyunca Fenerbahçe Ülker ile aynı otelde kaldıklarını, kahvaltıyı beraber yaptıklarını belirtiyor, seyircilere de maça geliyorsanız, ahlakınızla gelin diyordu. Spor yasasının uygulanma vakti geldi de geçiyor bile. Aksi takdirde aynı tatsız olayları görmeye maalesef devam edeceğiz.