Dünya Kupası Günlüğü - Gün 16

Artık magazin işi yaparken eskisi kadar sancı çekmiyorum. Televizyonculuk için küçük benim için büyük bir adım. Biraz geç oldu ama neyse.

NTV Spor 24 Haz 2010
Dünya Kupası Günlüğü - Gün 16

16'ydı değil mi..? Yanlış olmasın da bütün günler birbirine benzemeye başladı...

Sevgili günlük,
Yarın bizim için hüzünlü bir gün olacak, aynı evi paylaştığımız yoldaşımız Habertürk'ten Senad Ok Türkiye'ye dönüyor.

O misyonunu tamamladı, doğrusu çok da iyi işler yaptı. Bazılarını kıskanmadım değil hani...
Ama onun da canlı yayında kulağına vuvuzela üflemediler en azından. (Aha bir yazıya daha kıyısından köşesinden lanet aletin adını bulaştırdım. Ne yapayım dayanamıyorum. Ne de olsa biz Afrikalıların(!) milli çalgısı. Birazdan hava durumundan da bahsedeceğim rahat olun.)

Evet Senad gidiyor, namussuzda bir heyecan bir heyecan.
Bizim daha 20 günümüz var.
Yaklaşık 10 vuvuzela aldı arkadaşlarına. Burdan Atatürk Havalimanı gümrüğünü uyarıyorum, kapıda enselesinler, yurda kaçak vuvuzela sokmaktan.

Gana, Almanya maçının başlamasını bekliyorum. Bileti yine bekleme listesinden kaptım. Bununla birlikte 9. maçım oldu.
Dün Uruguay-Meksika maçı en çok keyif aldığım maçlardan biri  oldu, bunu da Meksika taraftarı sağladı doğrusu.

Günlük, sana bir itirafta bulunabilir miyim?
Her büyük şampiyonada insanın yeni şeyler öğrendiği gerçek ki, biz buna sanırım deneyim diyoruz... :)
Bu şampiyona hem diğerlerinden çok farklı hem de zor olması dolayısıyla bana mesleki açıdan çok şey kazandırdı.

Artık magazin işi yaparken eskisi kadar sancı çeskmiyorum. Televizyonculuk için küçük benim için büyük bir adım. Biraz geç oldu ama neyse.
Aslında çok da eğlenceliymiş, tabi havaya gvirebilirsen. Belki “Emek Firar'da” diye program yaparım dönünce.

Bu arada günlüğü ilk defa bu kadar erken yazabiliyorum. Soccer City'nin medya merkezindeyim. Almanya-Gana maçı şimdi başladı, kimse yerime oturmadan ben uzayayım.