İşte Burak Elmas'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Seçim sürecinde ön plana çıkmak istemedim ancak seçim süreciyle alakalı yalan yanlış haberlerle algılar yaratılmaya çalışılıyor. Bizim gösterdiğimiz nezaket ve sükunet yanlış anlaşıldı. Ne yaparsanız yapın kimse memnun olmuyor. Bütçe onaylanmadığı için Galatasaray'ın önünü kapatmak istemedik ve 30 Nisan'a seçim kararı aldık.
Genel Kurulumuz sonucunda yönetim kurulumuz idari yönden ibra edilmedi. Sunduğumuz bütçede kabul edilmedi. Üyelerin karşısına çıkarak, "Aklanmamak durumunda 30 gün içinde Olağan Genel Kurulu yapılacağını" paylaştık.
Divan Başkanımız iki adayımızı acilen toplantıya çağırarak, bunun Galatasaray kararı olduğunu ve karardan etkilenecek kişinin kendileri olduğunu söyleyerek onlarla ilk toplantımızı yaptık. Toplantı sırasında kulübün mevcut profesyonel hukuk kurulunun kulübü savunması teklifini yaptım. O andan itibaren alınan bütün seçimle ilgili kararlar bu komisyonla ve ilgili kişilerle paylaşıldı. Başkan adaylarımızın hukukçuları da bu komisyonda alındı. Bila istisna bütün savunmalar onların onayladığı şekilde mahkemelere sunuldu. Birinci tedbir kararı reddedildi.
Valilik bir istinaf başvurusu yaptı. Ancak bu geri çekildi. Üç üyemiz, kendi bölümüyle ilgili dava açtı. Üç davayı da genel kurulu etkileyebileceği için, bunlar beraber takip edildi. Bir üyemiz tarafından açılan davayla ilgili tedbir kararı alındı. Çarşamba günü yine acil olarak kulübün ortak yürüttüğü bir komisyonun aldığı kararla itiraz yapıldı. Çarşamba günü tedbir kararı alan mahkeme Cuma günü mahkemeyi verdi ve tedbir kararı kaldırıldı. Ancak bu tedbir kararı kaldırılırken bizim için ilginç bir şey oldu. Tedbir kararının sonunda bir talebimiz olmamasına rağmen bizim seçime girebileceğimiz konusunda bir karar verildi. Bu bizi çok şaşırttı. Bizim böyle bir talebimiz yoktu.
Daha sonra bu tedbir kararı kalktıktan sonra üyemiz istinaf başvurusu yaptı. Ne enteresandır ki bizim istinaf başvurusu olduğu gün bir anda 4 civarı İstinaf Mahkesi'nin aldığı iddia edilen karar ortalıkta dolaşmaya başladı. Hukukçularımız UYAP'ta böyle bir karar olmadığını söylediler. Hızlı bir şekilde linç başladı. Daha sonra iş giderek büyüdü ve bu alınan tedbir kararının benim tarafımdan aldırıldığına yönelik bir kampanya yapılmaya başlandı. Kampanyalara dönemimizde çok yaşadık.
Bütün bunlarla uğraşırken kulübümüzle ilgili alınan kararla ilgili bir bilgi almadık. Taa ki bu sabaha kadar. Adaylarla ilgili konuşup onlara böyle bir durum olduğunu söyledik. Bu süreçte tedbir, tedbirin iptali, daha sonra İstinaf Mahkemesi'nin aldığı karar... Bir gün önce servis edilerek kampanya başlatılmasından rahatsız olduğumuzu söyledim. Adaylar bana açık ve net bir şekilde 21 Mayıs'a ertelenmesini söyledi. Divan Başkanımız Eşref Bey de teyit etti. Galatasaray çok zor bir ay geçirdi. Bütçesiz, bir ay sonra bırakacak yönetimin alması gereken kararlarda alması gereken kararlar oluyor. Burada bütçeyle ilgili ciddi sorunlarımız oldu. Bütçe olmadığı için bazı amatör branşlara transfer yapamadık.
Mahkemenin tedbir kararının kaldırılması için için başvuruda bulunduk, reddedildi
Bundan sonra ne olacak. Adaylarımız haklılar. Acil seçim ilan edilmesini istiyorlar. Bir gerçek var. Galatasaray, ciddi anlamda bir kaosun içine itildi. Bu kaostan kurtulmak için bütün camiamız mücadele etmeli. Özellikle sosyal medyalarda taraftarlarımızı yanlış şekilde yönlendiren bazı üyeler görüyorum. İstifa etseydik Galatasaray başsız kalırdı. TFF Başkanlık seçimleri, yayın ihalesi gibi önemli konular varken Galatasaray'ı başsız bırakamazdık. Galatasaray tarihinde istifa etmiş tek bir başkan var. Seçimin olması için benim istifa etmeme gerek yok. Her Galatasaray Başkanı, seçim ile göreve gelmiştir ya da görevden ayrılmıştı
Biz yönetime geldiğim andan itibaren ciddi anlamda Galatasaray'ın tartışılmayan konularıyla ilgili geri planda tartıştık. Bu bazı kesimleri rahatsız etti. Bu mücadele maalesef olağan genel kurulda da devam etti. 25 milyon Euro ilave gelir yaratmış, sunduğu bütçeye uymuş bir yönetim kurulunu mali olarak da ibra etmeye çalıştılar. Maalesef bunu yapan kişiler arasında bir önceki yönetim kurulunda bulunan arkadaşlar gözümüzün içine baka baka bu organizasyonu yaptılar. Ondan sonra Galatasaray bütçesini onaylamayarak Galatasaray'ı kitlediler. Belirli çevreler bunu kasıtlı yapıyorlar. İbrasızlık için üyelerin kararlarına saygı duyuyorum; ancak genel kurul yaptığımız sırada mescitte uyurken aşağı indirilen ve oylama yapan kişiler maalesef seçim sürecinde aday dahi olmadılar. Bunlar isteğini aldılar ve şimdi bayram tatilindeler. İlk defa hukuki kaosun içine düşmedik. Sayın Adnan Polat döneminde de oldu. Daha sonra bu konu Mustafa Cengiz döneminde tekrar gündeme geldi.
İbra olmamamız için seçim öncesi klasörlerle disiplin evrakları gelmeye başladı. Ciddi anlamda içeride bir mücadele, kişilerden bağımsız, kişilerin çiftliği olmadan ileri gitmesini önleyen ciddi bir direnç var. Galatasaray, bugün borcunu ödemek üzere en şanslı kulüp olmasına rağmen bu projelerin yapılmasını istemeyenler var.
Herhangi bir seçim olmaksızın bu sürecin sürmesi mümkün değil. Burada uzun sürde oturmak isteyen kişiler değiliz. Biz de bu kararın üzerinden 24 saat geçmeden bu konuyu istişare etmek istiyoruz. Seçimle ilgili Galatasaray'ı kitlemeyecek bir şekilde bir tarih açıklama için bu hafta sonu istişare yaparak önümüzdeki hafta kararı açıklama kararı aldık.
Galatasaray'ın önceliği kaostan çıkarak bu mahkeme kararlarınya bu kaosun içine girmemesini sağlamaktır. İstişare yapacağız. Önümüzde önemli ödemeler var. Bazı yapılması gereken transferler var. Bunlar kitlenmiş durumda. Galatasaray bir ay daha kitlendi. Galatasaray iki ay bütçesiz gitmesi, Galatasaray'a yardım değil ihanettir.
Tespit ettiğimiz kişiler ve bildiğimiz kişiler var. Bunları dönem dönem açıklıyorum. Galatasaray'a ilk geldiğim günden itibaren birlik ve beraberliğin önemli olduğunu inanıyorum. İlk olarak Adnan Polat döneminde kamplaşma başladı. Dursun başkan ve Mustafa başkan döneminde devam etti. Bunları sona erdirmek için birlikte hareket etmek istedik. Kimsenin ismini vermeden buraya kadar gelmeye çalıştık. Ancak gördüm ki Galatasaray'da birleşme amacı yok. Bundan sonra kim başkan seçilirse seçilsin bir fikir mücadelesi yapması gerekecek. Onun için burada fikir mücadelesi verilecek. Galatasaray hangi görüşün etrafında toplanırsa öyle devam edecek. Ancak çok kritik hatalar yapılıyor. Galatasaray kitlendi. Mali ibrasızlık bile çıkabilirdi. Mali ibrasızlık çıksaydı ne olurdu siz düşünün?
Başkanlığa aday olacak mı?
Galatasaray'ı el birliğiyle bu konumdan çıkarmamız lazım. Şu anda benim adaylığımın konuşulacağı zaman değil.
Seçim tarihi değişmeyecek. Bir çok başkanımızla konuşuyoruz. Galatasaray'ı kitlemememiz gerekiyor. Fırat Develioğlu'nun niye mahkemeye başvurduğunu kendisine sormak lazım. Sayın Divan Başkanı ile birlikte Fırat Develioğlu'nu aradık ve davasını çekmesi gerektiğini söyledik. İstemedi.
Galatasaray'ın içinde bulunduğu tehlikeleri bir çok kez dile getirdim. Galatasaray'a yakışmayan sonuçlar olduğu için yaptığımız çalışmalar göz önünde bulundurulmadı. Mahkeme süreciyle ilgili ve bazı kişiler için suç duyurusunda bulunacağım. Bazı üyelerimiz de haksız bazı ithamlarda bulunuyor. Bunlarla ilgili gereğini yapacağım. Bunlar çok ciddi zarar verip bir sonraki başkana zarar vermek için bekliyorlar.
Biz bu seçime girmek isteseydik, önümüze iki kez imkan doğmuştu. Gerekli itirazları yapıp tedbir kararı alıp seçime girebilirdik. Biz bunları tercih etmeyip sürecin devam etmesini istedik. Fakat geldiğimiz noktada ne kadar istesek de olmadı.
İmza konusunu destekliyorum. Seçimin yarın olması için ben de gidip imza vereceğim. Yönetim kurulundaki arkadaşlarım da imza verecekler. Farklı sebeplerle Galatasaray demokrasisine müdahele edilemez. İçeriden dışarıdan kim müdahele ederse onlara sert tepki koymalıyız. Üyelerimizin herhangi bir endişe duymasına gerek yok. Galatasaray'ın iradesine ve gelecekteki bekasına rağmen burada bir iktidar mücadelesi veren bir başkan ve yönetim kurulu yok.
Yangına gerek yok. Sakin olalım. Seçim olmayacak yaygarası koparanlara kanmayın. Algı yaratmaya çalışıyorlar. Galatasaray'ın bir seçim yapması gerekiyor. Bir kaç gün düşünüp, istişareler yapıp karar vereceğiz.
