NBA'de Utah forması ile başarılı bir sezon geçirirken sakatlanıp ülkemizde düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası'nı kaçıran Mehmet Okur, Baskent 34 Basketbol Okulu öğrencilerini ziyaret etti. Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Okur, şanssız bir sakatlık yaşadığını ifade ederek, "Bu sezon Utah Jazz'ın play-off'larda en azından bir Batı Finali oynayacağını düşünüyordum. İlk turda arkadaşlarım çok iyi maçlar çıkararak, Denver gibi güçlü bir takımı elemeyi başardılar. Ben tabii ki bunun bir parçası olmayı çok istiyordum. Aynı şey 2010 için de geçerliydi. 2010 FIBA Dünya Şampiyonası, Türk spor tarihinde çok özel bir olay. Bugüne kadar ülkemizde gerçekleştirilmiş en büyük spor olayı ve ben iki yıldır sakatlıklardan dolayı Milli formadan uzak kalmıştım. Bu yıl sezona iyi başlayamadım çünkü yazın önemli bir bölümünde sakatlığımın etkisi devam ediyordu ve normal antrenmanlarımı yapamadım. Ancak son 2-3 aydır iyi oynuyordum, diriydim ve kendimi iyi hissediyordum. Ama aşil tendonum kopunca bir anda yıkıldım. Olduğu an zaten çok ciddi bir şey olduğunu hemen anladım. Çünkü tak diye bir ses duydum. Ne diyeyim, çok büyük talihsizlik. Bu yaz Milli Takımın çok büyük başarılara imza atacağına inanıyorum. Ben de elimden geldiği kadar katkı yapacaktım. Madalya için oynayacaktık. Buna emindim" diye konuştu.
Milli Takım Antrenörü Bogdan Tanjevic'in rahatsızlığı ile ilgili de düşüncelerini dile getiren Okur, "Tanjevic'e çok üzüldüm. Kanser olduğunu duyduğumda, bu yaz ona bir madalyanın adeta ilaç gibi geleceğini ve tüm arkadaşlarımla birlikte bunu başarmak için omuz omuza vereceğimizi biliyordum. Benim Tanjevic ile çok iyi bir ilişkim var. Onu gerçekten seviyorum. Sezon içinde sürekli bir telefon trafiğimiz olur. İnşallah bir an önce o hastalığı yener. Tanjevic bir kere çok hırslı bir insan, ikincisi yenilmeyi hiç sevmez. İnatçı, azimli, zoru seven birisi. Bu nedenle hepimizin dualarıyla birlikte bu hastalığı da yeneceğine inanıyorum. Ancak zamanlama açısından tabii ki iyi olmadı. Benim sakatlığım ise beni yıktı. Ancak pes etmek yok. Doktorların dediklerini yaparak, terapimi gerçekleştirip, bir an önce düzelmeye çalışacağım" şeklinde konuştu.
2010 FIBA Dünya Şampiyonası'nda ABD'nin en büyük favori olduğunu da dile getiren Mehmet, "ABD kesinlikle en büyük favori. Her ne kadar şu anda bu sezon sonunda kontratları biten bazı süper yıldız oyuncuların durumları belli olmasa da, o oyunculardan en azından bir-ikisinin turnuvaya katılacağını düşünüyorum. Kaldı ki NBA'de çok genç ve önemli yıldızlar var onların yerlerini almaya hazır olan. Kevin Durant, Danny Granger, Russell Westbrook, OJ Mayo, Derrick Rose, Brook Lopez gibi gençlerden bazılar, daha önce milli formayı giymiş yıldızlarla birleşince ortaya yine altın madalyanın en ciddi adayı çıkar. Tabii ki İspanya, Arjantin, Sırbistan, Brezilya, Fransa, Yunanistan, Rusya, Almanya gibi takımlar da çok iddialı geliyor. Ben sakatlanmadan önce hep ABD – Türkiye finali diye düşünüyordum, şimdi de öyle düşünüyorum. Ancak iki Güney Amerika ülkesi; Arjantin ve Brezilya'yı da hafife almamak lazım" dedi.
Okur, "Tüm Türkiye'yi, ev sahipliği yapacağımız tarihimizin en önemli spor olayında Milli Takımı sonuna kadar desteklemeye davet ediyorum. Ben Milli Takımımızın çok başarılı olacağını ve Türkiye'nin dünyaya unutulmayacak derecede başarılı bir organizasyon sunacağına eminim" diyerek sözlerini tamamladı.
