Nereden nereye geldik? Nelerle uğraştık? Onları biraz konuşmamız lazım. Göreve geldikten sonra hemen harekete geçtik. Hem finansal hem kurumsal hem sportif anlamda kulübü daha iyi anlamaya çalıştık. Fenerbahçe çok büyük bir camia. Müthiş dinamiği olan bir yer. Binlerce profesyonel çalışanı olan, pek çok şirkete sahip bir camia. Bu camiayı anlamak şarttı. Gerekliydi, çok önemliydi. Kulübü dışarıdan bilmek başka bir şey, gelip içeriden anlamak başka bir şey.
Hukuki ve mali açıdan son durumu anlamak için iki tane ayrı firmayla çalıştık. Maddi ve manevi fedekarlıklar yaptık. Bu firmaların çalışmaları uzun sürüyor. Ciddi insan kaynağı gerekli. Mali ve hukuki konular demişken, hukuki bir konuya girmemiz lazımdı. Şike kumpas davasını konuşmamız lazım. Kulübümüzün Yargıtay'da olan davası, bize saldıran, bu davayı açanlarla ilgili davamız var. Bu davayı her zaman takip ediyoruz. Hem profesyonel kadrolarımız hem de hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyelerimiz takip ediyorlar. Davayı yakından takip ediyoruz, hem de gücümüz yettiyi kadar bu konularla ilgili camiayı bilgilendiriyoruz.
YARGITAY'DAKİ DAVA
Yargıtay'daki davamız çok uzadı. Hukukçu olmayan bir kişi olarak hem o dönemde yönetimde olan biri olarak şimdi de başkan olarak bu konuyla ilgili zorlanıyorum. Sonuçta hukuka güvenmek zorundayız.
Şunun bilinmesi lazım ki; Fenerbahçe milyonlarca kişiye hitap eden bir camia. Bir konu var ki 7'den 77'ye her kişinin ortak düşündüğü nokta 3 Temmuz'da bize yapılanlar konusunda hiçbir şekilde görüş ayrılığı yok. Geçmişte dimdik ayakta durduk, gelecekte de bu böyle olacak. Fenerbahçe camiasını temsil edenler dimdik ayakta durmaya devam edecektir. Zamanında başkanımızın da söylediği gibi bu konuda sokağa dökülen ilk camia Fenerbahçe camiasıdır. Bugün atıp tutmak kolay. O günlerde bu konuda konuşmak kola değildi. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
"SEÇİM SÜRECİNDE BENİ FETÖCÜ YAPMAYA ÇALIŞTILAR"
Fitne, fesap, iftira ülkemizde hayat tarzı haline geldi. Bir kişi yalan söylüyor, buna inanılıyor. Yalana inanılmaması konusunda çalışmak zorunda kalıyorsunuz. "Bu dava Yargıtay'da bozulsa da önemli değil" diye bir söz cımbızla çekilip kamuoyunda yönetimin bir şey yapmadığı intibası oluşturulmaya çalışılıyor. Seçim sürecinde beni FETÖ'cü yapmaya çalıştılar. 10 bin kişi beni BİMER'e, CİMER'e şikayet etmeye çalıştılar. Bu dava usulden bozulursa moralinizi bozmayın demeye çalıştı. Daha önce de davamız usülden bozuldu. Çok detay konularda dava usulden bozulabilir. Önemli olan esastan ne olacaktır. Bu davada bizim hakkımız olan sonuç çıkacaktır. Zerre şüphemiz yok. Çıkana kadar takipçisi olacağız.
Mali konularda daha fazla borçlanmamak için ciddi bir kaynak yarattık. Taraftarlarımız da bizi yalnız bırakmadılar. Hem Fenerium'larda hem de kombinelerde bize yardımcı olmaya çalıştılar. İlk 7 ayda mali konularda kaynak konusunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Şu konunun üstüne basmak istiyorum. Bu çağda bu devirde sosyal medya diye bir realite var. Burada çok samimi insanlar, samimi görüşlerini belirttikleri gibi aynı zamanda maksatlı ve gerçekten uzak iftirada bulunabiliyorlar. Biz buraya geçmişi konuşmaya ve enkaz edebiyatı yapmaya gelmedik. Fenerbahçe'yi yarınlara hazırlarken, kulübün hangi durumda olduğunun anlaşılması için bu konuya önem verdik. Hem profesyonel yönetici bu durumdan ister istemez etkileniyor. Biz, bu konuları anlatırken geleceğe doğru hedefimiz ve umutlarımızdan bizi bir noktaya götürecek konulardan vaz geçmedik. Hatalarımız olmuş olabilir ama biz hatamızdan dönmeyi bilen insanlarız.
NEDEN COCU SEÇİLDİ?
Futbol iyi gitmediği zaman diğer konuların hiç anlamı kalmıyor. Özetle başarısız olduk diyebiliriz. Birazcık bunun röntgenini çekmekte fayda var. Buraya sürdürülebilir sportif başarıyı hedefleyerek geldik. Geleceği sağlam bir Fenerbahçe'yi inşaa etmek için geldik. Bu camia, bu kongrede bizi buraya layık gördüğü sürece doğru bildiğimiz yoldan devam edeceğiz. Bir felsefe çerçevesinde sezon başında yatırımlarımızı yaptık. Takımı gençleştirmek, maaşları indirmek, öyle bir takımı inşa edelim ki gençlerden oluşsun ama etrafında tecrübeli isimlerle takviye etmek. Daha sonra genç oyuncuları parlatıp, satarak kulübe kaynak yaratmaktı. Teknik direktör için kriter belirlemiştik. Neden Cocu'yu seçtik. Onu seçmemizin kriteri 40-50 yaşında, yeni bir kariyere adım atmaya hazır bir hoca, A takımda gençleri oynatmış, A takımda oynamadan önce alt yapı hocalığı yapmış bizim verebileceğimiz bütçelere uyabilecek hocayı seçmek istiyorduk. Elimizdeki listedeki hocalardan Cocu'nun doğru bir karar olduğunu düşünerek onu transfer ettik. Dönüp baktığımızda bu kararın doğru olmadığınu görüyoruz. Dönüp baktığımızda Hollandalı oyuncuların Türkiye'deki başarılarını daha iyi incelemeliydik. Hocamız, Ülke ve kulüp şartlarına uyma konularında zorlandı. Biz hocamıza gerekli desteği verdik. Pek çok kırılma maçımız oldu. Bu sezon şampiyonluk vaat etmiyorduk. Ancak geleceğin takımını yaratmak istiyorduk. Ancak puan tablosundaki konumuz kabul edilebilir noktada değildi. Pek çok kırılma maçında istenilen sonuçlar gelmeyince yollarımızı ayırdık. Şunu söyleyebilirim ki Cocu gelecekte çok büyük yerlere gelecek. Barcelona başkanıyla görüşmemizde bizi Cocu nedeniyle tebrik etmişti. Cocu'nun da kendi adaylarından biri olduğunu söylemişti. Cocu bizde olmadı ama ileride başarılı olacaktır.
