B grubunda takımların maç yapmadıkları ve antrenmanla geçirdikleri bir günün araya girmesi, Almanya karşılaşmasına en hazır hale gelmek açısından milli takımımız için çok isabetli oldu.
Dün basketbol federasyonu başkanı Harun Erdenay, Berlin'de turnuvayı takip eden gazeteciler için bir yemek verdi. Biz de öğle saatlerinde Türk bir işadamına ait olan et lokantasının yolunu tuttuk.
Yaklaşık 20 basın mensubunun katıldığı yemekte Harun Erdenay masamızın baş konuğuydu. Masada son derece keyifli bir sohbet döndüğünü söylemem gerek. Yemekte hem gündemdeki maddeler konuşuldu, hem efsane basketbolcular karşılaştırıldı, hem turnuva anıları açıldı, hem de grup tahminleri yapıldı.
“Harun Erdenay ile İsmail NTV Spor canlı yayını için röportaj yaparken etraftaki Türk vatandaşların röportaja ilgisi büyüktü.”
Yaklaşık bir buçuk saat süren yemekten sonra restoranın içinde bulunduğu büyük alışveriş merkezinde mağazaları biraz gezerek bir turnuva klasiğini daha tamamlamış olduk. Bu arada biraz rahatsız olan Murat Kosova girdiği eczanede Türk bir eczacıyla karşılaşınca aradığı her şeyi kolayca buldu. Zaten Berlin'in en güzel taraflarından biri bu, en çok ihtiyacınız olduğu anda karşınıza mutlaka bir Türk çıkıyor!
Yemekten önce dün niyetim Almanya idmanını takip etmekti ancak antrenman yemekle birebir aynı saate denk geldi. Gerçi masadaki genel kanı Almanların zaten Türk gazetecilere röportaj vermeye çok niyetli olmayacakları yönündeydi. Açıkçası Litvanya'daki turnuvada ikinci turda Almanya'yı takip ederken bu konuda çok sıkıntı yaşamamıştım. Tabi o zaman Almanların üzerinde bu kadar baskı yoktu ve kendi evlerinde oynamıyorlardı. Şimdi şüphesiz daha gergin olacaklardı.
O zaman da NBA şampiyonluğu üzerine takıma katılan yıldız oyuncu Dirk Nowitzki ile konuşmayı kafaya takmıştım. Günlerce uğraşmış ancak yanında beraber gezdiği basın danışmanından bozma korumasını dahi geçememiştim. En son Almanya'ya yenildiğimiz ikinci tur maçından sonra çıkışta canlı yayındaydım ve reklam arasında arkamdaki kapıdan çıkmıştı. Bir anda imza almak için etrafını saran onlarca kişiyi güçlükle aşıp “artık lütfen bir röportaj!” deyince gülmeye başlamıştı. Sonra yanıma gelmiş ve maç sonu programı için bağlantımıza konuk olmuştu. Yönetmenimiz Tolga'ya “Dirk Nowitzki yanımda” diye haber verdiğim an aldığım cevabı hala unutamam, “Beklet biraz Sine'cim, reklamdayız.” O anda gözlerim büyümüş, salondan ayrılmak için dakika sayan takım otobüsünü görüp dehşetle “Beklet mi??? Beklet mi????” diye haykırmıştım. Nowitzki de şaşırıp “Beklet ne demek?” diye sormuştu.
Alışveriş sonrası Türkiye antrenmanından önce kalan son saatimizi otelin yakınında bulunan ve şu ana kadar Berlin'in en sevdiğim bölgesi olan Friedrichshain'e de geçirdik. Birbiri ardına dizilmiş Arnavut kaldırımlı sokakları, yanyana sıralanan irili ufaklı kafeleri, restoranları, pub'ları ve yerel tasarımcıların ürünlerinin satıldığı butikleri ve vintage mağazalarıyla bu bölge tam bir cennet.
Kısa Friedrichstraße turumuzun ardından Türkiye antrenmanını takip etmek üzere salonun yolunu tuttuk. Son 15 dakikasını takip etme iznimiz olan idmanın sakin geçtiğini duyduk. Biz oradayken biraz taktik çalışan takım daha sonra şut atmaya başladı. Herkes yine keyifliydi ancak bu sefer sanki ortama daha ciddi bir hava çökmüş, oyuncular iyice turnuvanın havasına girmişlerdi.
Turnuvada şu ana kadar oldukça iyi bir performans sergileyen ve takımın en çalışkan oyuncularından biri olan Semih, idman sonrası Sırp basınına da röportaj verdi. O sırada oyuncunun karşısına geçen İsmail, enteresan yüz şekilleriyle kendisini güldürmeye çalıştıysa da Semih ciddiyetini bozmadı. Sonrasında İsmail'e “zaten kameraya konuşamıyorum, niye böyle yapıyorsun ayıp değil mi?” diye takılan Semih'le beraber salonu hızlıca İspanya milli takımına bıraktık.
Otele döndükten sonra bütün ekip lobide toplandık. İhsan abi'nin eşi Pınar ablanın da aramıza katılmasıyla ekipteki kadın nüfusu ikiye çıkmış oldu. Hep beraber otelin yakınında bulunan çok şeker bir İtalyan restoranına gittik. Masada otururken şampiyona için Berlin'e gelmiş olan birkaç Türk ziyaretçi, ekiple birlikte fotoğraf çektirdi. Kısa turnuva sohbetinden sonra ise masaya dönüldü.
Bugün artık şampiyonadaki en önemli maçlarımızdan birini oynayacağız. Harun Erdenay'ın her fırsatta kazanacağımıza inandığını belirttiği Almanya maçı şüphesiz çok çetin geçecek. Ben de umarım yarın yine burada güzel haberleri paylaşıyor olacağım.
