Fatih Terim'in bu sezon hem Galatasaray'ı, hem de Milli Takım'ı çalıştıracak olması, tartışmaları da beraberinde getirdi.
Ancak farklı spor dallarında, iki takımı aynı anda çalıştıran teknik adamları mercek altına aldığımızda, aslında bu konuya çok da uzak olmadığımızı görüyoruz. Biraz hafızamızı zorladığımızda, Türkiye'de ve Avrupa'da oldukça fazla sayıda örnekle karşılaşıyoruz. Ülke futbolunda böyle bir örneğin olup olmadığını düşünenler içinse cevabımız, evet...
1987 yılında Galatasaray'da Jupp Derwall'in yardımcılığını yapan Mustafa Denizli, Türk Milli Takımı'ndan gelen teklifle, bir anda kendisini iki kulübü çalıştırırken buldu. Bu da yakın dönemde, ülke futbolundaki en somut örnek oldu.
Avrupa futbolunda hatırladığımız en önemli örnek ise Guus Hiddink'ti. 2002'de PSV Eindhoven'ın başına geçen Hiddink, daha sonra Avusturalya Milli Takımı'ndan gelen teklifi de kabul etti ve aynı anda iki takımı da çalıştırdı. Hiddink'in bu deneyimi, ilk ve son olmadı. Hollandalı teknik adam,, 2009 yılında ise Rusya Milli Takımı'nın başındayken Chelsea'den gelen teklifi kabul etti ve kariyerinde yeni bir "iki takımlı deneyime" yelken açtı.
Ukraynalı efsane teknik direktör Valeriy Lobanovskyi de tıpkı Hiddink gibi bu tecrübeyi iki kez yaşadı. 1975 yılında Dinamo Kiev'i çalıştırırken Sovyetler Birliği'nin başına geçen Lobanovskyi, aynı şekilde 2000 yılında da Kiev'in başındayken Ukrayna Milli Takımı'nda görev aldı.
1999 yılında Manchester City'nin başında bulunan menajer Mark Hughes ise, İngiliz ekibini çalıştırırken, aynı zamanda Galler Milli Takımı'nda görev aldı.
Bu tarz örnekler, sadece futbolla da sınırlı değil. 2006-2007 yılında Basketbol Milli Takımımız'ın başında bulunan Karadağlı koç Bogdan Tanjevic, Fenerbahçe Ülker'den gelen teklife 'hayır' demedi.
Geçen sezon bir başka Fenerbahçe Ülker antrenörü Simone Pianigiani de iki takımı aynı anda çalıştırmıştı. Sarı-lacivertli takımın başında görev alan başarılı koç, bu dönemde İtalya Milli Takımı'nı da çalıştırıyordu.
Son olarak voleybolda bu yıl, Galatasaray Daikin'in İtalyan koçu Massimo Barbolini, Türk Milli Takımı'nın başına geçerek, bu örneklere bir yenisini ekledi.
