2014: Dünyadan Futbol

2014 yılını geride bıraktığımız bu günlerde daha şimdiden 2015'teki futbol heyecanını yaşamaya başladık bile. Ancak futbolseverlerin tam anlamıyla futbola doyduğu 2014 yılında, ön plana çıkan birçok olay yaşandı.

NTV Spor 30.12.2014 - 09:53
2014: Dünyadan Futbol
Haberle ilgili videoya ulaşmak için: https://www.ntvspor.net/video-galeri/2014-dunyadan-futbol

SERHAT BİNGÖL - La Liga'da Atletico'nun tarihi şampiyonluğu, Avrupa kupalarına Real Madrid'in damga vurması ve her zaman olduğu gibi Ronaldo-Messi rekabetinden çıkan sayısız rekor. Şimdi gelin, 2014 yılının en önemli futbol olaylarını mercek altına alalım.

ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ'NDE MADRİD DERBİSİ
AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ REAL MADRİD OLDU

Şampiyonlar Ligi'nde 2013-2014 sezonunda grup maçları, 32 takımın katılıyla 17 Eylül'de oynanan maçlarla başladı. Ülkemizi Devler Ligi'nde bu sezon temsil eden tek takım olan Galatasaray, B Grubu'nda Real Madrid, Juventus ve Kopenhag ile mücadele etti. Gruptaki son maçlara, 2. sıradaki Juventus'un 2 puan gerisinde giren Sarı-kırmızılılar, 10 Aralık akşamı sahaya kazanmak için çıktı. Ancak bir anda bastıran yoğun kar yağışı, maçın tatil edilmesine sebep oldu. 11 Aralık günü saat 15.00'te kaldığı 59. dakikadan devam eden Galatasaray-Juventus maçı, uzun yıllar unutulmayacak bir heyecana sahne oldu. Sneijder'in 85. dakikadaki golü, Sarı-kırmızılılara 2. tur vizesini getirdi. Juventus'u ise Avrupa Ligi'ne yolladı.

B Grubu'nda Galatasaray, Real Madrid'in ardından ikinci tura yükselirken, 2014 yılı öncesi ikinci tur vizesi alan diğer takımlar Manchester United, Leverkusen, Paris Saint Germain, Olimpiakos, Bayern Münih, Manchester City, Chelsea, Schalke, Dortmund, Arsenal, Atletico Madrid, Zenit, Barcelona ve Milan oldu.

İkinci turda ise temsilcimiz Galatasaray, İngiliz ekibi Chelsea ile eşleşti. Türk Telekom Arena'da oynanan ilk maçtan 1-1'lik beraberlik çıkarken, Londra'daki rövanşta rakibine direnemeyen Cim Bom, üst üste 2. sezon Jose Mourinho'nun takımına elendi ve Avrupa macerasını ikinci turda noktaladı.

İkinci turun diğer 7 eşleşmesinde ise sürpriz çıkmadı. Gruplarını lider olarak tamamlayan tüm takımlar çeyrek finale yükselmeyi başardı. Tur atlayanlar arasında en çok zorlanan takımsa şüphesiz Manchester United'dı. İlk maçta Olimpiakos'a deplasmanda 2-0 yenilen Kırmızı Şeytanlar, Old Trafford'daki rövanşta Robin van Persie'nin golleriyle 3-0 kazandı ve zor da olsa çeyrek final vizesini aldı.

Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final maçları başladığında, heyecan da doruk noktasına ulaştı. Real Madrid, bir önceki sezon yarı finalde elendiği Borussia Dortmund'la bu kez çeyrek finalde eşleşirken, ilk maçta İspanyolların aldığı 3-0'lık skor, birçok kişi için eşleşmenin bittiği anlamına geliyordu. Ancak Almanya'daki rövanşta sakatlığı nedeniyle Cristiano Ronaldo'yu riske etmeyen Carlo Ancelotti, başına neler geleceğinden habersizdi. İlk yarım saatte gelen Marco Reus'un iki golü, turdan ümidini kesen Signal Iduna Park tribünlerini çılgına çevirirken, Real Madrid kulübesini ise panikletti.

Ancak kalan bölümde kalesini gole kapatmayı başaran İspanyollar, zor da olsa yarı finale yükseldi. Çeyrek finalin diğer eşleşmelerinde, son şampiyon Bayern Münih, 1-1 ve 3-1'lik skorlarla Manchester United'ı saf dışı bırakırken, Chelsea ise 3-1 yenildiği ilk maçın rövanşında Paris Saint Germain'i Londra'da 2-0 yendi ve turu geçti. İngiliz ekibine turu getiren gol, 87. dakikada şu anda Beşiktaş forması giyen Demba Ba'dan geldi.

Çeyrek finalde iki İspanyolun eşleşmesinde, Atletico Madrid ile Barcelona kozlarını paylaştı. Daha sonra Fenerbahçe'ye transfer olacak olan Diego'nun muhteşem golüyle, Nou Camp'tan 1-1'lik beraberlikle ayrılan Arda Turan'lı Atletico Madrid, rövanştaki maçı 1-0 kazandı ve yarı final biletini cebine koydu.

Devler Ligi Yarı Finali'nde Atletico Madrid-Chelsea ve Real Madrid-Bayern Münih eşleşmeleri ortaya çıktı. Real Madrid, son Devler Ligi Şampiyonu Bayern Münih'i ilk maçta sahasında konuk etti. Sahadan 1-0'lık galibiyetle ayrılan İspanyollar, Allianz Arena'daki rövanşta ise adeta şov yaptı. Cristiano Ronaldo ve arkadaşları, aldıkları 4-0'lık skorla Lizbon'daki finalin ilk biletini aldı. Diğer yarı final eşleşmesinde ise Atletico, ilk maçta sahasında golsüz berabere kaldığı Chelsea'yi deplasmanda 3-1 yendi ve tarihi bir başarıya imza atarak finale yükseldi. Bu maçta takımının 3. golünü atan Arda Turan, bu büyük başarıda önemli bir rol oynadı.

Lizbon'daki Şampiyonlar Ligi Finali, ilk kez bir derbiye tanıklık etti. 24 Mayıs'taki dev finalde, Madrid kentinin iki kulübü Atletico ve Real karşı karşıya geldi. Ancak maç öncesi Arda Turan'ın sakatlığı nedeniyle kadroda olmaması, en azından Türk futbolseverlerde ufak da olsa bir burukluk yarattı.

Avrupa'nın en büyüğünün Madrid'den çıkacağı belliydi. Peki hangi Madridli en büyük olacaktı? Bu hedef için ilk adım Atletico'dan geldi. Diego Godin'in bu golü, Atletico Madrid'i 36. dakikada 1-0 öne geçirdi.

Artık Atleticoluların şampiyonluk kutlamalarına başladığı dakikada ise sahneye Sergio Ramos çıktı. 90+3'üncü dakikada Modric'in ortasında kafayı vuran Ramos, maçı uzatmalara taşıdı.

Bu golle maçın normal süresi 1-1'lik beraberlikle sonuçlanırken, uzatmalarda ise psikolojik açıdan dezavantajlı duruma gelen Atletico, tam anlamıyla teslim oldu. Gareth Bale, Marcelo ve Cristiano Ronaldo'nun golleriyle sahadan 4-1'lik skorla ayrılan Real Madrid, bu derbi finalinde zafere uzanan taraf oldu. Eflatun-beyazlılar, 12 yıl sonra gelen Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu doyasıya yaşadı.

Cristiano Ronaldo, attığı 17 golle Şampiyonlar Ligi'nde gol krallığını da kimseye kaptırmadı. Ronaldo'yu 10 golle Zlatan Ibrahimovic takip etti.

AVRUPA KUPALARINA İSPANYOL DAMGASI
UEFA AVRUPA LİGİ'NDE ZAFER

UEFA Avrupa Ligi'nde 2013-2014 sezonunda grup maçları, 48 takımın katılımıyla 12 grupta başladı. Gruplarda ülkemizi temsil eden Trabzonspor, J Grubu'nda Lazio, Apollon Limassol ve Legia Varşova ile mücadele etti. Grubu 14 puanla tamamlayan Bordo-mavililer, grup lideri olarak ikinci tura yükselmeyi başardı.

Avrupa Ligi'nin 2. turunda ise Trabzonspor, Juventus ile eşleşti. İlk maçı deplasmanda 2-0 kaybeden Bordo-mavilileri, Avni Aker'deki rövanşta da aynı skorla yenilince, UEFA Avrupa Ligi macerasına burada nokta koydu.

İkinci turun en dikkat geçen sonucunu Bulgaristan temsilcisi Ludogorets Razgrad aldı. İtalyan devi Lazio ile eşleşen Ludogorets, ilk maçı deplasmanda 1-0 kazanarak büyük bir sürpriz yaptı. Rövanşta ise Bulgar ekibi, 89. dakikasına 3-2 yenik durumda girdiği maçta, kupaya veda etmek üzereyken Brezilyalı oyuncu Juninho Quixada sahneye çıktı ve mucizevi bir şekilde takımını 3. tura taşıdı. Bu golün ardından gelen turla beraber, sahadaki coşku görülmeye değerdi.

Avrupa Ligi'nin 3. turunda favoriler kayıpsız bir şekilde çeyrek final vizesi alırken, çeyrek finalde ise heyecan dolu maçlar oynandı. Özellikle İspanyol ekibi Valencia unutulmaz bir geri dönüşe imza attı. Deplasmanda 3-0 yenildiği Basel karşında, rövanş maçının normal süresini 3-0 önde kapatan Valencia, maçı uzatmalara taşıdı. Uzatmalarda Paco Alcacer ve Juan Bernat'ın golleriyle sahadan 5-0'lık galibiyetle ayrılan Valencia, İsviçre ekibi Basel'i eleyerek yarı finale yükseldi.

Valencia'nın yanı sıra, Benfica, Juventus ve Sevilla da diğer yarı finale yükselen takımlar oldu. Final maçının Juventus Arena'da oynanacak olması nedeniyle, İtalyanlar finali istiyordu. Benfica ile eşleşen Juventus, son Avrupa Ligi Finalisti karşısında ilk maçı deplasmanda 2-1 kaybetti. 3 kırmızı kartın çıktığı İtalya'daki rövanştan, gol sesi çıkmadı ve Juventus evinde final oynama şansını yitirdi. Benfica ise üst üste ikinci kez Kupa 2'de adını finale yazdırdı.

Diğer finalistiyse, iki İspanyol'un mücadelesi belirledi. Valencia karşısında sahasındaki ilk maçtan 2-0'lık galbiyetle ayrılan Sevilla, rövanşın son dakikasına 3-0 geride girdi. Ancak 90+4'üncü dakikada Mbia kafa vuruşuyla topu ağlara göndererek, Sevilla'yı finalist yaptı. 2005-2006 ve 2006-2007 sezonlarında arka arkaya 2 kez UEFA Kupası'nı kazanan Sevilla, Torino'da oynanacak finalde Benfica'nın rakibi oldu.

14 Mayıs'taki finalde ise bir yanda, mucizevi bir şekilde finale gelen Sevilla ve o meşhur Gutman lanetinden kurtulmak isteyen Benfica vardı.

Finalde 90 dakika ve uzatmalar, golsüz eşitlikle tamamlanınca, penaltılara gidildi. Penaltı atışlarında ise Sevilla kalecisi Beto devleşti. Oscar Cardozo ve Rodrigo'nun penaltı atışlarında Beto gole izin vermezken, Sevilla hiç yapmayarak 4-2 ile kupaya uzanan taraf oldu.

GUTTMANN LANETİ 2014 YILINDA DA DEVAM ETTİ
BENFICA 52 YILDIR AVRUPA'DA KUPAYA HASRET

Benfica'da Guttmann'ın Laneti, 2014 yılında da devam etti. Benfica'yı 1961 ve 1962'de Avrupa şampiyonluğuna taşıyan Macar teknik direktör Bela Guttmann, görevine son verilmesinin ardından; "Benfica 100 yıl boyunca Avrupa şampiyonu olamayacak" demişti. Benfica, bu sözlerden sonra 7 final kaybetmişti. Son olarak Sevilla karşısında bir Avrupa kupası finaline çıkan Portekizliler, laneti yine kıramadı ve 8. kez bir finalde boynu bükük ayrıldı. Bakalım Benficalıların kabuslarını süsleyen bu lanet, 52 yıl önce Guttmann'ın söylediği gibi 100 yıl sürecek mi?

UEFA SÜPER KUPA'NIN SAHİBİ REAL MADRID OLDU
EFLATUN-BEYAZLILAR AVRUPA'DA DUBLE YAPTI

UEFA Süper Kupa maçında Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Real Madrid ile UEFA Avrupa Ligi şampiyonu Sevilla, Galler'in Cardiff şehrinde karşılaştı. Dakikalar 30'u gösterdiğinde Cristiano Ronaldo, arka direkte yaptığı vuruşla, Real Madrid'i Süper Kupa'da 1-0 öne geçirdi.

İkinci yarının 48. dakikasında, Cardiff'te Cristiano Ronaldo bir kez daha sahneye çıktı. Benzema'nın pasında ceza sahasında topla buluşan Portekizli yıldız, sol ayağıyla yaptığı sert vuruşla Beto'yu bir kez daha avladı. Eflatun-beyazlılar bu golle Süper Kupa'da farkı 2'ye çıkardı.
Kalan bölümde hata yapmayan Real Madrid, Sevilla'yı 2-0 yenerek tarihinde 2. kez UEFA Süper Kupası'nı müzesine götürmeyi başardı.

LA LIGA'DA ŞAMPİYON ATLETICO MADRID
ATLETICO'NUN 18 YILLIK HASRETİ SONA ERDİ

İspanya La Liga'da yıllarca unutulmayacak bir sezonu geride bıraktık. Çok değil, sadece birkaç yıl önce, Barcelona ile Real Madrid'in arasına bir takımın girmesi imkansız diyenler, fena halde yanıldı. Diego Simeone önderliğindeki Atletico Madrid takımı, adeta destan yazdı.

Ligin 38'inci ve son haftasına en yakın rakibi Barcelona'nın 3 puan önünde giren Atleticolular, Nou Camp'a zoru başarmaya gitti. Eğer Katalanlar kazanırsa şampiyonluk Nou Camp'ta kalacak, beraberlik ve Atletico galibiyetinde ise kupa Madrid'e gidecekti.

Ancak Atletico Madrid'de Diego Costa ve Arda Turan'ın sakatlanarak oyundan çıkması, Simeone'nin planlarını alt üst etti.

Bu final niteliğindeki maçta, en yaratıcı iki oyuncusunu çok erken kaybeden Madrid ekibi, devrenin son dakikalarında golü de kalesinde gördü. Barcelona'da sahneye çıkan Alexis Sanchez'in bu muhteşem golü, Katalanlara büyük bir coşku yaşattı. Soyunma odalarına giderken ortaya çıkan bu skor, Barcelona'nın şampiyon olmasına yetiyordu.

İkinci yarıda ise Atletico, tüm sezon boyunca, en iyi yaptığı şeyleri sahaya yansıttı. Madrid ekibi, birçok kez imdadına yetişen duran topla, bu kader maçında da golü bulmayı başardı. Diego Godin'in kafa vuruşu fileleri havalandırırken, şampiyonluk ufukta göründü.

Bu golün ardından tabelaya yansıyan 1-1'lik skor, karşılaşmanın böyle bitmesi halinde Atletico Madrid'e şampiyonluk için yetiyordu. Maçın son saniyelerine kadar savaşan Simeone'nin öğrencileri, Nou Camp'takii bitiş düdüğü ile tarihi yeniden yazdı. Tam 18 yıllık özlem, Katalunya topraklarında sona ererken, Atleticolu oyuncuların şampiyonluk sonrası sevinçleri görülmeye değerdi.

Atletico Madrid, sezonu 90 puanla zirvede tamamlarken, 87 puanlı Barcelona ikinci sırada kaldı. Ezeli rakibiyle aynı puanda yer alan Real Madrid ise sezonu 3. sırada bitirdi. Son Şampiyonlar Ligi vizesini alan takım, Athletic Bilbao oldu. La Liga'nın son 3 sırasındaki Osasuna, Valladolid ve Real Betis küme düşen takımlar oldu.

La Liga'da Gol krallığı yarışında ise zirvede Cristiano Ronaldo vardı. Bu kez Mi'yi geride bırakan Portekizli yıldız, 31 golle hem krallık tacını aldı, hem de 2014 yılında Altın Ayakkabı'nın sahibi oldu.

İSPANYA'NIN KRALI REAL MADRID
EL CLASICO FİNALİNDE KAZANAN REAL OLDU
İspanya Kral Kupası Finali, El Clasico'ya sahne oldu. 16 Nisan'da Mestalla Stadı'nda oynanan final maçında, Real Madrid Angel di Maria'nın 11. dakikadaki golüyle 1-0 öne geçerken, bu gole cevap 69'da Marc Bartra'dan geldi. Ancak 2014 yılında Dünyanın En Pahalı Oyuncusu unvanını ele geçiren Gareth Bale, uzun yıllar unutulmayacak bir golle takımını kupaya uzandırdı.

SÜPER KUPA DA ATLETICO MADRID'İN
DEVLER LİGİ'NİN RÖVANŞINI ALDILAR

La Liga Şampiyonu Atletico Madrid, Kral Kupası'nın sahibi Real Madrid'le İspanya Süper Kupası için kozlarını paylaştı. Atletico, Şampiyonlar Ligi Finali'nde dramatik bir şekilde kaybettiği ezeli rakibine karşı, rövanşı bu kupayla almak istiyordu. Santiago Bernabeu'daki ilk maç 1-1'lik eşitlikle tamamlanırken, Vicente Calderon'daki ikinci maçta ise Atletico Madrid'e, Mario Mandzukic'in tek golü yetti ve İspanya Süper Kupası Atletico'nun oldu.

ADA'DA ŞAMPİYONLUK MANCHESTER'DA KALDI
BU KEZ PREMIER LİG'İN RENGİ 'MAVİ'

İngiltere Premier Lig'de 2013-2014 sezonu, son haftalara kadar nefes kesen bir mücadeleye sahne oldu. Alex Ferguson sonrası David Moyes ile hedeflerin çok uzağında kalan Manchester United, şampiyonluk yarışına çok erken haftalarda havlu attı.

Ligin son bölümündeki düzlükte, Liverpool, Manchester City ve Chelsea vardı. Ancak Jose Mourinho'nun Chelsea'si, Şampiyonlar Ligi'nde yarı final oynarken, kısıtlı hücum hattı nedeniyle City ve Liverpool'un gerisinde kaldı. Ancak Mourinho'nun, Premier Lig'de söyleyecek bir sözü vardı. Belki Chelsea şampiyon olamadı ama şampiyonu belirleyen takım oldu.

Bitime 3 hafta kala liderlik koltuğunda oturan Liverpool'a konuk olan Londra ekibi, rakibini 2-0 yenerek, tam manasıyla şampiyonluktan etti. Demba Ba'nın golünde kaptan Gerrard'ın ayağının kayması, Premier Lig'de 2014 yılının en önemli karesiydi.

Son 2 haftada, kendisini bir anda liderlikte bulan Manuel Pellegrini'nin Manchester City'si, altın tepsiyle sunulan bu şampiyonluk fırsatını kaçırmadı ve kalan maçlarını kazanarak İngiltere Premier Lig'de 2013-2014 sezonunda 86 puanla şampiyonluk ipini göğüsledi. Bir önceki sezon şehrin kırmızı tarafına giden şampiyonluğu da yeniden 'mavi' tarafa götürmeyi başardılar. Premier Lig Kupası, üst üste 3. sezonda da Manchester kentinde kaldı.

Manchester City'nin şampiyonluğu ile sonuçlanan 2013-2014 sezonunda, ikinci sıra Liverpool'un, üçüncülük ise Chelsea'nin oldu. Yıllardır çizgisini bozmadan Arsene Wenger'in öğrencileri ise yine dördüncülükle yetinmek zorunda kaldı.

Ada'da 2014 yılının futbolcusu şüphesiz Luis Suarez'di. Sezona 6 maçlık cezasıyla başlayan ve ilk defa 7. haftada forma giyen Uruguaylı yıldız, buna rağmen kaydettiği 31 golle Premier Lig'in gol krallığı yarışında rakiplerine fark attı. Suarez, 31 gollü Ronaldo ile Altın Top Ödülü'nü de paylaştı. Suarez belki takımını şampiyon yapamadı ancak Ada Futbolu'nda uzun yıllar unutulmayacak bir sezonu geride bıraktı.

LİG KUPASI'NDA ZAFER MANCHESTER CITY'NİN
PELLEGRINI VE ÖĞRENCİLERİ SEZONUN İLK KUPASINI KALDIRMIŞTI

İngiltere Lig Kupası finalinde Sunderland'i 3-1 yenen Manchester City, sezonun ilk kupasını müzesine götürmüştü. Wembley Stadı'nda oynanan final maçının ilk yarısını 1-0 geride kapatan City, ikinci yarıdaki etkili oyunuyla sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı ve tarihinde üçüncü kez Lig Kupası'nı müzesine götürdü.

FA CUP'TA ZAFER ARSENAL'İN OLDU
ARSENE WENGER'İN KUPA HASRETİ SONA ERDİ
İngiltere Federasyon Kupası'nda, Wenger'in kupa hasreti sona erdi. FA Cup Finali'nde Hull City ile karşılaşan Arsenal, maçın 10. dakikasında 2-0 geriye düşmesine rağmen, Cazorla ve  Koscielny'nin golleriyle maçı uzatmaya taşıyan 'Topçular', uzatmalarda Aaron Ramsey'nin kaydettiği golle kupaya uzandı. Bu zaferle Arsenal, "3 bin 283" günlük kupa hasretine son verdi. Londra ekibi, en son kupa sevincini 2005'te yine Federasyon Kupası'nda Manchester United'ı penaltı atışlarıyla mağlup ederek yaşamıştı.

BUNDESLIGA'DA BAYERN MÜNİH FIRTINASI DEVAM ETTİ
GUARDIOLA VE ÖĞRENCİLERİ REKORU GELİŞTİRDİ

Bundesliga'da Bayern Münih fırtınası, 2014 yılında da hız kesmeden devam etti. Sezon başında Juup Heynckes'ten devraldığı kusursuz Bayern'i, bir adım daha ileriye taşıyan Pep Guardiola, ortaya da yeni bir Bundesliga rekoru çıkardı. Heynckes'in, 6 hafta kala şampiyon yaparak rekor kırdığı Bayern Münih'i, Guardiola ise 7 hafta kala şampiyon yaptı ve 'bu takımda daha neyi geliştirecek' sorularına cevabını ilk sezonunda verdi. Bundesliga tarihinin en erken şampiyonluğunu ilan eden ve 34 hafta boyunca kimseyi yanına yaklaştırmayan Bavyera ekibi, sezonu da 90 puanla tamamlayarak, üst üste 2. sezon mutlu sona ulaştı.

Bundesliga'da Bayern Münih'in ardından ikinci sırayı Borussia Dortmund alırken, üçüncülük ise Schalke'nin oldu. Şampiyonlar Ligi'ne direkt olarak giden bu üçlünün ardından, son Devler Ligi vizesini Bayer Leverkusen elde etti.

Gol krallığı yarışında zirve, sezon sonunda Bayern Münih'e gidecek olan Borussia Dortmund'lu Robert Lewandowski'nin oldu. Polonyalı yıldız, 2013-2014 sezonunu 20 golle tamamladı. Bayern Münih'te ise 18 golle oynayan Mario Mandzukic, krallıkta ikinci sırada kaldı.

KUPAYA DA BAYERN DAMGASI
FİNALLER ONLARDAN SORULUR

Almanya Federasyon Kupası Finali'nde, Bayern Münih ve Borussia Dortmund karşı karşıya geldi. Normal süresi golsüz eşitlikle tamamlanan mücadelenin 107. dakikasında Robben eşitliği bozdu. Bu golün ardından 120. dakikada ise Thomas Müller, finalin sonucunu ilan etti. Sahadan 2-0'lık galibiyetle ayrılan Bayern, ligin ardından kupayı da müzesine götürdü ve duble yapmayı başardı.

DORTMUND SEZONA KUPAYLA BAŞLADI
ALMANYA'DA SÜPER KUPA BORUSSIA DORTMUND'UN

Almanya Süper Kupası'nda Bayern Münih ile Borussia Dortmund, birkez daha karşı karşıya geldi. Hem ligi hem de kupayı Bayern'e kaptıran Dortmund, 2014-2015 sezonuna ise kupayla başladı. Henrikh Mkhitaryan ve Pierre Aubameyang'ın golleriyle sahadan 2-0 galip ayrılan Dortmund, Bayern Münih hanedanlığına bir kulvarda da olsa son vermeyi başardı.

PSG GÜLE OYNAYA ŞAMPİYON OLDU
FRANSA'DA ŞAMPİYONUN ADI YİNE DEĞİŞMEDİ

Fransa Ligi'nde 2013-2014 sezonunda şampiyonluk çekişmesinin üst düzeyde olduğu söylenemez. Paris Saint Germain, 38 haftada topladığı 89 puanla şampiyonluk ipini göğüslerken, tam anlamıyla Fransa Ligi'ni domine etti. Zlatan ve arkadaşları, bu şampiyonluğun ardından da büyük bir sevinç yaşadı.

Paris Saint Germain'in ardından Fransa'da ikinci sırayı Monaco aldı. Sezonu 80 puanla bitiren Monaco, yeniden birinci lige yükseldiği ilk sezonda büyük bir iş başardı. Fransa'da Şampiyonlar Ligi biletinin üçüncü ve sonuncusunu Lille aldı.

Gol krallığı yarışına da, sezona da damga vuran isim aynıydı. Şampiyon Paris Saint Germain'in İsveçli süper starı Zlatan Ibrahimovic, harika bir yılı geride bıraktı. Sadece 26 gol atarak, gol kralı olmakla kalmayan Zlatan, attığı birbirinden şahane gollerle, yine adından sıkça söz ettirdi.

Fransa Lig Kupası Finali'nde Lyon ile Paris Saint Germain karşılaştı. Cavani'nin golleriyle sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrılan lig şampionu Paris, lig kupasını da müzesine götürmeyi başardı.

Fransa Kupası'nda finalde Rennes ile Guingamp karşı karşıya geldi. Martins Pereira ve Mustapha Yatabare'nin golleriyle rakibini 2-0 mağlup eden Guingamp, bu kupayı müzesine götürdü.

Fransa Süper Kupası'nda Paris Saint Germain ile Guingamp karşılaştı. Çin'de oynanan finalin başrolünde yine o isim var. Zlatan Ibrahimovic, attığı 2 golle takımını zafere taşıdı. 2-0'lık skorla kupaya uzanan Paris Saint Germain, sezonu 3 kupayla tamamlamış oldu.

SERİE A'DA JUVENTUS ZİRVEYİ YİNE BIRAKMADI
SİYAH-BEYAZLILAR ÜST ÜSTE 3. KEZ ŞAMPİYON

İtalya Serie A'da son 2 sezona benzer bir senaryo yaşandı. Baştan sona üstün götürdüğü yarışın sonunda mutlu sona ulaşan Juventus, üst üste 3. şampiyonluğunu elde etti. Ancak Serie A'daki bu şampiyonluğa rağmen, Avrupa'daki başarısızlık, teknik direktörü Conte'yi görevinden etti. Ligde Juventus'un ardından ikinci sırayı Roma kimseye bırakmadı. Rafael Benitez yönetimindeki Napoli de üçüncü sırada yer aldı.



Serie A'da sezonun en çok konuşulan ve tartışılan takımları Milan ve Inter oldu. Inter, şampiyonluk parolasıyla başladığı sezonu ancak 5. sırada tamamlayabilirken, Milan da ise işler daha kötü gitti. Allegri'yle başlanan, Seedorf'la tamamlanan sezon sonunda, Milan'ın tablodaki yeri sekizincilikti.

Çizme'de gol krallığını, 20 golle sezonu tamamlayan Torino'nun golcüsü Ciro Immobile elde etti. Onu takip eden Veronalı Luca Toni 20 golde, Juventus'un Arjantinli yıldızı Carlos Tevez ise 19 golde kaldı.

İTALYA KUPASI NAPOLI'NİN OLDU
BENITEZ SERİE A'DA İLK KUPASINI KAZANDI

İtalya Kupası Finali'nde Fiorentina ile Napoli karşı karşıya geldi. Lorenzo Insigne'nin 2 golü ve Mertens'in golüyle sahadan 3-1 galip ayrılan Napoli, kupayı müzesine götürdü. Fiorentina'nın tek golünü kaydeden Juan Vargas, mağlubiyete engel olamadı.

AVRUPA'NIN ŞAMPİYONLARI
BENFICA, AJAX VE ANDERLECHT MUTLU SONA ULAŞTI

Avrupa'nın diğer liglerinde de heyecan son haftalara kadar nefes kesti. Portekiz Ligi'nde Benfica, sonunda şeytanın bacağını kırdı. Geçtiğimiz sezon hem ligi, hem UEFA Avrupa Ligi'ni, hem de Portekiz Kupası'nı dramatik bir şekilde son maçlarda kaybeden Jorge Jesus'un öğrencileri, bu travmadan çıkıp 2014 yılında mutlu sona ulaşmayı bildi. 74 puanla ipi göğüsleyen Benfica, tarihindeki 33 şampiyonluğa ulaştı. Benfica ayrıca Porto'nun 3 sezonluk şampiyonluk serisine de son verdi. Benfica'nın ardından Sporting Lizbon ikinci sırada yer alırken, son 3 sezonun şampiyonu Porto ise üçüncülükte kaldı. Gol krallığı yarışında Portolu Jackson Martinez, 20 golle zirveyi kimseye bırakmadı.

Hollanda Ligi'nde Ajax hegamonyası devam etti. 2013-2014 sezonunda da zirveyi kimseye bırakmayan Frank de Boer'un öğrencileri, 71 puanla şampiyonluk ipini göğüsleyen taraf oldu. Ajax üst üste 4. kez şampiyon olurken, tarihinde de 33. kez bu mutluluğu yaşadı. Ajax'ın ardından Feyenoord ikinci olurken, Twente üçüncü, PSV Eindhoven da sezonu dördüncü olarak tamamladı. Hollanda'da gol krallığı yarışında zirveyi, Heerenveen'in golcüsü Alfred Finnbogasonen aldı. İzlandalı oyuncu 29 golle gol kralı oldu. Geçen sezonun gol kralı olan Feyenoord'un İtalyan golcüsü Graziano Pelle ise 2014'te 23 golle ikinci sırada kaldı.

Belçika'da ise şampiyonu, Play-Off Şampiyonluk Grubu'nda oynanan maçlar belirledi. Son haftaya kadar büyük çekişme içinde geçen ligde, ilk sıradaki takım sürekli değişti. Son haftaya lider giren Anderlecht, Lokeren'i sahasında 3-1 yenerek en yakın rakibi Standard Liege'in önünde şampiyonluk ipini göğüslemeyi başardı. Anderlecht, tarihinin 33. şampiyonluğuna ulaştı.

COPA LIBERTADORES'İN SAHİBİ SAN LORENZO
ARJANTİN EKİBİ TARİHİNDE İLK KEZ MUTLU SONA ULAŞTI

Güney Amerika kıtasının en prestijli kupası olan Copa Libertadores sahibini buldu. Finalde Arjantin ekibi San Lorenzo ile Paraguay temsilcisi Nacional Asuncion karşı karşıya geldi. Paraguay'da oynanan ilk maçın 1-1 berabere bitmesiyle iki takımın da kupaya uzanma şansı eşitti. İkinci maçta ise San Lorenzo, Nestor Ortigoza'nın penaltı golüyle sahadan 1-0 galip ayrıldı ve Copa Libertadores'in sahibi oldu. Arjantin temsilcisi tarihinde ilk defa bu kupayı kazanmayı başardı.

RIVER PLATE, COPA SUDAMERICANA'YI KAZANDI
ARJANTİN EKİBİ İLK KEZ BU KUPAYI HAVAYA KALDIRDI

Güney Amerika kıtasında Copa Libertadores'in ardından en üst düzey futbol turnuvası olarak görülen Copa Sudamericana'nın finalinde Arjantin'in önde gelen temsilcilerinden River Plate ile Kolombiya'nın Atletico Nacional takımları karşı karşıya geldi. İlk yarısı beraberlikle sonuçlanan mücadelenin ikinci yarısında Gabriel Mercado ve German Pezzella ile goller bulan River Plate, maçtan 2-0 galip ayrıldı. River, kulüp tarihinde ilk kez bu turnuvada mutlu sona ulaştı.

TRANSFER DÖNEMİ YİNE ÇOK HAREKETLİYDİ
2014 YILINDA GERÇEKLEŞEN EN PAHALI 10 TRANSFER
Avrupa Ligleri'nde yaz transfer dönemi hareketli geçti. En pahalı transferi ise Barcelona yaptı. Katalan ekibi, Liverpool'un 31 golle gol kralı forveti Luis Suarez'i 88 milyon Euro'ya renklerine bağladı. Dünya Kupası'nda Kolombiya formasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken James Rodriguez ise Real Madrid'in yolunu tuttu. 23 yaşındaki futbolcu 80 milyon Euro'ya Monaco'dan ayrılıp Real Madrid'e imza attı. Real Madrid'in Arjantinli kanat oyuncusu Angel Di Maria ise sürpriz bir kararla 75 milyon Euro'ya Manchester United'a transfer oldu.

Paris Saint Germain, savunmasını Chelsea'nin Brezilya'lı oyuncusu David Luiz ile güçlendirdi. 27 yaşındaki futbolcu 49.5 milyon Euro'ya Chelsea'den ayrılıp Fransız ekibine gitti. İngiltere Ligi'nde son şampiyon Manchester City ise en pahalı transferini savunmadan yana kullandı. Mavi-beyazlılar, Porto'dan Eliaquim Mangala'yı 44.5 milyon Euro'ya transfer etti. Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho, İspanya Ligi'nden gözünü diktiği Atletico Madrid'in forveti Diego Costa'yı 44 milyon Euro'ya renklerine bağladı. Transferlerde daima eleştirilen Arsene Wenger ise Barcelona'lı Alexis Sanchez için kesenin ağzını açtı ve 40 milyon Euro'ya Şilili yıldızı transfer etti. Manchester United transfer hamlesinde en pahalı 8 ve 9. transferleri yaptı. Kırmızı-şeytanlar, Southampton'ın sol beki Luke Shaw için 37.8, Athletic Bilbao'nun ön liberosu Ander Herrera için ise 36.5 milyon Euro ödedi. Chelsea Diego Costa'nın dışında bir diğer transferini de İspanya'dan yaptı ve Barcelona'nın orta saha oyuncusu Cesc Fabregas'a 36 milyon Euro karşılığında imza attırdı.

Acısıyla tatlısıyla 2014'ü geride bıraktığımız bu günlerde, 2015'teki futbol heyecanını şimdiden iple çekiyoruz diyebiliriz. Umarız 2015 yılında da futbolun güzelliklerini ve coşkusunu yaşadığımız, fair-play dolu bir yıl olur.

 

Sayfa Yükleniyor...