Dünya Kupası Günlüğü - Gün 19

En baştan belirteyim, bugün çok fazla bir şey vaad etmiyorum...

NTV Spor 27 Haz 2010
Dünya Kupası Günlüğü - Gün 19

Sevgili günlük

Baştan yazayım bugün çok fazla bir şey vaad etmiyorum...

E dün yazdım ya, depresyondayım bir nevi... Ruh halim inişler çıkışlar gösteriyor dogal olarak.

Su satırları yazarken, moral 50'nin altında. Oysaki sabah güne önemli bir röportaj ile başlamıştık.

UEFA ve FIFA milli takımlar organizasyon komitesi asbaşkanı Şenes Erzik beni kırmadı, uzun bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportajın içinde benim Michel Platini'ye sorduğum soruyu da inceden eleştirse de, benim açımdan tatmin ediciydi. Ancak ne olduysa Johannesburg ile Rustenburg arasında, kağıt üstünde.

2 buçuk saat sürmesi beklenen ancak her ne hikmetse,

(ah ulan gps, laf aramızda bunun da gprs olmadığını bir okuyucu uyardı da öyle  öğrendim, ne bileyim telefonda öyle yazıyor)

4 saat süren araba yolculuğunda oldu. Tamam çok güzel yerler gördük göl kenarlarından ve tek şeritli bir köprüden geçtik ama biz buraya macera sporları icin gelmedik ki...

Yol tüm enerjimi emdi bile...

Bu arada aynı şarkıları dinlemekten de bayılacağız, gerçi dinleyecek Türkce birşeylerin olmasına şükretmek lazım. Kameraman Ali Abi, içinde Musa Eroğlu'nun da, Depech Mode'un da hatta Yaşar'ın da bulundugu bir neo-completion hazırlamış.

Valla değil bizim n101'deki remix hastası Selami Bilgiç, Powerturk Radyo görse hastası olur...

(İtiraf ediyorum içinde, Emrah'tan "Sensiz ben nefes alamam da var" cok damar, Melrose Arch'ta ufka bakarken pek bir güzel gidiyor

Bir de bunun dönüşünü düşününce daha da "down" oluyorum.

Bunlardan bahsedersem daha fazla yazamam sanıyorum. Onun için konuyu değiştirmekte fayda var...

Genelde bu ülkenin olumlu yönlerini öne çıkartmaya çalıştım ki zaten bunu hak ettiklerini düşünüyorum.

Ama yollar konusunda kendimi tutamayacagım, güya konuyu değiştirecektik.

Neyse, bir kere otoban diyorlar yol gidis-gelis üstüne bir de para alıyorlar. Bir de Allah muhafaza parasız yola düştünüz mü yandınız...

Her an genisçe bir çukura düşme ihtimaliniz mevcut (benim de yakındığım şeye bak, sanki Türkiye'de aynı ihtimal yok. Euro2016'yı alsaydık Avrupalılar antrenmanlı gelecekti bize...:)

Tabelalandırma da hak getire. Bir kavşağa ok koyuyorlar, sonra 30 kilometre ara ki başka iz bulasın.

Sanki hayatınızı daha heyecanlı hale getirmeye çalışıyorlar...

Yarın için ise motivasyon için çok sağlam bir nedenim var, söylemeyeyim de sürpriz olsun...

Ekranda görürsünüz...